Dünyanın ilk Vampiri

Dünyanın ilk Vampiri  23 Yaşında Denizli li Türk

ilk vampir

Çocukluğumda hatırlıyorum da Annem, babam dışarıya çıkmamamız için midir bilinmez ama sanırım öyle 🙂 vampir çıkmış gece dolanıyormuş dedikçe bırakın dışarıya çıkmayı akşam hava kararınca evin içerisinde lavaboya bile gidemez olmuştuk . Bu işin espirili yanı tabiki.

Gelelim Dünyadaki ilk ve tek vampire. Bu vampir Türkiye de bu haberi ilk okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Dünya tıp tarihine bile geçmiş durumda.

Dünyada ilk vampir olarak anılan genç 23 yaşında bir  Türk, kan içmeden duramıyor.Hayatı boyunca travma üstüne travma yaşayan genç hastanede gözetim altına alındı.Evli olan bu Türk gencinin daha önce bir çok defa kan içmesi nedeniyle tutuklandığı söylendi.Babasının kan bankasından kan alığı genç önceleri kendini yaralıyor kanını içiyormuş.Genç Ailesinin çabalarıyla tedavi olmak için doktara giden genç, Denizli’deki askeri hastanede özel bir ekip tarafından tedavi ediliyor.

Doktorları 23 yaşındaki genç için ne diyor bakalım

Psikiyatri literatürüne kan içme vakası olan giren Türk hastanın tedavisini üstlenen doktorlar, onun ‘zevk peşinde’ koşan değil, yardım arayan konumda olduğunu söyledi
Sabah gazetesinden Nurdeniz Erken’in haberine göre dünyanın en prestijli dergilerinden Journal of Psychotherapy and Psychosomatics’te yer alan ve psikiyatri literatürüne giren kan içme vakasının kurbanı 23 yaşındaki hasta şimdi sosyal hayatın içinde ayakta tedavisi sürüyor.
Denizli Askeri Hastanesi’nde tedaviyi üstlenen ekipteki Dr. Direnç Sakarya ve Prof. Dr. Vedat Şar, hastayı ve hastalığı anlattı. Denizli Askeri Hastanesi’ne 2011’de gelen ve üç ay ara ile iki kez yatarak tedavi edilen hasta başlangıçta ayakta tedavi edilecek durumda değildi. Çünkü son iki yıldır kan içme krizleri yaşıyordu. Dissosiyatif kimlik, yani çoklu kişilik bozukluğu ve travma sonrası stres teşhisi koyan uzmanlar ilaç ve psikoterapi tedavisine başladı. “Esasen bu hastadaki kan içme davranışı bir bağımlılık değildi. O nedenle bağımlılık tedavisine başvurulmadı” diyen Şar ve Sakarya “Ama hastanın ruhsal durumunda denge sağlanınca, bu davranışları da durdurulmuş oldu. Yani bu davranışların hastanın iç dünyasına müdahale ile durdurulması mümkün oldu” dedi. Hastanın kan bankasından makalede iddia edildiği gibi kan alıp almadığını sorduğumuz Şar ve Sakarya şunları söyledi: “Bunu yapmadığını sanıyoruz. Sözü edilen kişi kendi durumundan da mustarip ve yardım arayan bir konumdaydı. Yoksa bütün bu yaşantılar bir zevk peşinde koşmak ya da başkalarına karşı kötü niyetli olmaktan kaynaklanmıyordu.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu