Evrad-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibend

Evrad-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibend
Evrad, sık sık ve devamlı okunan dualar demektir. Bediüzzaman bu dua için: Hz. “Şah-ı Nakşibendi’nin kudsi bir duasıdır ki, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)’den manevi alemde ders almış.” der

EVRAD-I KUDSİYE

1. Allah’ım! Sen bütün varlıkların gerçek maliki ve onlarda görünen her türlü fiil, hal, şe’n ve tasarrufun sahibi olan Melik’sin; varlıklara hayat verip canlandıran, Kendi hayatı ise zati, ezeli ve ebedi olan Hay’sın; varlığınla bütün varlıkları düzenli bir şekilde ayakta tutan; fakat Kendi varlığı hiçbir varlığa bağlı olmayan Kayyum’sun, Kainattaki bütün varlıkların dayandıkları tek gerçek Senin isim ve sıfatlarının tecellileridir ve Sen, zatın gerçek olduğu gibi, şuunat, sıfat, isim ve fiileri de

gerçek olan Hak’sın; Peygamber ve kitaplar göndererek Kendini tanıttıran ve razı olacağın şeyleri insanlara, cinlere ve dilediğin varlıklara bildiren Mübin’sin

2. Öyle ki, Senden başka hiçbir İlah yoktur. Sen benim Rabbim’sin, zira beni Sen yarattın. Ben ise Senin kulunum. Sana verdiğim söze ve vaadime gücüm yettiği kadar bağlıyım. Yaptığım kötülüklerin şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetin olan iyilik ve sevaplarımla huzuruna geliyor ve günahlarımla birlikte Sana dönüyorum. Günahlarımı affet, çünkü günahları bağışlayan başka kimse yok, ancak Sen varsın, teşekkürler Allah’a aittir. Allah’tan başka hiçbir İlah yoktur. Allah en büyüktür ve yüceler yücesidir. Varlık alemine çıktığımız andan itibaren yaratılış gayemize ulaşancaya kadar her türlü tehlikeden, olumsuz hal ve tavırlardan bizi kurtaracak kudret; bütün istek ve arzularımıza bizi kavuşturacak kuvvet, ancak yüceler yücesi büyük Allah’ın kudret ve kuvvetidir.

3. “O, kainat yok iken var olan Evvel, bütün varlık yok olsa bile baki kalan Ahir, bütün varlıkları kuşatan Zahir ve her varlığın içine hükmeden Batın’dır ve O her şeyi çok iyi bilendir.” (Hadid:3)

4. Allah’tan başka hiçbir İlah yoktur. O birdir; O’nun hiçbir ortağı yoktur Mülk tamamen O’na aittir. Hamd teşekkür ve minnet O’n amahsustur. Hayatı veren de, ölümü veren de O’dur. O kendisine asla ölüm arız olmayan ezeli hayat sahibidir. Bütün hayırlar O’nun elindedir Her şeyin ve herkesin dönüşü de O’nadır. O’nun herşeye gücü yeter.

5. Sen bütün kusurdan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin ey zerreden Arşa kadar herşeyi büyüklüğüyle kuşatan ve yüceleği bütün varlıklar tarafından tasdik edilen Azimü’l-Muazzam!

6. Sen bütün kusurdan, nokssan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin ey zerreden Arşa kadar her şeyi büyüklüğüyle kuşatan ve yüceliği bütün varlıklar tarafından tasdik edilen Azimü’l-Muazzam!

7. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan,aczden ve ortaktan münezzehsin, ey varlığı bütün varlıkları düzenli bir şekilde ayakta tuttuğu halde Kendi varlığı hiçbir varlığa bağlı olmayan ve bütün varlıklar tarafından daima hürmet edilen Kayyumu’l-Mükerrem!

8. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey kullarına peygamber gönderen ve bütün ölüleri haşirde tek bir emirle diriltip huzurunda toplayan Bais!

9. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey kainatta herşeyin bir sonu olduğu halde Kendisi baki olan ve bütün mülk ve servetin ezeli ve ebedi sahibi olan Varis!

10. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsiz, ey gücü herşeye yeten ve hiçbir şey Kendisine ağır gelmeyen Kadir!

11. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey kainattaki her şeyi sonsuz kudretine boyun eğdiren Muktedir!

12. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey bütün sırları ve gizlikleri bilen Alim!

13. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey yer ve gökleri dirilten Bais!

14. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey Kendisine bütün yaratıkların ibadet ettiği Ma’bud!

15. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey İlahi aşk ve cezbeyi takdir eden Mukaddir!

16. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey Kendisine afetler bulaşmayan!

17. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey zamanları ve vakitleri meydana getiren! Kadrin yücedir. Zalim ve müşriklerin söyledikleri şeylerden son derce uzak, yüce ve büyüksün!

18. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey köle ve esirleri azat eden!

19. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey sebepleri yaratan, sebep ve sonuca birlikte hükmeden!

20. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey Kendisine asla ölüm arız olmayan Hay ve Kayyum! Zira Sen varlıklara hayat verip canlandıran, Kendi hayatı ise zati, ezeli ve ebedi olan Hay’sın; ve varlığınla bütün varlıkları düzenli bir şekilde ayakta tutan ve onlara beka veren; fakat Kendi varlığı hiçbir varlığa bağlı olmayan Kayyum’sun.

21. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey benim ve bütün insanların İlahı!

22. Bizi bizzat Sen yarattın ve bizi, yarattığın varlıkların pek çoğundan üstün kıldın. Hamd ve nimet ancak Sana aittir!

23. Bolluk, genişlik, kudret ve yücelik ancak Sana mahsustur ve bütün nimetlerde Sana aittir.

24. Sen sonsuz bereket ve hayırların sahibisin ey Rabbimiz, şanın pek yücedir! Senden af diliyor ve Sana tevbe ediyoruz.

25. Allah’ım! Sen Evvel’sin; Senden önce hiçbir şey yoktu.

26. Sen Ahir’sin; Senden sonra hiçbir şey yoktur.

27. Sen Zahir’sin, her varlığı dışından kuşatırsın, Sana hiçbir şey benzemez.

28. Sen Batın’sın, her varlığın içine hükmedersin; Seni gören hiçbir şey yoktur.

29. Sen çok değilsin, birsin ve teksin.

30. Sen yardımcıya ihtiyacı olmayan sonsuz kudret sahibisin.

31. Sen yol göstereni olmadan bütün varlıkların idare ve tedbirini görensin.

32. “De ki: Ey mülkün hakiki sahibi olan, alemlere dilediği gibi tasarruf eden Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de mülkü çekip alırsın. Sen dilediğini aziz eder, yükseltir, dilediğini de zelil kılar, alçaltırsın. Bütün hayır ve iyilik yalnız Senin kudretindedir. Sen her şeye kadirsin.”

33. “Geceyi gündüze, gündüzü geceye sokar değiştirirsin. Ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğini de hesapsız şekilde rızıklandırırsın.” (Al-i İmran:26-27)

34. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey bu dünyada bütün varlıklardan perdelenmiş olan!

35. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey vakar ve büyüklük perdesine bürünen!

36. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey herşeyin gerçek sahibi.

37. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey sonsuz kudret sahibi ve yüceler yücesi olduğundan pek büyük izzeti olan.

38. Ve ey göklerin yedi katında ve Cennette olanları bilen!

39. Ve ey kalplerden geçen tereddüt ve terennümleri ve içten geçenleri bilen!

40. Ve ey Mekke ve Medine’yi diğer şehir ve beldelerden üstün kılan!

41. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey yerin üstünde ve altında olanları bilen!

42. Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve ortaktan münezzehsin, ey bu dünya gözüyle görünmekten yüce ve latif olan!

43. Sen sonsuz berekte ve hayırların sahibisin ey Rabbimiz, şanın pek yücedir! Senden başka Rab ve Senin dışında hüküm ve kuvveti sonsuz bir hükmedici yoktur.

44. Allah’ım! Sen nimetlerin asıl sahibi olan ve varlıklara çeşitli nimetler ihsan eden MÜN’İM; her bit varlığı en güzel surette yaratıp ihsanlarla onlara üstünlükler kazandıran MÜFADDIL, ayağı sürçenlerin elinden tutup hatalarını bağışlayan MUKÎL ve kullarının şükürlerine daha güzeliyle karşılık veren ŞEKÛR’sun!

45. Şahitlik ederim ki, hiç şüphesiz Sen, bütün kemal sıfatların sahibi, noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’sın. Ki, Senden başka ilah yoktur. Sen hem benim, hem herşeyin Rabbisin. Gökleri ve yeri yoktan var eden, gizliyi ve aşikar olanı bilensin. Yücesin, büyüksün ve üstünsün.

46. Tâ hâ, Tâ sîn mîm, Tâ sîn, Yâ sîn, Hâ mîm, Ayn sîn kaf. “O iki denizi salıverdi ki, o denizler birbirleriyle karışılaşırlar. Aralarında ise bir engel vardır; birbirine karışmazlr.” (Rahman: 19-20)

47. “Allah Teala ki, Ondan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. O Hay’dır; ezeli ve ebedi hayat sahibidir. O Kayyum’dur; varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı olmadığı gibi, bütün eşya O’nun yaratmasıyla, tedbir ve iradesiyle devam eder ve vücutta kalır, beka bulur. Onu ne uyuklama tutar, ne de uyku, gafletin hiçbir çeşidi hiçbir zaman Ona arız olamaz. Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Onun katında, Onun izni olmaksızın kim şefaat edebilir? O bütün yaratıkların geçmiş ve gelecekteki bütün hallerini bilir. Onun yarattığı varlıklar ise, Onun dilediği kadarından başka, İlahi ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. Onun hakimiyet ve saltanatı gökleri ve yeri kuşatmıştır. Gökleri ve yeri tasarrufu altında tutmak Onun kudretine ağır gelmez. En yüce ve en büyük olan da ancak O’dur.” (Bakara: 255

48. Hâ mîm, Hâ mîm, Hâ mîm, Hâ mîm, Hâ mîm, Hâ mîm, Hâ mîm. İş bitti, İlahi yardım geldi, dalalet ehlien böyle bir yardım ulaşmaz ve bize galip gelemezler.

49. “Hâ mîm. Bu Kitap, kudreti herşeye galip olan, ilmi her şeyi kuşatan, günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, azabı şiddetli ve lütfu bol olan Allah tarafından indirilmiştir. Ondan başka hiçbir ialh yoktur. Dönüş ancak Onadır.” (Mü’min:1-3)

50. Allah, kudretiyle dilediğini yapar, izzetiyle dilediğişeye hükmeder.

51. Küçük büyük bütün varlıkların kudretine boyun eğdiği mutlak hakimiyeti karşısında, Onunla mücadele edebilecek hiçbir varlık yoktur. Mülkünde Onun hiçbir ortağıda yoktur.

52. Allah’ı her türlü noksan ve çirkin sıfattan tenzih eder ve Ona hamd ederiz. Bütün istek ve arzularımıza kavuşturacak kuvvet, ancak Allah’ın sonsuz kudretidir. Allah’ın dilediği şey olur, dilemediği şey ise olmaz.

53. Biliyorum ki, muhakkak Allah herşeye kadirdir.

54. Hiç şüphesiz Allah ilmiyle her şeyi mutlak surette kuşatmıştır; her şeyin sayısını ve ölçüsünü tek bilir.

55. Allah’ım, bizi gazabınla öldürme, ibret verici azabınla helak etme. Bundan önce bizi affet, ey merhametlilerin en merhametlisi.

56. Bütün varlıkların gerçek maliki ve onlarda görünen her türlü fiil, hal, şe’n ve tasarrufun sahibi olan; hiçbir şekilde hiçbir noksanı olmayan, kainatta görünen bütün kusurlar asla kendinde bulunmayan, sapıtmışların söyledikleri batıl düşüncelerden sonsuz derece yüce olan, kainatı daima temiz tutarak güzelleştiren ve her bir varlık tesbihatıyla kudsi isimlerini her tarafta ilan eden Allah her türlü noksan ve çirkinlikten münezzeh ve uzaktır.

57. Mülk ve melkûtün sahibi her türlü noksan ve çirkinlikten münezzeh ve uzaktır.

58. İzzet, azamet, heybet, kudret, büyüklük, haşmet, güzellik, mükemmellik, sonsuzluk, saltanat ve hakimiyet sahibi olan Allah her türlü noksan ve çirkinlikten münezzeh ve uzaktır.

59. Bütün varlıkların gerçek maliki ve onlarda görünen her türlü fiil, hal, şe’n ve tasarrufun sahibi olan Melik; varlıklara hayat verip canlandıran, Kendi hayatı ise zati, ezeli ve ebedi olan Hay, her türlü noksan ve çirkinlikten münezzeh ve uzaktır. Ki O uyumaz, ölmez, ebedi, baki ve sonsuzdur. Ve O bütün varlıkların Kendisini tesbih ettiği Subbuh; hiçbir şekilde hiçbir noksanı olmayan, kainatta görünen bütün kusurlar asla Kendinde bulunmayan, sapıtmışların yakıştırdıkları batıl düşüncelerden sonsuz derece yüce olan, kainatı daima temiz tutarak güzelleştiren ve her bir varlık tesbihleriyle kudsi isimlerini her tarafta ilan eden Kuddus’dür. O benim Rabbim ve meleklerin ve ruh’un(Cebrail’in) Rabbidir.

60. Allah’ım ilminden bize öğret, Seni hakkıyla tanıyacak anlayış ver, yardımını üzerimize zırh yap.

61. Allah’ım, bizi Sana şükreden, Seni zikreden, Sana sığınan, Sana itaat eden, Sana boyun eğen, Sana kusurunu itiraf edip yalvaran ve Sana tevbe eden kimseler eyle.

62. Allah’ım tevbemizi kabul eyle, ruhumuzu temizle, verdiğimiz sözleri ifa etmeyi nasip eyle, içimizdeki kinleri yok et ve kalplerimizden intikam, kin ve düşmanlığı gider.

63. Allah’ım, bizi ansızın ortaya çıkan kıtlıktan ve bilinen yangınlardan… Din düşmanlığından, gafletten, rahata düşkünlükten, hakkı kabul etmemekten ve helak eden gizli felaketlerden Sana sığınırız.

64. Allah’ım, bize, günahlardan bizi çekip çıkaracak korkunu, Cennetine koyacak ve oraya ulaştıracak itaat ve ibadetini, dünya ve ahiret musibetlerini hafifletecek güçlü imanı nasip eyle.

65. Bizi en hayırlı kullaınla birlikte haşret. Kulluklarımız, gözlerimiz ve kuvvetimizle maneviyatımızı güçlendirecek hayırlar kazanmayı nasip et. Bu kazancımızı da ebedi ve kalıcı kıl. Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Bize düşmanlık edenlere karşı bize yardım et. Hatalarımızı affet. Belaları başımızdan def et. Hastalarımıza şifa ver. Gönüllerimizi nurlandır. İhtiyaçlarımzı gider. Ailemizden büyüklerimize ve küçüklerimize merhamet et. Allah’ım, bu geçici dünyayı ve en büyük kaygımız ve ilmimizin de son hedefi kılma. Bize dini ve dünyevi musibetler verme. Günahlarımız sebebiyle, bize merhamet etmeyecekleri başımıza musallat etme. Bize rızık ver. Çünkü Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.

66. Allah’ım biz Senden öyle bir rahmet diliyoruz ki, onunla korku ve şaşkınlığımızı hayra yönelt, dağınık halimizi ve işlerimizi düzene koy, hastalarımıza şifa ver, işlerimizi ve vakitlerimizi hayırlı ve bereketli kıl ve mükemmelliğe giden yolu bize ilham et.

67. Allah’ım, kainatı kaplayan Samedaniyetinle bütün varlıklar her haliyle Sana muhtaç olmuşlar ve Sen ise hiçbir şeye muhtaç değilsin. Her şeyi kuşatan Vahdaniyetinle kainat bir hane gibi idare ediliyor ve her şey Senin birliğine dalalet ediyor. Her yerde tecelli eden Ferdaniyetin bir ortağın bulunmasını reddediyor ve Senin tek bir ferd olduğunu gösteriyor. Apaçık izzetin ise isyan, günah ve kusurları istemiyor. Geniş rahmetinle bütün varlıklar saadet içinde gelişip serpiliyorlar. Allah’ım Samedaniyetin, Vahdaniyetin, Ferdaniyetin, apaçık İzeetin ve geniş Rahmetin hürmetine kulakalrımıza nur, duygularımıza nur, ruhlarımıza nur ve önümüze nur vermeni diliyoruz.

68. Allah’ım, ilmimizi, nurumuzu ve hilmimizi artır. Bize açık ve gizli nimetler ver.

69. Dinimiz için Allah bize yeter.

70. Dünyamız için Allah bize yeter.

71. Kaygılandığımız şeylere karşı, bütün canlıları çeşitli duygularla donatıp sayısız rahmet meyvelerini ve nimetlerini önlerine seren ve iyiliği bol Kerim Allah bize yeter

72. Bize zulmedenleri hemen cezalandırmayıp, cezalarını sonraya bırakan ve kuvveti bütün kainatı kaplayan, bütün varlıkları zapt ederek hükmü altına alan Halim ve Kavi Allah bize yeter.

73. Bize kötü tuzak kuranlara karşı azabı şiddetli olan Allah bize yeter

74. Ölüm anında, rahmeti herşeyi kuşatan ve imanlı kullarına çok özel ihsan ve şefkatte bulunan Rahim Allah bize yeter

75. Kabirdeki sorgu anında, sonsuz şefkatini gösterip ihsanda bulunan Rauf Allah bize yeter

76. Kıyametteki hesap anında sonsuz cömertliğini sergileyip ikramda bulunan Kerim Allah bize yeter

alıntı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu