Geniz akıntısının sebebi nedir?

Geniz akıntısının sebebi nedir?
GENİZ AKINTISI (BURUN GERİSİNE AKINTI)
Burun gerisine akıntı veya geniz akıntısı, boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. Geniz akıntısı egzersiz, kalın salgı veya boğaz kasları ve yutma ile ilgili sorunlardan ötürü de ortaya çıkabilir.
Normal olarak, burnu ve sinüslerin içini kaplayan örtücü tabakadaki (mukoza) salgı bezleri günde 250-500 ml salgı üretmektedir. Bu mukozanın yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen hareketli küçük tüyler vardır. Bunlar salgının geriye doğru (genize) hareket etmesini sağlar. Daha sonra bu bilinçsiz olarak farkına varmadan yutulur. Bu salgı zarları ıslatır ve temizler, enfeksiyonlara karşı savaşır. Bu salgının üretilmesi ve temizlenmesi sinirler, kan damarları, salgı bezleri, hormonlar, ve küçük tüyler arasındaki ilişkiye bağlıdır.
NORMAL OLMAYAN SALGlLAR
Artmış ince ve temiz salgı soğuk algınlığı, grip (üst solunum yolu viral enfeksiyonu), alerji, soğuk hava, parlak ışık, bazı besinler ve baharatlar, gebelik ve hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları ve bazı tansiyon ilaçları gibi bazı ilaçlar ve burun içi kemik eğriliği gibi durumlarda görülür.


Vazamotor rinit, alerjik olmayan aşırı salgılı ve tıkalı burun şikayeti yapan bir hastalıkdır. Artmış kalın salgı sıklıkla kış aylarında nemlendirme yapılmadan ısıtılan, nemin düştüğü ev ve binalarda görülür. Bunun yanında sinüs ve burun enfeksiyonlarında ve kümes hayvanlarının ürünlerine karşı oluşan alerjilerde de görülmektedir. Eğer soğuk algınlığındaki salgı zaman içinde kalınlaşıp sarı, yeşil renk almaya başlıyorsa muhtemelen bakterilerin yol açtığı bir cismin belirtisi olabilir (fasulye, bezelye, bir parça kağıt, oyuncağın bir parçası v.b.) Salgının azalması aşağıdaki nedenlerden birinden dolayı olabilir:

Uzun süre çevreye ait tahriş edici maddelere maruz kalmak burnu kurutup mukozanın (örtücü tabakanın) zarar görmesine neden olabilir (sigara dumanı, endüstriyel dumanlar, araba dumanları). Salgı azaldığında normalden daha kalındır ve yanlış olarak artmış hissi verir.
Yapısal bozukluklar (burun orta bölmesindeki –septum- düzensizlikler) hava akımını değiştirerek burun mukozasının kurumasına neden olur (yapısal bozukluğa bağlı olarak salgıyı artırır veya azaltır).
Yaşın ilerlemesiyle mukus zarlar büzüşür ve kurur. Bu normalden daha az ve kalın salgı yapılmasına ve kişinin geniz akıntısı hissine kapılmasına yol açar.
Diğer az rastlanan nedenler de mukozalarda değişiklik yaparak bu hisse neden olurlar.

YUTMA PROBLEMLERİ
Yutma ağızdaki sıvı ve katı besinlerin yemek borusuna geçmesinden oluşan karmaşık bir olaydır. Bu olay ağızdaki, boğazdaki ve midedeki sinir ve kasların işbirliği içinde çalışması ile olur. Yutma problemleri katı veya sıvı besinlerin boğazda birikmesine, daha sonra ses tellerinin olduğu bölgeye dökülmesine ve bunun sonucunda ses kısıklığı, boğaz temizleme hissi veya öksürüğe neden olabilir.
Yutma güçlüğünün birçok nedeni vardır: Yaşla birlikte yutma kasları hem güçlerini hem de işbirliği yeteneklerini kaybederler. Bundan dolayı bazen normal salgı bile mideye geçemeyebilir.
Uyku sırasında yutkunma daha az olur ve salgı ağızda birikir. Uyanırken öksürme veya boğaz temizleme hissi duyulabilir
Her yaşta sinirlilik ve stres boğaz kaslarında kasılmaya ve bunun sonucunda boğazda birşey varmış hissine neden olmaktadır. Sık sık boğaz temizlemek tahrişi daha da artırarak durumun kötüleşmesine neden olur. Besinlerin geçtiği yol üzerindeki büyümeler veya şişlikler (örneğin tümörler) katı ve /veya sıvı besinlerin geçişini yavaşlatır veya engeller.
Yutma bozuklukları midedeki besinlerin veya asidin yemek borusuna veya boğaza geri geldiği Gastroözafageal Reflü (GER) veya Larengofarengeal Reflu (LPR) olarak tanımlanan durumundan da kaynaklanabilir. Yanma hissi hazımsızlık ve boğazda rahatsızlık belli başlı bulgulardır ve bunlar özellikle yemek yedikten sonra yatınca daha da artmaktadır. Yemek borusu ile midenin birleşim yerinde meydana gelen torba şeklindeki fıtıklarda buna neden olur.
TEDAVİ
Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır. Bu detaylı bir Kulak Burun Boğaz muayenesi ve muhtemel bazı laboratuar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzite kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
Allerji; sebebini ortadan kaldırmakla kontrol edilebilir. Antihistaminikler ve dekonjestanlar, kromolin ve steroid burun spreyleri, diğer şekillerdeki steroidler ve hiposensitizasyon (aşı tedavisi) tedavi için kullanılabilir. Ancak bazı antihistaminikler kurumaya neden olup salgıyı daha da kalınlaştırırlar. Dekonjestanlar kan basıncının artmasına, kalp ve tiroid rahatsızlıklarının şiddetlenmesine neden olurlar. Steroid spreyler tibbi kontrol altında genellikle yıllarca güvenle kullanılabilir. Ancak kısa dönemde yan etkisi olmayan ağızdan alınan ve enjeksiyonla verilen steroidlerin uzun dönem kullanımlarında muhakkak sıkı bir kontrol ve gözlem yapılmalıdır.
Gastroözafageal Reflü tedavisine yatağın baş tarafını 12-15 cm kaldırmak, az ve sık yemek yemek, alkol ve kafeinin yasaklanması, yorucu olmamak şartıyla spor yapılması gibi yaşamı düzenleyici önerilerle başlanır. Antiasit veya bu hastalıkda çok etkili olan mide asit üretimini durduran ilaçlar doktor kontrolunda verilmelidir. pH ölçümü gibi kesin teşhis yöntemleri vardır..
Yapısal bozukluklar cerrahi uygulama gerektirir. Septum deviasyonu sinüslerin normal olarak boşalmasını engeller ve kronik sinüzite neden olur. Septumdaki bir çıkıntı tahrişe ve anormal salgıya sebeb olacaktır. Septumdaki bir delik kabuk bağlamaya neden olur. Genişlemiş veya şekli bozulmuş konkalar (burnun yan duvarlarında çıkan ve hava akımının ayarlıyan, nemlendiren yapılar) veya polipler (enfeksiyon, allerji veya tahriş sonucunda oluşan selim büyümeler) de aynı şikayetlere yol açabilir.
Her zaman bir neden bulmak mümkün olmayabilir. Tıbbi tedavi cevap vermezse hasta cerrahi tedaviye karar vermelidir.
Bazı durumlarda özel bir neden bulunamaz. Düzeltilebilecek bir hastalık yoksa tedavi daha kolay akabilmesi için salgının inceltilmesi yönünde olur. Bu daha ziyade sıvı alımı yetersiz olan yaşlı kişiler için geçerlidir. Bu hastalar günde en az sekiz bardak su içmeliler, Kafeini bırakmalılar ve eğer uygunsa idrar söktürücü kullanmamalıdırlar. Salgıyı inceltecek guaifenesin veya organik iyot kullanıldığında tükrük bezlerinde şişme veya vücutta döküntü gelişirse ilaç kesilmelidir.
Burunun su ile yıkanması kalın ve azalmış salgının düzeltilmesine yardımcı olur. Bu burun için yapılmış özel cihazlarla günde iki ila altı defa uygulanabilir. Sıcak suyun içine yemek sodası veya tuz ilave edilerek bu sıvı yapılabilir. Son olarak da reçete gerektirmeyen basit tuz çözeltiler burnu nemlendirmek için kullanılır.
KRONİK BOĞAZ KIZARIKLIĞI (FARENJİT)
Geniz akıntısı sıklıkla kırmızı, tahriş olan bir boğaza neden olur. Boğaz kültürlerinden genellikle bir sonuç alınmaz ama bademcikler ve diğer dokular şişerek rahatsızlığa neden olurlar. Geniz akıntısı tedavi edildiğinde bu olayda ortadan kalkacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu