Cumhuriyet bayramı uzun şiirler

Cumhuriyet bayramı uzun şiirler
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Faydalı zararlı ne?
Düştü Gazi’miz öne,
Sormazlardı kendine.
Koşup dururdu millet,
Sultanın emrine.

Böyle kalmışlık geri,
Uzun yollardan beri.
Düşman yok karşımızda,
Yabancılar girerken,
Hiç durmadan ileri.

Ata’mızın izinde,
Gittikçe daha zinde.
Dünyayı geçeceğiz;
Cumhuriyet devrinde.

Arka çevirip düne.
Otuz yıl önce bizi
Kavuşturdu bugüne.
Sultan yok başımızda,
Milletin hür sesi var;
Yükselen marşımızda.
Devrimler dizi dizi,
Dünya seyreder bizi
Hele bir dokun da gör;
Dalgalanmış denizi…

Zeki OZAN

ON BEŞ YILI KARŞILARKEN

Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı,
Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.

Topraklaşan ellerde birer meşale yansın.
Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.

Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden,
Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,

Canlansın ışık selleri olsun da o damla
Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.

Kim der ki en son rakamlar da delirsin.
On beş asır on beş yılın eb’adına girsin.

Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden,
Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.

Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:
Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,

Bir şey ele geçmez şerefin sade adından.
Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.

Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş,
Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.

Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir,
Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.

Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden,
İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.

Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse;
Sen asrını üstünde izin varsa benimse;

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Mithat Cemal KUNTAY

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Bin dokuz yüz yirmi üç,
Saat tam 20.30,
Duyurdu bir iki, üç.
Yüz bir pare topumuz
Sanlı büyük ordumuz
Ünümüzü dünyaya

Dağ, taş, dere, ova, çay;
Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.
Asker, işçi, okullu
Neşe île dopdolu
Varol ey Cumhuriyet!
Adı güzel hürriyet!

Dökülen kanımızla
Sönmez inancımızla,
Kavuştuk bizler sana
Can veririz uğruna.
Gel tatlı şenliğimiz,
Gel kutlu benliğimiz,

Sen, bizim yüzümüzsün,
Gönlümüz gözümüzsün,
Damarımızda kansın.
Dizimizde dermansın.
Selam ey cumhuriyet!
Selam ey büyük millet!

N. Necati ÖNGAY

ATATÜRK VE CUMHURİYET

Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,
Duyunca silkindi Türk narasını “Ata”nın!…

Haykırdı kadın, erkek: “İhtilâl var, ihtilâl”!
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl…
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,
Bütün millet “Kemal”in etrafında toplandı!..

Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:
Irkının şahlanışı ısırttı “Garb”a dudak!..

Çekince Mehmetçik’ler kılıçları kınından,
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..

Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,
Türk’ün kara bahtını ağarttı “Büyük Gazi”!..
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..

Değildir zindan artık bize Anadolu’muz,
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,
Gökler dolusu selâm, ölmez “Ata”ya bizden!..

Cemal Oğuz ÖCAL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

Türk oğlu Türk’üz bu vatanda ebediyen
Ürkmeyiz ürkmeyeceğiz kat’iyen.
Rengi al, ay yıldızlı bayrağımız var
Kanla kemikle kutsallaşmış toprağımız var.
İnançlıyız, gururluyuz alnımız açık
Yarınlar bizimdir artık yolumuz açık.
Elinde silâh Mehmetçik nöbet tutar
Cin gibi gözleriyle pusuya yatar.
Umudumuz her şeyimiz gençlerde
Millet, özgürlük, vatan sevgisi hep gönüllerde.
Haydi, uyanın… Artık gidiyoruz aydınlığa
Umudunuzu kaybetmeyin yoksa düşeriz karanlığa.
Rahat uyusun, şehitlerimiz, atalarımız
İnmeyecek gökten yere bayrağımız.
Yorulmak, yılmak yakışmaz bize
Elbette tarih şaşacak azmimize.
Türk’üm, Türk’üz, Türk kalacağız
İlimle, insanlıkla, dünyaya sesimizi duyuracağız.

Ahmet TAŞDELEN

AKDENİZ’E DOĞRU

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti…

Sakarya’dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.

“Hedef Akdeniz, asker!” diyen parmağa koştuk…
Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk…

Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,
Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız.

Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa
Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa.

Sakarya’dan su içtik o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti…

Ömer Bedrettin UŞAKLI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu