Çanakkale Düğünleri

 Çanakkale Düğünleri Nasıl Olur

EVLENME

Özellikle köylerde kız çocukları 12-14 yaşlarından itibaren sosyal düzenin gerektirdiği uyuma kendilerini hazırlarlar. Ailesinden, çevresinden gördüklerini kendilerine moral olarak alırlar. Yeni kurulacak evin kadın ihtiyaç maddelerini temin etme çabası içine girerler. Bu amaçla hazırladıkları eşyalara “çeyiz” denir.

Kız, erkeğin ailesi tarafından genellikle şu şekilde istenir. Erkek tarafı hatırını saydığı yakın akrabalarının kadınlarını kızın annesine, erkeklerini kızın babasına “dünür” gönderir. Allah’ın emri ile kız istenir. Yada erkek tarafı bazı yakınları ile haber vererek doğrudan kız evine gider. Aynı şekilde ister. İlk seferinde verilmezse cevap almak için gün kararlaştırılarak ayrılınır. Kararlaştırılan günde tekrar kız evine gidilir. O gün söz kesme günüdür. Ondan kısa bir süre sonra kıza yüzük, şeker, çikolata gibi hediyeler götürülür. Bazen de takı takılır. Bu takı takma işine küçük nişan denir. Bu arada büyük nişan için her iki taraf isteklerini birbirlerine bildirirler. Bazı yörelerimizde örneğin Biga İlçemizin bazı köylerinde bu istek özellikle kız evi tarafından bir kağıda yazılarak “liste” şeklinde istenir. Büyük nişan gerçek nişandır. Erkek tarafı kız tarafına vereceği hediyelerle yüzük, küpe, altın, bilezik, inci gibi geline alacağı ve takacağı bütün mücevherleri, elbiselik, gelinlik, duvak ve teli bir sepet yada bohça içine koyarak, çalgılar ve nişan davetlileri ile kız evine gider. Orada hep birlikte eğlenilir. Haftasına kız tarafı, damadın güveylik çamaşırları ve bazı eşyaları ile erkek tarafına vereceği hediyeleri alıp, düğün gününü kararlaştırmak için oğlan evine giderler.

Düğüne yakın zamanda “görüşme” olur. Bu günlerde bütün akraba ve tanıdıkların hediyeleri, verenin adı söylenmek kaydıyla davetlilere gösterilir. Düğünün başlaması sokak sokak “çerez” gezmesiyle olur. Bu gezmeye gelinin yakınları çalgılar ile gelirler. Davet edilecek evlere Perşembe sabahından itibaren kalabalık halde gidilir. Ev sahibi gelenleri ağırlar, yedirir – içirir. Bu gezme işi bütün gece sabaha kadar hatta bazen ertesi günün akşamına kadar sürdüğü olur. Cuma gününün akşamı gece eğlentisi başlar. Büyük bir salonda yada boş bir alanın kenarına dizilen sandalye ve tahtalar üzerine ortada boş bir oyun yeri bırakılacak şekilde oturulur. Gelin, başına çiçekler takmak suretiyle süslenir. Yeni yetişen kızlardan başlayarak, yeni evlenmiş olanlar ikişer ikişer oyun yerine gelirler ve karşılama oynarlar. Oyun oynayanların yakınları caba dedikleri bir para atarlar. Eğlencenin bitimine yakın gelin de oyuna kalkar. İkinci gece kına gecesidir.

Kızlar, yeni gelinler ve gelin dallı- bindallı – dival denilen işlemeli kadife elbise giyerler. Yatsı namazından çıkan delikanlılar, erkek tarafı sağdıcının taşıdığı bir tepsi içindeki kınayı mum ve çiçeklerle süslenmiş olarak davul – zurna ile kız evine giderler. Çeyizaltı şarkısı denilen ve Çanakkale’nin olan aşağıdaki türküyü söyleyip oynayarak ev ev gezip çerez toplarlar.

Karyolamın demiri Bahçelerde mor meni
Verem ettin sen beni Verem ettin sen beni
O yar benim değimli? Nasıl verem olmayayım
O yar benim olmazsa Eller seviyor seni.
Öldürürüm kendimi

Toplanan çerezle birlikte kız evine giderek eğlenceye devam ederler. Bu arada unutulan bir iki konu daha var. Cumartesi gecesi köy düğünlerinde misafir akşamıdır. Bütür köy, diğer köylerden ve dışarıdan gelen misafirlerle ilgilenir. Yedirir – içirir, yatırır.

Ayrıca gelin hamamı yapılır. Hamamda yapılan eğlenceden sonra gelin giyinip süslenir, düğüne devam edilir. Pazar günü öğleden sonra çeşitli oyunlar, eğlenceler eşliğinde köy meydanında damat tıraşı yapılır. Damat tıraşından sonra oğlan tarafı çalgılar eşliğinde yollarda oyunlar oynayarak kız evine gelir. Kız tarafından sağdıçları gelinin bir eşyasının saklayarak vermeyeceklerini söylerler, nazlanırlar, bahşişlerini alarak verirler. Bundan sonra gelin bir arabaya yada atın üzerine bindirilir. Yollarda dolaşarak oğlan evine varılır. Evin kapısında yüksekçe bir yere koltuk yapılır. Gelin herkese gösterilir. Kapıda bekleyen damat bir tas içine koyduğu buğday, para , şeker gibi maddelere gelinin üzerinden davetlilere doğru serper. Yatsı namazından sonra damat gerdeğe girer. Böylece düğün tamamlanmış olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu