Kaza Orucu ve Kazayı Gerektiren Haller

Kaza Orucu ve Kazayı Gerektiren Haller
İbn Abbâs (r.a) şöyle buyurur (Nebî (s.a.s)e bir adam gelerek: «Ey Allâhın Resûlü! annem, üzerinde bir ayın orucu varken öldü, dolayısıyla onun yerine kazâ edebilir miyim?» diye sorar. Allâh Resûlü de (s.a.s.) cevâben: «Evet, çünkü Allâhın borcu yerine getirilmeye daha lâyıktır » der.)[89]

Hayırlı amellerde acele etmeye delâlet eden delillerin geneline dâhil olduğundan, kazâ etmede acele etmek, geciktirmekten daha evlâdır. Allâh Teâla şöyle buyurur (Rabbinizin bağışına koşun ) [Âl-i İmrân : 133].

(İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar ) [Muminûn :61].

Nafile oruç bozulursa kaza gerekmez. Ebu Said r.a. hadisinde; Dilersen onun yerine bir gün oruç tut, dilersen tutma buyurulmuştur.[90]

Tenbîh : Kazâ orucunu ardı ardına tutmak gerekli değildir. [Kişi ölür de kılmadığı namazları varsa, ne velisi ne de başkasının bunu kazâ edemeyeceğine dâir ilim ehlinin icmâ-ı vardır. Aynı şekilde her kim oruç tutamaz ise, hiç kimse yaşadığı esnada onun yerine oruç tutmaz. Bilâkis her gün için bir fakir doyurur.

Ama kim de üzerinde adak orucu olduğu halde ölür ise, yukarıdaki hadise göre velisi yerine tutar. Çünkü sahâbe bunu böyle anlamıştır: (Bir kadının annesi üzerinde ramazan orucu olduğu halde ölmüştür. Aişe (r.anha)ya gelip «onun yerine kazâ edebilir miyim der?» O da: «Hayır kazâ etme bilâkis onun yerine her gün için bir fakire yarım sadaka ver», der.)[91]

Başka bir eserde İbn Abbâs (r.a.) şöyle der: (Kişi ramazanda hasta olur da oruç tutmadan ölürse, onun yerine (fakir) doyurulur, üzerine kazâ gerekmez. Eğer üzerinde adak orucu varsa, velisi onun yerine kazâ eder.)[92]

Ramazanda bilerek (özürsüz) orucunu bozan kimse hakkında, Peygamber(s.a.s.) den kazâ edeceğine veya keffâret ödeyeceğine dâir hiç bir delil sabit değildir. Çünkü bunun günâhı çok büyük olduğundan kazâ veya keffâret ile telâfi edilecek gibi değildir. Bilâkis Allâha tevbe etmesi ve tevbesinde sadık olması, sâlih amelleri ve taatleri çoğaltması gerekir. Umulur ki Allâh, orucunu kasden bozarak işlediği bu günahını siler.[93]

Oruç, amelî olduğu kadar vakti olan bir ibâdettir. Malûmdur ki, kişi ramazan orucunu bir başka ayda tutsa bu ondan kabul edilmediği gibi, kazâ da aynı şekilde kabul edilmez. Eğer bu kapı açılır da insanlara ramazanda bilerek oruç bozana bir gün kaza gerekir denilirse, nasıl olsa kazâ edeceğiz diye farz olan ramazan orucunda tembellik ederek bunun günahını önemsemezler.

Peki Ramazanda özürsüz olarak orucunu bozanın cezası nedir ?:

Ebû Umâme el-Bâhilî(r.a.) Resûlüllâh(s.a.s.)in şöyle buyurduğunu işittim der: «Ben uyuyorken, iki adam gelip iki koltuğumdan tutarak çıkması zor bir dağa götürdüler» ve : «Buraya çık» dediler. Bunun üzerine dağa çıkmaya başladım. Ortasına gelince şiddetli sesler duyuldu. Ben : «Bu sesler nedir ?» deyince :

«Cehennem halkının feryadı dediler. Tekrar gitmeye başladık. Bir de gördük ki, avurtları yarılmış, bu yarıklardan kanlar akan, ayakları bağlanmış bir topluluk var !» Ben:

«Bunlar kim?» dedim. «Oruçlarını vaktinden önce yiyenler» dediler.)[94]

İbn Abbâs (r.a.)dan rivayet olunduğuna göre; Bir adam gelerek («Ben ramazandan bir gün oruç yedim, bunun için bana bir çare bulur musun?» diye sorar, İbn Abbâs: «Ramazandan boş bir gün bulmaya güç yetirirsen onun yerine tut der.» Adam da: «Ramazandan boş bir gün bulabilecek miyim?» Deyince, İbn Abbâs ta: «Ben de bundan başka sana hangi fetvâyı bulayım der.»)[95]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu