Cuma Namazında Hutbede Okunan Dualar

Cuma Namazında Hutbede Okunan Dualar
Cuma Namazı hutbesinde bu duaların okunması güzel olmakla beraber okunmadığı takdirde herhangi bir sakıncası olmadığı gibi hutbeye veya namaza da bir eksiklik gelmez. Ayrıca belli bir duayı okumak da şart değildir. İstediği şekilde dua edebilir.

Cuma’nın ilk sünneti kılındıktan sonra, müezzin gülbank çeker: “Resul-i ekrem ve nebiyy-i muhterem sallellahü tealâ aleyhi ve sellem efendimiz hazretlerinin azîz, pâk, münevver, mutahhar ruh-i şerîflerine salevat-ı şerîfe getirenlerin ahir ve akıbetleri hayr ola. Âl-i ezvac-ı tahirat evlâd-ı rasül eshab-ı güzin efendilerimizin sair enbiya-i ‘izam ve rusûl-i fihan hazeratının ervah-ı şeriflerine, pîrimiz Bilâl-i Habeşi [R.A. (Radiyâllahü Anh)> efendimizin ve ‘ale’l-husus bu caminin banisi ve bugüne kadar içerisinden gelmiş geçmiş, imam, müezzin, kayyumlarının ve kâffe-i ehl-i imanın ervahı için, Allah rızası için, el – fatihah.”

Fatiha okunduktan sonra müezzin Euzü-besmele çekerek Ahzab sûresinin 56. ayetini okur;

“İnnâllahe ve melâiketehü yüsallüne ‘ale’n-Nebiy. Ya eyyühe’l-lezine amenü sallü aleyhi ve sellimü teslima” Bunu takiben müezzin peygamberimize bir salevât getirir.

“Allahümme salli ‘alâ seyyidinâ Muhammedin ve ‘alâ ali Muhammed. (ali seyyidinâ, ali seyyidinâ ve nebiyyinâ ‘ da ilave edilebilir)”.

Salevât-ı şerîfe bittikten sonra başka bir müezzin ayağa kalkar ve iç ezan okur. İçerde okunan bu ezan, Cum’a’nın ezanıdır. İmam namazını, her günkü oturduğu yerde değil de cuma günleri minberin kapısı önünde kılması cemaati rahatsız etmemek için iyi olur. Ayet okunmaya başladığında imam yerinden kalkar ve gizli olarak dua okur (minberin önünde):

“Allahümme ifteh aleyna ebvabe rahmetike ve yessir aleyna hazâine fazlike ve keramike ya ekramelekramine ve ya erhamerrahimin.” diye dua eder.

Ondan sonra, minberin merdivenlerini yavaş yavaş çıkar ve 3. basamakta durur ve şöyle dua yapar.

“Rabbi’şrahli sadri ve yessir li emri vehlül ukdeten min lisani yefkahü kavli. Rabbi kad âteyteni minelmülki ve allemteni min te’vilil ehadis. Rabbi zidni ilmen ve fehmen, ve elhıkni bissalihin. Vehfezni minesselasili vel eğlali vel enkal. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.”

7. Basamağa gelir ve:

“ Allahümme hâzaşşe’nü leyse bişâni. Ve hâzelmekani leyse bimekani. Allahümme yessir lî emrî, ve tekabbelhü minni. Ve selamün ala cemîilenbiyai velmürselin.”

Duasını okuduktan sonra cemaata yüzünü dönüp 8.basamağa oturur. Bu esnada iç ezanı dinler. Ezan bittikten sonra ayağa kalkarak 7. basamakta hutbeyi okumaya başlar. Hutbenin başlangıcı Hamdele ile olur.

“Elhamdü lillâh (2) Elhamdü lillâhillezi . . .”

Hamdele’nin son kısmında;

“neşhedü enlâ ilâhe illâllahü vahdehü lâ şirîke lehü ve lâ nazira lehü velâ müsâle leh. Ve neşhedü enne seyyidena muhammeden abdühü ve habibühü ve rasülûh. Sallâllahü ‘leyhi ve ‘alâ alihi ve ezvacihi ve eshabihi ve etba‘ih ve hulefa ihir- raşidine’l – mehdiine min ba‘dih ve vüzeraihi’l-kâmiline fi ‘ahdih. Hususam-minhüm ‘alel-eimmeti hulefa rasülillâhi ale’t-tahkîk. Ümerai’l-mü’minin hazret-i eba Bekrin ve ‘Umer’a ve Osmane ve ‘Aliy ve ‘alâ bakıyyeti’s sahabeti ve’t-tâbi‘in. Rıdvanü’llahi te‘alâ ‘aleyhim ecme‘in. Eyyühe’l – mü’minine’l – hazirûn. İttekul-lahe ve etı‘ûn. İnne’l-lâhe me‘allezine’t-tekav ve’l-lezinehüm mühsinün.”

Bundan sonra imam: “kalle’l – lahü te‘alâ fi kitâbihi’l-kerîm.” der, Euzü-besmele çeker ve hutbenin mevzuu ile ilgili bir ayet okur. Ayet bitince “sadekallahül-‘azîm” der (Bu da tasdik etmek demektir).

Ve yine hutbenin mevzuu ile ilgili okuduğu ayete istinat ederek söylenmiş olan, Peygamber Efendimiz’den bir hadîs’i imam şöyle dile getirir:

“Ve kale’n – nebiyyü sallellahü ‘aleyhi ve sellem” diyerek hadisi okur. Şayet mevzu ile ilgili ikinci bir hadis daha varsa, o zaman imam: “ve kale fi hadîsin ahar” diyerek diğer hadisi de okur. Daha sonra imam, “Azîz cemaat, aziz mü’minler” gibi tabirlerden birini kullanarak Türkçe hutbe kısmını okumaya başlar. Türkçe hutbenin okunuşu bittikten sonra, imam yine fazla teganni etmeden, gizli bir lâhinle aşağıdaki metni okur.

“Elâ inne ahsene’l-kelâm ve ebleğa’n-nizam. Kemâ kale’l-lahü tebareke ve te‘alâ fi’l-kelâm ve izâ kurie’l-kur’ânü festemi‘ulehü ve ensıtü le‘alleküm türhamün”

Euzü-besmele çekip son bir ayet daha okur. Sonra oturup dua eder.
Ondan sonra tekrar ayağa kalkar ve burada da bir dua okur. Daha sonra da Peygamberimize salavat getirir. Altıncı basamağa iner ve hafif kıbleye yan dönerek, yarı açık yarı gizli salli ve barik dualarını okur, sonra ellerini kaldırır dua eder. Bu duada, bütün mü’minlerin refahı, saadeti, karada, havada yolculuk yapanlara selametler dilenir; orada oturan, kaim olan, orada hazır olan, kaybolmuş olanlar (bilinmeyenler), Türk ordusunun mansur ve muzaffer olması gibi hususlara temas edilir.

Dua bittikten sonra tekrar

7. basamağa çıkar, euzü-besmeleyi gizli olarak okur ve açık olarak ve makamla

Nahl Sûresinin 90. ayetini okur: “İnnâllahe ye’mürü bi’l – ‘adli ve’l – ihsânive itâi zil-kurba ve yenhâ ‘anil – fahşai ve’l – münkeri ve’l – bağy. Ye‘ızuküm le‘alleküm tezekkerûn”

Minberden aşağıya doğru inerken, Nahl Sûresinin son ayetini gizli olarak okur. İmam hutbeden aşağıya inmeye başladığı anda da müezzin kamet etmeye başlar. Kameti takiben farz olan cuma namazına başlanır.

kaynak:sorularla islamiyet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu