Eşler için Bir Dua

Eşler için Bir Dua
Rabbim!
Kalpleri birbirine ısındıran Sensin
İzzetinle, ancak kendi muhabbetine sakladığım kalbimi
Hikmetinle, eşimin kalbine de ısındırıyorsun
Senden emanet aldığımız kalplerimizi, yine Sana teslim ediyoruz
Kalplerimizi karartmamıza izin verme
Kalplerimizden Seni sevmeye yollar aç
Birbirimize olan sevgimizi, Seni sevmekle çoğalt
Beni ve eşimi, Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat

Rabbim!
görüyorum ki Sen,olmuş yeryüzünü her bahar yeniden diriltiyorsun
Kudretinle, kurumuş kemikler gibi ağaçları
Çiçek çiçek tebessüm ettiriyorsun
Yaprak yaprak urbalarla beziyorsun
Meyvelerce hediyelerle sevindiriyorsun
Toprağa düşüp, gözlerden uzak olan tohumları
Yeniden gün yüzüne getiriyorsun.
Sen bir baharı, bir çiçeği yaratırcasına kolayca yarattığın gibi
Eşimin getirdiği her gülden bir bahar tazeliğinde mutluluklar yarat bana
Yüzümde bir gül gibi açtırdığın her gülücükten
Eşimin gönlüne gül bahçelerinin ıtırını yay
Yıllar geçtikçe üzerimize çöken puslu hazanların etkisiyle
Unutkanlığın rüzgarında savurup dağıttığımız inceliklerimizi
Kalplerimizin kuytularında unutup, karanlığa bıraktığımız muhabbet sözlerimizi
Tohumlar gibi filizlendir
çiçekler gibi süsle
Yapraklar gibi tazeleştir
Meyveler gibi tatlandır

Allah’ım! Bize öğrettiğin gibi
Babamız Adem(aleyhisselam) ve anamız Havva’yı Cennetten,
Şeytanın aldatmacalarına kandıkları için çıkardın…
Elbetteki bu, senin takdirindir,
Haşa şeytanın keyfine kalmış bir iş değildir.
Biliyoruz ki, bu sayede ancak hak edenler senin yakınlığına kavuşacaktır.
iyi ile kötü birbirinden ayrılacaktır.
Cennetinden sabırsızlığımız yüzünden çıkarıldık,
Tembelliğimiz yüzünden geri dönemiyoruz.
Rabbim! Beni ve eşimi de
Bu dünyadan Cennete dönmek için,
Birbirini hayra kaldıranlardan eyle!
Sabırsızlığımız yüzünden bizi birbirimizden uzaklaştırma!
Sabır ver bana ki; eşimi muhabbetimin ve şefkatimin cennetinde ağırlayayım
Tembellikten uzak tut beni ki; eşimi hiç sebepsiz sevindireyim,
Hiç karşılık beklemeden seveyim…

Allah’ım! Biliyorum ki sen, rahmetinle İbrahim’in (aleyhisselam) tenini ateşe yaktırmadın,
Bende İbrahim (aleyhisselam) gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum.
Besbelli nefsimin nemrutluğu ile İbrahim(aleyhisselam) kadar başa çıkabilmiş değilim,
Görünen o ki, kolayca da başa çıkamayacağım.
Nefsim, içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor,
Kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor…
Nasıl ki İbrahim (aleyhisselam) Senden ateşi söndürmeni istememiş,
Ama bu ateşin içinde kalarak, kurtuluş istemişti…
Kulun ve elçin İbrahim(aleyhisselam) biliyordu ki;
Senin kendisine selamet vermen, ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir.
Rabbim! şimdi sana, kulun ve elçin İbrahim’in (aleyhisselam) teslimiyeti hatırına yakarıyorum ki,
Beni, fıtratıma, sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığım ve kıskançlığımla bıraksan da,
Bu duygularımı benim ve eşim için “serin ve selametli” eyle!
Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi, mutluluğun ve sadakatin gül bahçelerine eriştir…
İnatçılığımı; evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa,
Kıskançlığımı; evlilğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür!…

Rabbim! Biliyorum ki Sen, kudretinle,
Musa’nın (aleyhisselam) asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın.
Bende, Musa (aleyhisselam) gibi Seni,suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum…
Kulun ve elçin Musa’nın(aleyhisselam) eline katı taşları yumuşatıp,
Yaşlar döktüren bir asayı verdiğin gibi,
Benimde bakışıma ve duruşuma,
Eşimin kalbini yumuşatacak, dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet!
Sen, bana eşimin kalbinden, şefkatinyumuşaklığını tattır!
Eşimin dilinden,aşkın serinliğini taşır.
Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden, muhabbetin denizine eriştir!
Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan,
Nefis firavununu kendi hırsının denizinde boğ.
Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını telkin eden,
Daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran,
Tüketim sihirbzlarının yalanlarını,
Kanaatkarlığımızın yutup, yok etmesine izin ver…

Rabbim! Biliyorum ki Sen, rahmetinle,
İsa’ya (aleyhisselam) ölüleri diriltme muzicesi bahşettin.
Kalpleri ölmüş ve inançları yozlaşmış bir toplumu,
İhya etmek için, çürümüş tenlere tazelik bahşeden tecellilerini,
Elçin ve kulun İsa (aleyhisselam) üzerinden gösterdiğin gibi,
Bana da, eşimin aşkını canlandıracak aşk ver!
Dokunuşlarıma İsa’ya (aleyhisselam) bahşettiğin gibi diriltici sırdan bahşet!
Eşimi sevmek ve sevindirmek için çektiğim sancıları,
Hz.Meryem’in sancısı gibi bir İsa’ya (aleyhisselam) analık edecek bereketlerle sebep eyle!
nefsimize uymakla heba ettiğimiz günlerimizi,
Seni anmakla yeniden ihya et!
Gıybet ve boş sözle yaktığımız sevaplarımızı,
Tevbe ve özrümüz sebebiyle bize iade et!
Ettiğimiz kötülükleri, içten bir pişmanlıkla
Sana dönme vesilesi eyle de, rahmetinin dokunuşuyla
İyilikler olarak hesap et!

Rabbim! Sen ki kulun ve Resulün Muhammed’e (sallallahutaala aleyhi vesellem);
Her türlü sevgi ve muhabbetin sebebi ve vesilesi olan,
Muhammed’e (sallallahutaala aleyhi vesellem); kocası hakkında fısıltıyla konuşan kadının sesini işittiğini,
Kitabında açıkça söylüyorsun.
“Muhakkak ki Allah’ım…Kadının sesini işitti”
Beni, benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayan yalnız Sensin!
Beni, benim kendimi sevmemden önce de seven Sensin
Eşim hakkında dile getiremediğim,
Dile getirmekten çekindiğim,
Yüreğimin odacıklarında tereddütle sakladığım,
Ne kadar hayır dua varsa, sen kabul et!
Beni, benim söylediğimden daha fazlasıyla ancak Sen anlarsın!
Halim sana ayandır, dilimden gelen ancak bu eksik beyandır…
Amin..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu