Bolunun Tarihi Yerleri Tarihi Bolu Evleri

Bolunun Tarihi Yerleri
Tarihi Bolu Evleri

Bolu merkez de 32, Göynük’te 114, Kıbrıscık’ta 2, Mengen’de 3, Mudurnu’da 207 ve Yeniçağa’da 2 olmak üzere toplam 360 adet sivil mimari örneği yapı mevcuttur.

Göynük Evleri: Göynük ilçesi eski Türk Evleri bakımından oldukça zengindir. İlçede 114 adet tarihi tescilli yapı bulunmaktadır.

Burada bulunan evler 20. yüzyıl başlarına aittir. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, üzerleri yerli kiremitle örtülüdür. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evler genellikle zemin artı bir veya iki katlı olarak inşa edilmiş olup, içten merdivenlidir. Evlerin önünde genellikle “Hayat” adı verilen avlular da yer almaktadır.

Mudurnu Evleri: Mudurnu evleri, eski Türk evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. İlçede 207 adet tarihi tescilli yapı bulunmaktadır.

Sivil mimari özellikleri açısından Göynük evlerine benzerlik gösteren, ilçenin tarihi ve kültürünü yansıtan evler korumaya alınmış ve ilçe “Kentsel Sit Alanı” ilan edilmiştir. Sivil mimari özelliğini en güzel bir biçimde gösteren özel mülkiyete sahip konakların en güzelleri olan Armutçular Konağı, Keyvanlar Konağı, Kazanlar Konağı, Yarışkaşı Konağı, Hacı Abdullahlar Konağı gezilip görülmeye değer yerlerdir.

Büyük Camii (Yıldırım Bayezit Camii)

İlimiz Merkez Büyük Camii Mahallesinde bulunan camii ilk olarak Yıldırım Bayezit tarafından 1382 yılında, mimari bir külliyenin merkezi olarak yaptırılmıştır. Muhtemelen ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında ise kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. 1944 yıllarında hasar görmüş ve orijinali yer yer bozularak onarılmıştır. Çift minareli, tek kubbeli olan caminin iç mekânları çok güzel Türk motifleri ile süslenmiştir. 1999 depreminden sonra orijinaline uygun olarak onarılmıştır.

Kadı Camii

İlimiz merkezinde yer alan cami; mimari karakterine göre XVI. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bolu Livası Salnamesine göre eser; Demirtaş Paşazade Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin mihrap bölümü beş kenarlı olarak dışa taşkındır. Kesme taştan inşa edilen cami düz ahşap tavanlıdır. Caminin eyvan şeklinde, sivri kemerli ve iki tarafı mihrabiyeli bir taç kapısı vardır. Taç kapı girişi basık kemerli ve pembe mermerdendir. Ahşap giriş kapısı ise; Osmanlı kündekari işçiliğinin güzel örneklerinden birisini teşkil etmektedir.

Saraçhane Camii

İlimiz merkezinde yer alan caminin kitabesine göre H. 1163 (1750 ) tarihinde Silahtar Mehmet Ağa tarafından onarılmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi ve Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren Tezkere-tül Ebniyede Mimar Sinan’ın eseri olarak görülmektedir. Bu durumda cami ilk olarak 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmış, bu caminin harap olmasıyla da Silahtar Mustafa Ağa tarafından yeniden ihya edilmiştir. Dikdörtgen planlı caminin köşelerinde kesme taş, beden duvarlarında 3 sıra tuğla, 4 sıra moloz taş kullanılmıştır. Cami cepheleri, sivri kemerli alçı şebekeli ve dikdörtgen çerçeve üzeri alınlıklı pencereleri ile çeşme, gül bezek, kirpi saçak, köşe pahı ve kuş evi gibi uygulamalarla zengin bir görünüme sahiptir. Kuzeydoğusunda kesme taş kare kaideli, silindirik gövdeli tuğladan minaresi yer almaktadır.

İmaret Camii

Bolu merkez de, Saraçhane Camisinin güneydoğusunda yer almaktadır. Vakıf kayıtlarına göre Kızıl Ahmed Bey soyundan Şemsi Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığı anlaşılan cami, zaman içerisinde gördüğü onarımlarla orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Cami duvarları dört sıra tuğla, bir sıra taş dizisinden oluşmaktadır. Dikdörtgen planlı caminin cümle kapısı üzerinde, üst üste iki kartuş içerisinde iki satır sülüs kitabe yer almaktadır. Kuzeybatı köşede tuğla minaresi bulunmaktadır. II. Abdülhamid zamanından kalma üzeri nakışlı ahşap bir tavanı vardır.

Ilıca Camii

İl merkezine 5 km. mesafede, Karacasu Beldesindedir. Kitabesine göre; H. 916 (1510-1511) yılında, İsfendiyar oğullarından Musa Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1944 depreminde hasar gören cami, 1960 yılında taç kapısı hariç eski ölçüsünde yeniden inşa edilmiştir. Moloz taş arası, tuğla hatıllarından oluşan cami duvarları, kirpi saçaklarla son bulmaktadır. Kare planlı caminin kuzeyinde yer alan taç kapısı, klasik ölçülere ve sade bir görünüme sahiptir.

Karaköy Camii

İl merkezinin 7 km. batısında, Karaköy’de bulunan caminin taç kapısı üzerinde yer alan çini kitabesine göre; H. 970 (1562 – 1563 ) tarihinde Musa Paşa oğlu Mehmet Bey’in annesi tarafından Cuma Camisi olarak yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı, moloz taş örgülü camiyi kiremitli bir çatı örtmektedir. Mermerden yapılmış cümle kapısı ve üzerinde yer alan çini kitabesiyle dikkat çekmektedir. Sülüs hatlı kitabenin zemini lacivert; yazılar ise, beyaz renklidir. Alttan ve üstten bitkisel bordürlü kitabenin, harf ve satır aralarına çiçek motifleri serpiştirilmiştir. Bordür ve çiçek motiflerinde kırmızı, yeşil ve beyaz renkler kullanılmıştır.

Mudurnu Yıldırım Camii

Mudurnu ilçe merkezinde bulunan cami; medrese ve hamamdan oluşan bir külliye içerisinde yer almaktadır. Caminin güneyinde bulunan aynı adlı hamamın kitabesine göre 1382 yılına tarihlenen cami, Şehzade Bayezit (Yıldırım) tarafından yaptırılmıştır. Cami, kareye yakın dikdörtgen şeklinde bir ana mekân ve üç bölümlü son cemaat yerinden oluşmaktadır. Ana mekânı 19,43 m çapında yüksek kasnaklı bir kubbe örtmektedir. Caminin kuzeybatısında, kesme taş kare kaideli, silindirik gövdeli tuğla minaresi yer almaktadır. Moloz taşla inşa edilen cami duvarları, kubbe ağırlığını karşılamak üzere kalın ve alçak tutulmuştur Cami, geniş kubbesi ve planıyla ilk devir Osmanlı mimarisinin önemli bir eseridir.

Kanuni Camii

Mudurnu ilçe merkezinde yer alan cami; moloz taştan, dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. İki katlı pencere düzenlemesine sahip olan caminin içinde mahfil saçaklarında bitkisel nakışlar bulunmaktadır. Caminin kuzeybatı köşesinde, çokgen taş kaideli, silindirik gövdeli tuğla minaresi yer almaktadır. Cami plan ve mimarisiyle Klasik Dönem Bolu camileriyle benzerlik göstermektedir. Bu nedenle 16. yüzyıla tarihlenebilecek olan cami; zaman içinde geçirdiği onarımlarla orijinal görünümünü kısmen yitirmiştir. Cami haziresinde yer alan ve bu camide görev yapmış olan imamlara ait olan mezar taşlarında, caminin ismi “Camii Cedid” olarak geçmektedir. Bu mezar taşlarından en eskisi H.1178 (1764) tarihlidir. Caminin, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırıldığına ilişkin kitabe ya da belge bulunmamaktadır.

Samsa Çavuş Camii

Mudurnu ilçesi, Güveytepe Köyü yakınında bulunmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı cami, bir Cuma mescididir. Hakkında yazılı bir belge bulunmayan caminin, Osman Gazinin silah arkadaşı ve Osmanlı Devletinde ilk çavuş unvanını taşıyan, Samsa Çavuş tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Moloz taş duvarlarıyla sade bir görünüme sahip olan cami; ayakta kalmış en erken Osmanlı eserlerinden biri olması bakımından önemlidir.

Göynük Gazi Süleyman Paşa Camii

Göynük ilçesinde, Akşemsettin Türbesinin yanında bulunur. 1331-1335 yıllarında Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılan camii, yıkıldığından Sultan 2. Abdülhamit’in emri ile bugünkü cami yaptırılmıştır. Kesme taştan dikdörtgen planlı olan cami geç devir mimari özelliklerinde ahşap tavanlı ve tek minarelidir.

Yukarı Tekke Camii

Gerede ilçesinde bulunan camii, kitabesine göre 1844 yılında Abdullah Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kerpiçten, dikdörtgen planlı caminin doğu köşesinde kesme taştan bir türbe yer almaktadır.

Yeniçağa Yıldırım Camii

Yeniçağa ilçesi Eski Çağa Köyünde bulunan camii, 1388 yılında Yıldırım Bayezit tarafından yaptırılmış, daha sonraları ise yenilenmiştir. Dikdörtgen planlı ve ahşap tavanlıdır.

Akşemseddin Türbesi

Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan ve 1459 yılında vefat eden Akşemseddin Hazretlerinin türbesi, Göynük ilçesinde Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusunda bulunur. Osmanlı ilim dünyasının bu büyük şahsının 1459 ‘da vefatından sonra, 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan türbe altıgen planlı ve kubbeyle örtülü olup, dış yüzü küfeki taşlarla kaplıdır. Her yüzeyde sivri kemerli, iki katlı pencere düzenlemesine sahiptir. Kapısı sivri kemerli bir niş içerisinde olup; üzerinde inşa kitabesi bulunmaktadır. Türbe içerisinde Akşemseddin Hazretlerinin ve oğulları Fakih ile Nurihüda Çelebilerin sandukaları vardır. Akşemseddin Hazretlerine ait olan sanduka, kapıdan girince sağda yer almaktadır. 2.50 x 0.50 m boyutlarındaki sanduka ceviz ağacındandır. Üzeri, kabartma yazı ve çiçek motifleriyle işlenmiş olan sanduka, ahşap işçiliğin çok değerli bir örneğidir. 1987 yılındayenileme yapılmıştır. Akşemseddin Hazretlerinin türbesi her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Tokad-i Hayreddin Türbesi

Tasavvuf kaynaklarının 1535 tarihinde vefat ettiğini kaydettikleri Tokad-i Hayreddinin Türbesi il merkezinin 13 km. batısındadır. Türbe, çeşitli türden ağaçların gölgeleri ile örtülü bir tepe üzerinde bulunmakta ve pek çok kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Ömer Sekkin Türbesi

Göynük ilçe merkezindedir. Hacı Bayram Veli Hazretlerinin müridi ve Akşemseddin Hazretlerinin arkadaşı olan Ömer Sekkin’e ait olan türbenin 1449 yılında yapıldığı ileri sürülmekte ise de; bu tarih kesin değildir. Yüksek bir platform üzerine tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. Sekizgen planlı türbe, kubbe örtülüdür. Giriş kapısı önünde iki sütuna oturan, kubbeli bir revak yer almaktadır. Türbe cephelerinde bir atlamalı olarak sivri kemer alınlıklı, dikdörtgen çerçeveli pencerelere yer verilmiştir. Giriş kapısı sivri kemer alınlıklı ve basık kemerlidir. Kemer üzerinde boş bir kitabe kartuşu yer almaktadır. Türbe içerisinde Ömer Sekkin’e ait bir sanduka bulunmaktadır.

Aşağı Tekke Türbesi

Gerede ilçemizde bulunan türbe, Şeyh Halil Efendi ve Oğlu Mustafa Efendi tarafından 1844 yılında yaptırılmıştır. Moloz taştan, köşeleri paflı, kare planlı bir türbedir.

Yukarı Tekke Türbesi

Gerede ilçesinde aynı adla bilinen caminin yanındadır. 1900 yılında yaptırılmıştır.

Hacı Halil Efendi Türbesi

Gerede Seviller Mahallesinde 1843 yılında sekizgen planlı ve kubbeli olarak yapılmıştır. Türbe içinde II. Mahmut tarafından Hacı Halil Efendiye yazılmış bir levha bulunmaktadır.

Ümmi Kemal Türbesi

Türbe, Bolu’nun 25 km. güneydoğusunda Tekke Köyünde bulunur. Anadolu’nun fethi için Buhara’dan gelen Alp Erenlerinden olan ve 1475’te vefat eden Ümmi Kemal adına yaptırılmıştır. Kesme taştan, altı köşeli türbe, ahşap çatıyla örtülüdür. Ümmi Kemal’in yazdığı Türkçe divanından bir bölümü, halen İstanbul Beyazıt Kütüphanesinde bulunmaktadır.

Kasım Dede Türbesi

İl Merkezine 7 km. uzaklıkta Çamyayla Köyündedir. Türbe, altı köşeli planlı olarak kesme taştan, 1510 yılında vefat eden Kasım Efendi adına zamanın kadısı tarafından yaptırılmıştır.

Aşağı Taş Han

Bolu Merkez ilçe, Büyükcami Mahallesindeki Yıldırım Bâyezid Camisinin batısında yer almaktadır. 1750 yılında eşraftan Emin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen hanın girişi güneydendir. Yuvarlak kemerli girişin üzerinde bir cumba yer almaktadır. Köşeleri pahlı ve üstten silme saçaklı handa, mazgal ve küçük dikdörtgen çerçeveli pencereler kullanılmıştır.

Yukarı Taş Han

Bolu merkez ilçe, Büyükcami Mahallesindeki Aşağı Taş Han’ın kuzeyinde yer almaktadır. Kitabesine göre; H. 1219 (1804 )yılında Serbevvab Hacı Abdullah Ağa tarafından yaptırılmıştır. Açık avlu etrafında, iki katlı revaklı odalardan oluşmaktadır. Tamamen kesme taşla inşa edilmiş olan hanın, girişi doğudandır. Beden duvarlarından çıkıntı teşkil eden eyvan şeklindeki girişinin büyük bir ahşap kapısı vardır. Revak kemerleri üzerinde çörten ve kuş evleri bulunmaktadır.

Kiliseli (Tüccar) Han

Gerede ilçe merkezinde yer alan han, 19.yüzyıla tarihlenmektedir. Açık bir avlu etrafında, ahşap revaklara açılan odalardan oluşmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Hana güneyden yuvarlak kemerli, çift kanatlı, büyük bir kapı ile girilmektedir. Moloz taş ile inşa edilen hanın, bazı bölümlerinde tuğla, köşe ve pencere çerçevelerinde kesme taş, revaklarda ise ahşap kullanılmıştır. Hanın doğu cephesi iki yanında alınlık altında yer alan orta pencerelerin kilit taşlarında; kuzey bölümde haç işareti, güney bölümde ise, “Maşallah” ibaresi ile H.1345 tarihi bulunmaktadır.

Gazi Süleyman Paşa Hamamı

Göynük ilçe merkezinde bulunmaktadır. Gazi Süleyman Paşa tarafından, cami ile birlikte yaptırılmıştır( M.1331 – 1335 ). Erkekler ve kadınlar kısmından oluşan çifte bir hamamdır. Her iki bölümde soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bulunmaktadır. Duvarlarda kesme taş, kubbe kasnaklarında moloz taş kullanılmıştır. Üst örtüsü kubbe, dilimli kubbe ve beşik tonozlardan oluşmaktadır. Kubbe geçişleri tromp ve Türk üçgenleriyle sağlanmıştır. 1950 yılında geçirdiği onarımla kat silmeleri ve cephe taşlarının çoğu yenilenmiştir. Orijinal ebat ve planını koruyan en eski Osmanlı hamamlarından birisidir.

Bolu Yıldırım Bayezit Hamamı ( Orta Hamam )

Bolu il merkezinde yer almaktadır. Kitabesine göre, H.791 ( 1389 ) yılında Çelebi Bayezit tarafından yaptırılmıştır. Mimarı, Ömer Bin İbrahim’dir. Erkekler ve kadınlar kısmından oluşan çifte bir hamamdır. Moloz taşla inşa edilmiş olan hamam, kubbelerle örtülüdür. Kubbelerde aydınlık feneri ve ışık gözleri bulunmaktadır. Zengin iç süslemelere sahiptir.

Mudurnu Yıldırım Bayezit Hamamı

Mudurnu ilçe merkezinde yer almaktadır. Erkekler kısmı giriş kapısı üzerindeki kitabe ve vakfiye özetine göre; H. 784 ( 1382 ) yılında Şehzade Bayezit tarafından yaptırılmıştır. Mimarı, Ömer Bin İbrahim’dir. Çifte hamam tarzında, moloz taştan inşa edilmiştir. Sade dış görünümüne karşın, içte zengin kubbe geçişlerine sahiptir. Erkekler kısmı soyunmalığı çift kasnaklı kubbesi ve taç kapısı ile dikkat çekmektedir. Büyüklüğü, taç kapısı ve kubbe geçişleriyle erken dönem Osmanlı hamamlarının en orijinal ve güzel örneklerinden birisidir.

Eskiçağa Yıldırım Bayezit Hamamı

Yeniçağa ilçesi, Eskiçağa köyünde yer almaktadır. 791 H. ( 1388 ) yılında Yıldırım Bayezit adına yapılmıştır. Moloz taştan, küçük bir hamamdır. İki bölmeli sıcaklığı bulunmaktadır. Sıcaklığın doğusunda iki halvet hücresi vardır. Bu hücrelerden biri istiridye şeklinde tromplarla geçilen ve tepeye doğru daralan yıldızlardan oluşan kubbesiyle dikkat çekmektedir.

Tabaklar Hamamı

Bolu il merkezinde yer almaktadır. 16. yüzyılda Tavil Mehmed Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Kadınlar kısmı çok küçük tutulmuş, çifte bir hamamdır. Ilıklık ve sıcaklığını muhafaza eden hamamın, soyunmalığı yıkılmıştır. Moloz taştan duvarları, silme saçaklarla son bulmaktadır.

Sultan Hamamı

Bolu il merkezinde yer almaktadır. Mimari karakterine göre 16. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Vakıf kayıtlarında Sokullu Mehmed Paşa Vakfı olarak geçmektedir. Erkekler ve kadınlar kısmından oluşan bir hamamdır. İki kısımda soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır. Soğukluk üzerinde yer alan kule şeklindeki feneri 19. yüzyıla aittir. Bu fenerin altında şadırvan bulunmaktadır.

Aşağı Hamam

Gerede ilçesi, Kitirler Mahallesi, Bolu Caddesinde yer alan hamam 14.yüzyıl sonlarına tarihlendirilmektedir. Moloz taştan inşa edilen hamam; sıcaklık, ılıklık ve soğukluk bölümlerinden oluşmaktadır.

Tarihi Çeşmeler

Bolu’da düzensiz kentleşmenin en fazla tahrip ettiği eserler arasında yer alan çeşmelerimizden bugün çok azı ayakta kalabilmiştir. Bolu Merkezde (10) Göynük’te (3), Mengen’de (1) ve Mudurnu’da (2) olmak üzere toplam (16) adet tescilli çeşme bulunmaktadır. Bu çeşmelerin büyük bir çoğunluğu 19. yüzyıla aittir.

Saraçhane Camisi cephesinde yer alan iki çeşme ile Bolu Merkez Büyük Cami Mahallesi, Aktaş Mahallesi, Karamanlı Mahallesi ve Karacaağaç Köyündeki Köroğlu çeşmesi Bolu çeşmeleri hakkında bilgi vermektedir. Bu çeşmelerin özelliği iki kenarı plasterli üst üste iki bölümden oluşan dikdörtgen cephelidir. Silmelerin ayırdığı bu iki bölümden üsttekinin yüksekliği daha kısa olup; üzerinde bazen kitabe, bazen de çelenk içerisinde tuğra ve maşallah gibi ibareler yer alır. Alt bölümde ise üzerinde bitkisel bezemeler bulunan çeşme aynası vardır.

Tarihi Köprüler

Bolu Merkezde Köprücüler Köyünde (1), Gerede İlçesi Çoğullu Köyünde (1), Mudurnu merkezde (1) olmak üzere İl genelinde (3) adet tarihi tescilli köprü mevcuttur.

Arkeolojik Kalıntılar

Frig Kaya Abidesi

Bolu Göynük ilçesi, Soğukçam Köyündedir. M.Ö. 7-8 yüzyıllarda Anadolu’da büyük bir devlet kuran Friglerin Bolu’da da yerleştiğinin en önemli kanıtı olan kaya abidesi, aynı zamanda bilinen en uzun Frig kitabesi olma özelliğini de taşımaktadır. Abide üzerinde üstte, kutsal günlerde Kybele heykelciğinin konulduğu üçgen bir niş ve altında da 9 satır kitabe bulunmaktadır.

Seben Kaya Evleri

Bolu Seben ilçesinde, birbirine yakın aralıklarla, kayalara oyularak yapılmış çok sayıda evden oluşan yerleşim yerleri mevcuttur. Bunlardan en önemlileri Alpagut köyü – Muslar Mahallesi, Çeltikdere, Karca, Solaklar ve Kaşbıyıklar köylerinde bulunmaktadır. Kaya evlerinden oluşan yerleşim yerinde, kırmızı boyalı haç işaretlerine rastlanması; bazı evlerde şapel, rölik çukuru gibi uygulamalara yer verilmesi; Seben Kaya Evlerinin Erken Hıristiyanlık Döneminden, Orta Bizans Dönemine kadar kullanılmış olabileceğini akla getirmektedir.

Çeltikdere Bizans Kilise Kalıntısı

Seben ilçesi, Çeltikdere köyü yakınında bulunan kilise Orta Bizans Döneminin ( M.S.842 – 1240 ) klasik dini mimari şemasına uygun olarak haç biçiminde inşa edilmiştir. 9 x 13 m. ölçülerinde bir oturma alanına sahip olan kilise kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş olup, batısındaki girişte narteksi, doğusunda ise dışa taşkın 3 apsis mevcuttur.

Tarihi Kale Ve Sur Duvarları

Gerede Asar Kalesi

Gerede’nin 20 km. doğusunda Örencik, Çağış ve Akçaşehir Köylerinin yakınında, her yöne hâkim kayalık bir tepe üzerindedir. Çevrede arazi üzerinde bol miktarda Bizans seramiği görülmekte, bu da kalenin Bizans dönemine ait olduğunu göstermektedir. Ayrıca kale üzerinde kuzeye bakan bir mağara da mevcuttur.

Gerede Keçi Kalesi

Gerede’nin 5 km. kuzeyinde Arkut Dağında etrafına hâkim bir tepededir. Bizanslılar zamanından kalan kale, 1992 yılında restore edilmiştir. Kale hakkındaki rivayete göre şehre saldırı olduğunda halk mal ve hayvanlarıyla beraber kaleye sığınırlar ve kendilerini savunurlarmış. Yine böyle bir durumda kale etrafına yerleşen düşman gündüzleri kaleye saldırmakta fakat başarılı olamamaktaymış. Günlerce saldırılar devam etmiş ve kalede yiyecek sıkıntısı başlamış. Bir gece burada bulunan halk kaledeki tüm keçilerin boynuzlarına mum takarak yakıp, kalenin dışına salmışlar. Bir anda büyük bir ordunun üzerlerine geldiğini sanan düşman oradan kaçıp dağılmış ve Geredeliler keçileri sayesinde düşmandan kurtulmuş. Kalenin ismi de buradan gelmekteymiş.

Mudurnu Kalesi Kalıntıları

İlimiz Mudurnu ilçesinde bulunan ve savunma amaçlı kurulan kale kalıntıları, günümüze kadar çok iyi korunamamıştır.

Antik Kentler

Bthynium – Cladiopolis (BOLU)

Hisartepe, Kargatepe, Fırkatepe ve Uğurluanip tepesini kapsayan alanda kurulmuş olan Bithynium-Claudiopolis şehrinin tarihi 1978 yılı Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre M.Ö 7. yüzyıla kadar gitmektedir.

Helenistik dönemde Bithynia Kralı Ziaelas’ın (M.Ö.255-235 ?) doğu seferi sırasında ele geçirilerek Bithynia Krallığı’na bağlanan şehir, o dönemde imar edilmiş ve şehre Bithynium ismi verilmiştir. 1978 yılı Hisartepe kazısında bulunan Geç Helenistik döneme ait seramik parçaları dışında, Bityhnia dönemi şehrine ilişkin başka bir buluntu şu ana kadar ele geçmemiştir M.Ö. 74 yılında Roma hâkimiyetine giren şehrin adı Roma imparatoru Claudius un (M.S.41-54) adına izafeten Claudiopolis olarak değiştirmiştir. Günümüz yerleşiminin, antik şehrin üzerine kurulması nedeniyle ayakta kalmış hiçbir yapı bulunmamaktadır. Ancak,1978 yılı Hisartepe kazısında, Roma imparatoru Hadrian (M.S.117-138) tarafından yaptırılmış olan Antinous Tapınağı’na ait mimari parçalar bulunmuş, Hisartepe ‘nin güney yamaçlarında ise antik tiyatroya ait bazı izler tespit edilmiştir.

Antinous Tapınağı’na ait sütun, arşitrav ve friz parçaları ile antik tiyatroya ait kitabeli bir friz parçası halen Bolu Müzesinde sergilenmektedir. Geçmiş yıllarda, şehrin muhtelif yerlerinde yapılan inşaatlara ait temel hafriyatlarında Roma dönemine ait heykeller, mimari parçalar ve mezar stelleri bulunmuştur.1995-2006 yılları arasında Bolu İli, Merkez İlçede Bolu Müzesi Müdürlüğünce yapılan kurtarma kazılarında toplam 72 adet Roma dönemine ait lahit ve tuğla mezar açığa çıkarılmıştır. Mezarlarda bronz sikkeler, pişmiş toprak koku kabı ve kandiller, gözyaşı şişeleri gibi çok sayıda mezar hediyesi ele geçirilmiştir. M.S 2-3.yüzyıllara tarihlendirilen söz konusu mezarların yayılma alanı göz önünde bulundurulduğunda, Roma dönemi nekropolünün bu kadar geniş bir alanı kapsaması, antik Claudiopolis’in büyüklüğü konusunda da fikir vermektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu