Adıyamanın Gezilecek Yerler

 Adıyamanın Gezilecek Yerler Nerelerdir

Gölbaşı Gölleri

Gölbaşı, Azaplı ve İnekli gölleri kıyılarının doğu kesimleri ağaçlık ve gölgeli yerler olduğundan mesire yeri olarak yararlanılmaktadır.

Değirmenli
Gölbaşı-Malatya Karayolunda Göksu ırmağı boyunca akarsuyun yer yer çağlayanlar oluşturduğu ağaçlık bir alandır.

Değirmen Çayı(Su Gözü)

Eski Besni’nin 10 Km. Güneyinde Sofraz Çayının doğduğu, ağaçlık ve sarp kayalardan oluşan güzel bir yerdir.


Örenli(Pirin)
Antik Perre şehri yakınında bulunan Örenli Köyündeki bir bölge, sit alanı özelliğinden dolayı koruma altına alınmıştır. Güzel bir içme suyu kaynağına da sahip olan alan, günümüzde mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Beşpınar
İlin 4 Km. Doğusunda Ziyaret Çayı kenarında Kahat yolu üzerinde beş ayrı pınarın bulunduğu, halkımızın en fazla uğradığı bu yer, Özel İdare Müdürlüğünce düzenlenerek özel teşebbüse kiralanmıştır.

Adıyaman Şehir Parkı

1994 yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır. Kafeterya, düğün salonu, çocuk parkı ve açık gezinti alanı ile halka hizmet vermektedir.

İçmeler
İlimiz sağlık turizmi açısından önemli üç adet içmeye sahiptir.

Kotur İçmesi

Adıyaman’a 25 Km. uzaklıkta ve Kuzey Batısındadır. Akçalı Köyüne 5 Km. mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.

Besni İçmesi (Çömrük Çeşmesi)

İl merkezinin 48 Km. Batı istikametinde Besni İlçesinin 6 Km. Kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarına iyi gelmektedir.

Çelikhan İçmesi

İlçenin 23 Km. Kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Bu içmenin mide,bağırsak,karaciğer safra kesesi hastalıkları ile böbrek taşı, gut, şişmanlık ve diabette kullanılması büyük ölçüde faydalıdır.

Nemrut Dağı Milli Parkı

Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.

Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir.

UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.

Tarihi yerleri

İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için Kommagene Uygarlığı’nın keşfine gitmek gerekir.

Nemrut Dağı’nın Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrut Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.

Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.

Kommagene Krallığı

Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.

Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithradates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.

ARSAMEİA ÖREN YERİ (Nymphaios Arsameia’sı)

Kral 1. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemia tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.

Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunmaktadır. Yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi de dikkati çekmektedir.

Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Yapılan saray kazılarında çok sayıda heykel parçası, bir kraliçe ve Antiochos başı bulunmuştur. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır.

YENİ KALE

Adıyaman’a 60 km. uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşıdaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde Dörner tarafından kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.

DERİK KALESİ

Cendere Köprüsünden sonra Sincik yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımlı bir bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. İ.S. 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300’lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.

GERGER KALESİ (FIRAT ARSAMEİA’SI)

Adıyaman’ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehrinin batı yakasında yer almaktadır. İ.Ö. II. Yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından kurulmuştur. Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.

PERRE ANTİK KENTİ

Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar ve 200 civarındaki kaya mezarı da bu yerleşim yerine aittir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde en parlak devrini yaşamış bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş mezar odaları arasında irtibatı sağlayan geçişler bulunmaktadır. Kayalar içerisinde oyulmuş bu mezar odaları içerisinde lahitler de yer alır.

KAYA MEZARLARI VE MAĞARALAR

HAYDARAN KAYA MEZARLARI

Adıyaman’ın 17 km. kuzeyinde Taşgedik Köyü sınırları içinde yeralır. Kaya mezarlar ve Güneş Tanrısı Hellias ile Kral Antiochos’un tokalaşma kabartmaları vardır.

TURUŞ KAYA MEZARLARI

Adıyaman il merkezine 40 km. uzaklıkta ve Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km. batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma Dönemine aittir. Mezarlar zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapıldığından mezarların girişine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılır. Bazılarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürlerde kabartmalar bulunmaktadır.

DOLMENLER
Dikilitaşın kuzeyindeki kayalık alanlarda, Aşağıhozişi köyü yakınlarında Dolmen tipi mezarlar bulunmaktadır. Sala benzeyen iki büyük kayanın birbirine çatılması ile yapılan bu mezarların Taş Devri insanlarından kaldığı tahmin edilmektedir.

ZEY
Adıyaman’a 7 km. mesafede, Zey Köyü yakınında, erken dönem hiristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Köyde ayrıca Şeyh Abdurrahman Erzincani’ye ait bir türbe ve cami yer alır.

GÖKSU MAĞARALARI

Göksu ırmağı boyunca yer alan 40 – 50 m. yükseklikteki sarp kayalıklar üzerinde doğal mağaralar bulunmaktadır. Besni tarafında Kızılin ve Sarıkaya Köyleri ile Adıyaman tarafında Gümüş Kaya ve Mal Pınarı civarında yoğunlaşmıştır. Bu mağaralar aynı zamanda tarihi nitelik taşımaktadır.

PALANLI MAĞARASI

Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman – Çelikhan – Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyü sınırları içerisindedir. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilebilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağara arkeolojik alanı olarak tescillidir. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçası olup, sık bir vejetasyona sahiptir.

KİTAP MAĞARASI

Kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş Demir Kale 1 adıyla anılan, ikişer katlı erken dönem Hristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Mağaralara İndere köyü (Zey) içinden yaya olarak gidilmektedir.

GÜMÜŞKAYA (PALAŞ) MAĞARALARI

Adıyaman ilinin 40 km. güneybatısında Göksu nehri kenarında aynı adla anılan köyün batısında kayalardan oyma tünel şeklinde birbirleri ile bağlantılı çok sayıda mağaralar yer almaktadır. Tarihte konut olarak kullanılan bu mağaraların İ.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Balkonlara, bölmeli odalara ve kuyulara sahip bu mağaralara sadece bir insanın geçebileceği dar bir yolla ulaşılmaktadır.

MERKEZ iLÇEDEKİ CAMİ VE KİLİSELER

Ulu Camii : Adıyaman’ın en büyük camisidir. 1863 yılında eski camii yerine yapılmıştır. 1902 yılında Mehmet Fevzi Efendi tarafından onarılmıştır. Kesme taşlarla yapılmış olan caminin son cemaat yeri 4 köşeli, 4 sütun üzerine 5 tonuzle örtülüdür. Tek şerefeli minaresinde H. 1213 (M.1798) ve H.1271 (M.1854) tarihli iki eski yazıt vardır. 3 kapılı olan caminin iki kapısı cevizden olup, H.1320 (M.1902) tarihini taşımaktadır. Bir rivayete göre, Kahramanmaraş ta hüküm süren Dülkadiroğullarından Alâüddevle tarafından yaptırılmıştır.

Çarşı Camii : Diğer adı Hacı Abdulgani olan eser 1557 yılında Hacı Abdulgani Efendi tarafından yaptırılmıştır. 1640 yılında Hacı Mehmet Rızaullah tarafından onarılan camii 1910 (Vakıflar idaresince), 1957 ve 1982 yıllarında tekrar onarımlar görmüştür. Beyaz Küfeki taşından yapılmıştır.

Kab Camii : Kab mahallesindedir. 1768 yılında yapılmıştır. 1923 yılında büyük bir onarım görmüştür. Kesme taştan yapılmıştır. Son cemaat yeri iki sütunludur. Kuzey kapısı üzerinde H. 1182 (M.1768) tarihli yapım ve Batı kapısı üzerinde H. 1342 (M.1923) tarihli onarım yazıtları yer alır. Minaresi tek şerefelidir. Yazlık kısmı Kuzey köşesinde ayrı olarak yapılmıştır. 1934 yılında minaresi yıldırım düşmesi sonucu yıkılmış ve tekrar yapılmıştır.

Musalla Camii : Musalla Mahallesindedir. Bu caminin minaresi H.1308 (M.1890) yılında bir depremde yıkılmış daha sonra cezaevi olarak kullanılmıştır. Vakıflar idaresince yeniden cami olarak restore edilerek, ibadete açılmıştır.

St.Paul Kilisesi : Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kilise yazıtlarından binanın bir hayli eski olduğu anlaşılmaktadır.. St.Paul ismiyle anılan bir Süryani kilisesi olup, tescilli bir yapıdır. Bugün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır.

BESNİ İLÇESİNDEKİ CAMİLER

Çarşı Camii : Eski Besni de çarşı içerisindedir. Kapı üzerindeki yazıtta 1492 de Kalasunoğlu Mehmet Nasır tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Duvarları kesme taştan olup, minaresi önikigen gövdeli ve tek şerefelidir.

Toktamış Camii : Eski Besni de bulunmaktadır. 17. yy. sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. Yıkık durumda olan caminin minaresi sağlamdır.

Ulu Camii : Besni’nin en büyük camisidir. 17. yy. yapılmıştır. Arap mimarisinin etkilerini taşımaktadır. Tek şerefeli minaresi, kare tabanlı, silindirik gövdelidir.

Abuzer Gaffari Türbesi : Adıyaman’ın 5 km. doğusunda ziyaret köyündedir. Kapısındaki yazıt H.1136 tarihlidir. Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat’ın buyruğuyla yaptırılmıştır.

Mahmut El Ensari Türbesi : Adıyaman’ın 7 km. doğusunda Elif köyü civarında Ali Dağı üzerindedir. 1126 tarihli bir onarım kitabesi bulunmaktadır. IV. Murat tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.

Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi : Adıyaman’ın 7 km. kuzeyinde Zey (İndere) köyündedir. Kendisini ziyaret eden akıl ve sinir hastalarının şifa bulduğuna inanılmaktadır. Rivayetlere göre türbe Osmanlı padişahı IV. Murat tarafından yaptırılmıştır. Türbenin içinde aslen Erzincanlı olup sonra Adıyaman’a yerleşen Şeyh Abdurrahman Erzincani ile Eşi ve kızının sandukası vardır.

Zeynel Abidin Türbesi : Adıyaman’ın 15 km. doğusunda bulunan türbenin Hz. Ali’nin soyundan torunu Zeynel Abidin’e ait olduğu bilinmektedir.

Çıplak Baba Türbesi : Adıyaman’a 22 km. mesafede, Adıyaman-Kahta yol güzergahında Adıyaman Havaalanı güneyinde yer almaktadır.

Hacı Ali Bey Türbesi : Besni İlçesi Sofraz köyünde olan türbe çevre halkı tarafından ziyaret edilen türbelerden biridir.

Hacı Yusuf Türbesi : Kahta İlçesi Hacı Yusuf Köyündedir. Nakşibendi ulularından olup 1260 yılında vefat eden bir zata aittir.

Çelikhan İçmesi : Çelikhan İlçesi’nin 23 km. kuzeydoğusundadır. Bu kaynağın mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, hastalıklarıyla böbrek taşı ve sağlıklı zayıflama için faydalıdır.

Besni İçmesi : Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihapları tedavisinde olumlu neticeler alınmıştır.

Kotur İçmesi : Adıyaman’a 25 km. uzaklıkta ve kuzeybatısındadır. Akçalı köyüne 5 km. mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.

Gölbaşı Gölü: 2.19 km2 yüzölçümünde olan bu göl, Gölbaşı ilçesi Belediye sınırları içerisinde yer almaktadır. Çevresinde turistik tesisler bulunan gölde balık üretimi de yapılmaktadır.

İnekli Gölü: Yüzölçümü 1.09 km2 dir. Yağışların fazla olduğu dönemlerde Gölbaşı ve Azaplı Gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar.

Azaplı Gölü: ilçenin batısında bulunan bu gölün yüzölçümü 2.72 km2 dir. Kışın sularının artması nedeniyle çoğu kez Gölbaşı Gölü ile birleşik bir görünüm arz eder.Atatürk Barajı Gölü

Abdülharap Gölü: Çelikhan ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan gölün yüzölçümü 5 km2 dir. Yüzeyi yoğun olarak saz ve otlarla kaplanmış olan bu göl. Çat Barajı’nın tamamlanması halinde, baraj göl sahası içinde kalacaktır.

Atatürk Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi’nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. Bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin teminİ açısından son derece önemli bir göldür. Rezervuar sahası 81.700 hektardır.

Çamgazi Barajı Gölü: Adıyaman merkez ilçeye bağlı Atatürk Barajı yolu üzerindedir. Baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı inşa edilmektedir. Sulama alanı 6536 hektardır.

Çat Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi’nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup Adıyaman-Çelikhan Abdulharap Gölü üzerindedir. Sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar.

Göletler: Adıyaman ili gölet inşası bakımından yeterli su potansiyeline sahiptir. Bu nedenle mevcut göletlerin yanısıra çoğunluğu GAP Projesi çerçevesinde olmak üzere bir çok gölet inşa halindedir. Bazı göletler de planlama aşamasındadır. Bunlara ait özet bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu