Çevre Sorunları İle İlgili Yazılar

Çevre Sorunları İle İlgili Yazılar


Canlıların hayati aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen çevre sorunlarına çevre kirliliği adı verilir. Çevre kirliliğinin temel sebebi sanayi devrimine dayandırılsa da aslında yüzyıllar önceye kadar uzanmaktadır. İnsanoğlu ilk kez milyonlarca yıl önce ateşi bulup,farkında olmadan havayı kirletmeye başlamıştır. Tarım yapmaya başladıktan sonra da çevreyi bilinçsiz bir biçimde değiştirme sürecine girmiştir. Ormanların tahrip edilmesi, aşırı otlatma, yanlış arazi kullanımı, böcek öldürücü ilaçların kullanımı, kentleşme ve sanayileşme gibi değişikliklerle birlikte çevre kirliliği ortaya çıkmıştır.


Ortaçağda çevre kirliliğinin önemli bir sorun olduğunun farkına varıldı12 yüzyılda Fransa’da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını ilk emreden kral olduBöylece dışkılarını akarsulara atan halk kendi içme suyu kaynaklarını kirlettiYine çevre kirliliği hakkında ilk bilinen yasa 1388’de İngiltere Parlementosu’nda kabul edildi.Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı.


Sanayi devriminde sanayi ve enerji üretme tesisleri yoğunlukta olduğu için çevre kirliliği daha fazladır. Tüm sanayi bölgelerinde metalurji ve demir çelik kuruluşları karaları havayı ve suyu kirlettilerCharles Dickens’in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels’in yazıları, Londra’nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en önemli örnekleridir. Sonuç olarak her türlü sanayi atıkları, radyoaktif maddelerin radyasyon etkisi,gürültü meydana getiren ses titreşimleri sanayileşmiş ülkelerin çevre sorunları arasındadır. Bu da teknolojinin bilinçsiz kullanılmasından kaynaklanmaktadır.


Çevre unsurlarına göre çevre kirliliği çeşitli gruplara ayrılır; hava kirliliği,.su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlenmedir.

Hava Kirliliği
Atmosferi oluşturan gazlardan azot %78,oksijen %21,argon %0,9 ve karbondioksit %0,03 oranlarında bulunur. Bu gazlardan başka su buharı,azot ve kükürt bileşikleri ile toz bulunur. Dünyada ki yaşam bu temel elementler üzerine kuruludur. Atmosferdeki gaz karışım dengesinin bozulmasına hava kirlenmesi denir. Sanayi kuruluşları,termik santraller,yakma tesisleri (endüstriyel atıkların yakılması),motorlu taşıtlar hava kirliliğine neden olan başlıca kaynaklardır. Ülkemizde hava kirliliği Murgul Bakır İşletmesinin çevreye yaydığı zararlı gazlarla başlamıştır. Daha sonra Erzurum , İzmit, Kayseri, Konya ve İstanbulda artan hava kirliliği önemli bir çevre sorunu haline gelmiştirTürkiyede hava kirliliği çalışmaları ilk olarak 1961 yılında sağlık bakalığı bünyesinde, Ankarada iki adet yarı otomatik kükürtdioksit ve duman ölçer cihazla başlatılmıştır

Su Kirliliği
İnsan yaşamı için hayati öneme sahip olan su, aynı zamanda en çok kirlenen doğal maddedir. Havaya karışan çok sayıda kirletici madde, oksijen, ışık ve ultraviyole ışınlarının etkisi ile parçalanarak toprağa iner. Oradan akarsulara,akarsulardan da denizlere ve göllere ulaşır. Böylece su kirliliği oluşur. Evsel atıklar,endüstriyel,kentsel,tarım gibi etkenler başlıca nedenidirÜlkemizde su kirliliği ilk kez 1940’da Haliçte,1960’ta İzmir ve İzmit körfezlerinde , 1970’li yıllarda Mersin,İskenderun, Edremit körfezlerinde başlamıştır.

Toprak Kirliliği
Çevreye atılan zararlı maddelerin toprağın yapısını ve işlevini bozmasına toprak kirliliği adı verilir. Hayvan dışkısı mezbahalardan ve her türlü ekin biçme etkinliğinden gelen atıklar, toprak kirlenmesinin en önemli kaynağıdır. Bilinçsiz yapılan ilaçlama ve gübreleme toprak kirliliğini hızlandırmıştır. Yirminci yüzyılın ortalarına doğru hızlı nüfus artışı ile birlikte, tarım ve diğer alanlardaki sanayi ve teknolojinin hızla gelişmesine paralel olarak toprak kirliliği de artmaya başlamıştır.

Gürültü Kirliliği
Gürültü insanlar üzerinde olumsuz etkenler yapan istenmeyen seslerdir. Gürültü kirliliği çevre kirlenmesi içinde önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden gürültü ile ilgili kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Trafik ve sanayinin yoğun olduğu bölgelerde gürültü kirliliği daha fazladır. İnsanlar üzerinde çok fazla olumsuz etkisi vardır. Gürültü; dikkati dağıtır, düşünmeyi engeller, uykusuzluğa ve buna bağlı olarak gerginliğe neden olurÖrneğin:30-40 desibel düzeyindeki gürültü uykusuzluk,sinir,konsantrasyon bozukluğu gibi ruhsal bozukluklara; 60-90 desibel düzeyindeki gürültü baş dönmesi, solunum hızlanması gibi ruhsal ve sinirsel bozukluklara; 90-180 desibel düzeyindeki gürültü ruhsal, sinirsel, işitme ve denge bozukluklarına ayrıca iç kulak ve beyinde tahribatlara;180 desibelin üstünün kulak zarı patlamalarına yol açtığı saptanmıştır

Radyoaktif Kirlenme
Radyosyon; belli enerjinin kaynağından demet halinde çevreye dağılması olayıdır. Dünyada genellikle her yerde radyasyon bulunduğu için çoğu yerde az çok radyasyon vardır. Radyoaktif kirlenmenin nedenleri; nükleer enerji santralleri, çeşitli nükleer denemeler, tıbbi içerikli üretimler ve çeşitli endüstri tipi üretimlerdirRadyoaktif maddeye sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır Böylece bağışıklık mekanizmasını felce uğratmak ve kansere neden olmak gibi sorunlara yol açar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu