Gümüşhanenin Nüfusu

 Gümüşhanenin Nüfusu Kaçtır

 Gümüşhane ilinin toplam nüfusu adrese dayalı nüfus kayıt sistemi veri tabanına göre 2009 yılında 130.976 kişidir. Gümüşhane ili nüfusunun % 44,69′u (58.535) şehirde, % 55,31′i (72.441) köylerde yaşamaktadır.

Örf ve âdetleri: Gümüşhâne’de Türk-İslâm kültürü hâkimdir. 1055’ten bu yana bölge, Türk hâkimiyetindedir. Daha önceki devirlere âit kültürler unutuldu. Kıyâfet: Kırsal ve dağlık bölgelerde mahallî geleneksel kıyâfete hâlen rastlanır. Patiskadan geniş yakalı gömlek ile bunun üzerine kenarları oyalı kolsuz önlük giyilir. Pazenden yapılan önlüğe “iman tahtası” denir. Bele, boncuklarla süslenmiş dövme gümüş veya dokuma kemer takılır.

Dokunan desenli ihramlar giyilir. Erkeklerin giyimi ise, yelek, dar paçalı pantolon ve çarıktan ibârettir. Bele kayış yerine kaytan denilen uçları püsküllü kuşak sarılır. Yeleğin boğazı açık ve dardır. Omuzdan sağ alt cebe saat kösteği uzanır. Mahallî yemekleri: Pestil (duttan yapılır), göbek elması, ceviz içinin şekere batırılması ile köme denilen tatlı ve ziron meşhurdur. Yemekleri kesme ayranlı, lobya, kurutlu haşıl, çorbalar, toplahanası, herse, tavuklu keşkek, ekşili lahana, kavut, kara pancar, mantı, kesmik ekmeği, kalacoş, kuru pastırma, kartoldur.

Folklor: Karadeniz, Doğu ve Orta Anadolu’nun tesirinde kalan Gümüşhâne bölgesinde folklor zengindir. Türküleri uzundur. Bar ve Horon başlıca oyunlarıdır. Halk edebiyâtı: Gümüşhâne bölgesinde çok az sayıda halk şâiri (ozan) yetişmiştir.

Eğitim: Okuryazar nisbeti % 80’i aşmıştır. Okulsuz köy yoktur. Karadeniz Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulu ve Adâlet Meslek Lisesi açılmıştır. Kış sporları yaygındır.

Yetişen meşhurlar: Ahmed Ziyâeddîn; akâid, fıkıh, tefsir, hadis ve tasavvuf ile ilgili 60 eseri bulunan bir İslâm âlimidir. Ziyâüddin-i Gümüşhânevî (Ahmed Ziyâüddîn), İstanbul’da kabirleri bulunan evliyânın büyüklerindendir. 1820 (H.1235)de Gümüşhâne’nin Emirler Mahallesinde doğdu, 1893 (H.1311)te İstanbul’da vefât etti. Kabri Süleymâniye Câmii bahçesindedir. Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinden Ahmed bin Süleymân Ervâdî’den icâzet aldı. İcâzet alırken Hâlid-i Bağdâdî (rahmetullahi aleyh)in talebelerinden veliyy-i kâmil Abdülfettah Bağdâdî Akrî de hazır bulundu. Bâbıâli’de Fâtıma Sultan Câmii yanında ders verirdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu