Osmanlı modernleşmesinde 17, 18, 19. Islahat dönemleri hakkında bilgi verir misiniz?

Osmanlı modernleşmesinde 17, 18, 19. Islahat dönemleri hakkında bilgi verir misiniz?
Osmanlı tarihinde ilk köklü ıslahat girişimleri II. Osman döneminde (1618 – 1622) başlamıştır. II. Osman dönemi yenilikleri şunlardır:
• II. Osman saray dışından evlilik yaparak sarayı halka açmıştır.
• Şeyhülislam’ın fetva vermek dışındaki yetkilerini elinden aldı. Böylece ilmiye sınıfının devlet işlerine karışması engellenmiştir.
• Zamanın ihtiyaçlarına göre yeni kanunların yapılması planlanmıştır.
• II. Osman Hotin Seferi’nde yeniçerilerin durumunu görünce Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak istedi. Ancak Genç Osman düşüncelerini zamansız açığa vurduğundan ve ıslahatlar sırasında kendisine yardımcı olacak tecrübeli devlet adamı olmadığından ıslahat planları gerçekleştirilememiştir.
IV. Murat
• Yeniçeri ve sipahi zorbaları ortadan kaldırıldı. Bu durum İstanbul’da asayiş ve güvenliğin kurulmasını sağlamıştır.
• Bütçe açığının saray masraflarının çokluğundan ve lüzumsuz hediye ve bahşişlerden kaynaklandığını görünce bunları azaltmaya çalışmıştır.
• Mali yılın bütçesini önceden hazırlamıştır.
• Divan üyeleri ve diğer yöneticilerden hazineye para aktarmıştır.
• Hazineye borcu olan kişilerden bu borçları tahsil etmiştir.


Köprülü Mehmet Paşa
Köprülü Mehmet Paşa;
• Memleketin iç durumunu ele aldı. Dini yönden fikir ayrılığına düşen İstanbul ulemasını değişik yerlere göndererek kargaşaya son vermiştir.
• Maliyeyi düzene sokan Köprülü Mehmet Paşa Kuyucu Murat Paşa ve IV. Murat gibi baskı ve şiddet kullanmıştır. Onun ölümünden sonra kendi tavsiyesiyle oğlu Fazıl Ahmet Paşa sadrazamlığa getirilmiştir.
• Ordu ve donanmayı ele aldı. Çanakkale Boğazı’nı ablukaya alan Venedik donanmasını buradan uzaklaştırıp Venedik tarafından işgal edilen Limni Bozcaada ve Gökçeada’yı geri alarak Akdeniz yolunu açmış ve Girit Adası’na yardım göndermiştir.
• Erdel Beyi Rakoçi ve Halep Valisi Abaza Hasan Paşa’nın isyanlarını bastırarak asayişi sağlamıştır.
• Tımarlar eskiden olduğu gibi savaşlarda yararlılık gösterenlere verilmiştir. Anadolu ve Rumeli’deki tımarlı sipahilerin gerçek mevcudunu öğrenmek için yoklamalar yapılmıştır. Haksızlık ve zorbalık yapan devlet memurları engellenerek kanun hakimiyeti kurulmaya çalışılmıştır.
• Devletin duraklamasının ve kötü gidişatın durdurulması için neler yapılması gerektiğine ilişkin devlet ileri gelenlerinden raporlar alınmıştır. XVII. yüzyılın önemli şahsiyetlerinden biri olan Koçi Bey devletin Kanuni’den sonra düştüğü sıkıntıları kurumların nasıl bozulduğunu anlattığı “Koçi Bey Risalesi” adlı raporunu IV. Murat’a takdim etmiştir.
• İran üzerine iki defa sefer düzenlendi. Bu seferler sırasında Anadolu’daki Celâliler ortadan kaldırılmış emniyet ve güvenlik sağlanmıştır.
• Uyuşturucu maddelerin ve tütünün kullanımı gece sokağa çıkılması yasaklanmıştır.
Tarhuncu Ahmet Paşa
Tarhuncu Ahmet Paşa mali alanda ıslahatlar yaparak devletin gelir – gider dengesini sağlamaya çalışmıştır. Tarhuncu Ahmet Paşa;
• Bazı illerin gelirinin iltizama verilmesini dirlik sahiplerinin gelirlerinin bir kısmının da hazineye aktarılmasını sağlamıştır.
• Bütçe açığının saray masraflarının çokluğundan ve lüzumsuz hediye ve bahşişlerden kaynaklandığını görünce bunları azaltmaya çalışmıştır.
• Mali yılın bütçesini önceden hazırlamıştır.
• Divan üyeleri ve diğer yöneticilerden hazineye para aktarmıştır.
• Hazineye borcu olan kişilerden bu borçları tahsil etmiştir.
XVIII. Yüzyıl Islahatları ve Özellikleri
Lale Devri
• İlk kez Avrupa’nın önemli merkezlerinde geçici elçilikler açıldı (Paris Viyana Moskova ve Lehistan). Osmanlı Devleti elçilikleri kurmakla; Avrupa’daki teknik bilimsel ve sosyal gelişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını öğrenmeyi amaçlamıştır.
• Said Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından ilk Türk matbaası kuruldu (1727). İbrahim Müteferrika’nın evinde kurulan bu ilk Osmanlı matbaasında dini kitaplar hariç tarih coğrafya ve edebiyata ait bazı kitaplar basılmıştır. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügati adlı sözlüktür.
Osmanlı Devleti’nde binlerce insan hattatlık yaparak geçimlerini sağlıyordu. Bu insanları mağdur etmemek amacıyla devlet önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır.
• Yeniçerilerden oluşturulan bir itfaiye örgütü kurulmuştur (Tulumbacılar).
• Yalova’da bir kağıt imalathanesi kurulmuştur.
• İstanbul’da bir kumaş ve çini imalathanesi açılmıştır.
• İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur.
• Kütüphaneler açılmıştır (En önemlileri Enderun ve Yeni Cami kütüphaneleridir).
• Askeri alanda esaslı bir ıslahat görülmemiş sınırlarda bazı kaleler ve istihkamlar yaptırılmıştır. Ayrıca İstanbul surları onarılmıştır.
• Doğu klâsiklerinden bazı eserler Türkçeye tercüme edilmiştir.
• Resim minyatür edebiyat ve az da olsa bilim alanında gelişmeler gözlenmiştir.
• Avrupa’dan Rokoko ve Barok tarzı mimari örnek alınarak çeşitli eserler yapılmıştır.
• Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır.
Osmanlı Devleti bu dönemde sadece Doğu’da İran’la savaşmıştır.
• Lâle Devri Patrona Halil İsyanı ile sona ermiştir.
I. Mahmut
• l. Mahmut orduya düzen vermenin ve Avrupa orduları gibi savaşa hazırlanmanın lüzumunu anlamış ve bu işi Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa’ya (Kont dö Boneval) vermiştir.
Ahmet Paşa;
• Osmanlı ordusundaki Humbaracı ve Topçu sınıfını ıslah etmiştir.
• Ordunun ıslahı için raporlar hazırlamıştır.
• Subay yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi’ni kurmuştur (1734). Böylece Avrupa tarzında ilk teknik okul açılmıştır.
• Emrindeki kıtaları Avrupa ordularının düzenine göre örgütlemiş bölük tabur ve alay örgütlerini oluşturmuştur.
III. Mustafa
Bu dönemin ıslahatlarını Sadrazam Koca Ragıp Paşa ve Baron dö Tot yapmıştır:
• III. Mustafa lüzumsuz masrafları keserek maliyede ıslahat yaptı. İlk defa bu dönemde iç borçlanma sistemi (esham) uygulanmıştır.
• Fransızca’dan matematik ve astronomiyle ilgili kitaplar tercüme edilmiştir.
• Fransa’dan getirilen Baron dö Tot topçu ve istihkam askerlerini ıslah etmiştir.
• Sürat Topçu Ocağı kuruldu. Bu ocak Avrupa tarzında yetiştirilmiştir.
• Tophane ıslah edilmiştir.
• Deniz subayı yetiştirmek amacıyla Deniz Mühendishanesi kurulmuştur.
• Çeşme faciasından sonra tersane ıslah edilerek yeni bir donanma kurulmuştur.
I. Abdülhamit
Devrin ileri gelen ıslahatçı devlet adamları Halil Hamit Paşa ve Cezayirli Hasan Paşa’dır.
• Halil Hamit Paşa Sürat Topçu Ocağı’nı genişleterek mevcudunu artırmıştır.
• İstihkam Okulu açıldı. Lağımcı ve Humbaracı ocaklarının gelişmesi sağlandı. Kara ve deniz kuvvetlerini ıslah etmek için Avrupa’dan çok sayıda mühendis ve uzman getirilmiştir.
• Yeniçerilerin sayımı yapıldı. Tımar sisteminde düzenlemeye gidildi. Ulufe alım satımı yasaklandı. Halil Hamit Paşa maliyeyi düzeltmek için çalışmalar yaptı. Ancak başarılı olamadı.
III. Selim
III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
• Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit hazinesi tarafından karşılanmıştır.
• III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir.
• Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir.
• Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş ParisLondra Viyana ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir.
• Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir.
• Resmi devlet matbaası kurulmuştur.
• İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır.

XVIII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri
• Osmanlı Devleti Avrupa’nın gerisinde kaldığını anlamış ve Avrupa’yı örnek alarak yenilikler yapmıştır.
• Islahatlar padişah ve devlet adamları tarafından yapılmış halkın ıslahatlar konusunda bir isteği ve desteği olmamıştır.
• Savaşların yenilgiyle sonuçlanması ve toprak kayıplarının devam etmesi ıslahatların askeri alanda yapılmasına neden olmuştur.
• Islahatlar gösterilen tepkiler yüzünden (özellikle yeniçerilerin) devamlı olmamıştır.
• XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha esaslı ıslahatlar yapılmıştır. Ancak ıslahatlarla amaçlanan hedefler gerçekleştirilememiş ve devlet çöküntüden kurtarılamamıştır

19 yüzyıl
II. Mahmut Dönemi’nde Yapılan Islahatları Sened-i İttifak (1808)
Bu senet II. Mahmut ile âyânlar arasında imzalanmıştır.
Âyanlarla II. Mahmut arasında Sened-i İttifak’ın yapılmasında Alemdar Mustafa Paşa önemli rol oynadı. Sened-i İttifak ile Osmanlı Devleti âyanların varlığını ve haklarını tanımıştır.
Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
Nizam-ı Cedit’in yerine Sekban-ı Cedit ismiyle yeni bir ocak kurdu. Ancak yeniçerilerin isteğiyle Sekban-ı Cedit Ocağı kaldırıldı.
Sekban-ı Cedit’in kaldırılması yeniçerilerin şımarmasına neden oldu. II. Mahmut yeniçerilerden Eşkinci adıyla yeni bir ocak kurdu. Bu ocak Avrupa tarzında eğitim yapacaktı. Yeniçeriler “eğitim istemeyiz” diyerek ayaklandılar. Buna karşılık halk esnafmedrese öğrencileri topçu birlikleri padişahın yanında toplanarak Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdılar (1826).
Böylece;
• Padişahın devlet yönetimindeki otoritesi yeniden güçlenmiştir.
• Yeniliklere engel olan bir kurum ortadan kaldırılmıştır.
Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir askeri örgüt kuruldu. Bu ordu çağdaş nitelikli merkez ordusu olarak kuruldu (Bölük tabur alay şeklinde düzenlenmiştir).
Hükümet ve Yönetim Alanında Yapılan Yenilikler
• XVIII. yüzyıldan itibaren önemini kaybeden Divan örgütü kaldırılarak yerine bugünkü anlamda bakanlıklar (nazırlıklar) kuruldu.
• Devlet memurları dahiliye ve hariciye diye ayrılmıştır. Tımar ve zeamet kaldırılarak devlet memurlarına maaş bağlanmıştır.
• Görevden alınan veya ölen devlet adamlarının mal varlığına el koymak demek olan müsadere usulü kaldırıldı. Böylece II. Mahmut mülkiyet hakkının güvence altına alınmasını amaçlamıştır.
• Osmanlı uyruğundaki herkese tam bir din ve mezhep özgürlüğü tanınmıştır.
• İller merkeze bağlanmış ve âyanlıklar kaldırılmıştır.
• Anadolu ve Rumeli’de ilk defa askeri amaçlı nüfus sayımı yapılmıştır (1831).
Eğitim ve Kültür Alanlarında Yapılan Yenilikler
• Medreselerin yanında Avrupa tarzında eğitim kurumları açıldı. Bu dönemde İlköğretimin zorunluluğu kabul edildi.
II.Mahmut döneminde Avruba tarzında sivil tarzında okulların açılması Osmanlı ülkesinde kültür çatışmasına neden oldu. Eğitimde doğan bu iki başlılşık Cumhiriyet dönemine kadar devam etti.Tevhid-iTedrisat Kanunu’yla ikilik oratadan kaldırılmıştır.
• İlk defa bu dönemde Fransa’ya öğrenci gönderilmiş yabancı dil bilen Müslüman çevirmenler yetiştirilmiştir.
Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler
• Vergilendirmede adalet esasları göz önüne alınmış ve bazı vergiler kaldırılmıştır.
• Yerli malların kullanılması teşvik edilmiştir. Osmanlı parasının dışarıya çıkışını önlemek için yabancı kumaştan elbise yapılması yasaklanmıştır.
• Yeni kurulan ordunun elbise ve ayakkabı ihtiyacının karşılanması için Bakırköy’de bezEyüp’te iplik İzmit’te çuha ve Beykoz’da deri fabrikaları kurulmuştur.
• Osmanlı tüccarlarının yabancı tüccarlarla rekabet edebilmesi için gümrük vergilerinde kolaylık sağlanmıştır.
Tanzimat Dönemi (1839 – 1876)
Tazminat Fermanı
Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesinde;
• Osmanlı Devleti’nin varlığını kendi kuvvetiyle koruyamayacağını anlamasından sonra Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak istemesi
• Rusya’nın Hristiyan halka yeni haklar verilmesi için yaptığı baskıların önlenmek istenmesi
• Osmanlı Devleti’nin kanunlarda bazı düzenlemeler yapmak istemesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
1. Müslüman ve Hristiyan bütün halkın ırz namus can ve mal güvenliği devletin güvencesi altında olacaktır.
Bu hükümle; din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin halka eşitlik ve devlet güvencesi verilmiştir.
2. Vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde toplanacaktır.
Bu hükümle; vergilerin toplanmasındaki eşitsizlik ve haksızlıklar ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.
3. Askerlik işleri düzene konulacak askere alma ve terhis işleri sağlam esaslara bağlanacaktır.
Bu hükümle;
• Askerlikte ocak usulü ortadan kaldırılmış askerlik vatan görevi haline getirilmiştir.
• Hristiyanların askerlik yapması zorunlu hale getirilmiştir.
4. Mahkemeler açık olarak yapılacak ve hiç kimse haksız yere idam edilmeyecektir.
5. Herkes mal ve mülküne sahip olacak miras bırakabilecek ve müsadere kaldırılacaktır.
Bu hükümle; şahısların mülkiyet hakkı devlet garantisi altına alınmıştır. Böylece sermaye birikimine ortam hazırlanmıştır.
6. Rüşvet ve iltimas kaldırılacaktır.
7. Herkes kanun önünde eşit olacaktır.
Bu hükümle; tüm Osmanlı vatandaşları arasında eşitliğin sağlanması istenmiş bu durum Osmanlıcılık fikrine esas olmuştur.
Patişah Abdülmecit Tanzimat Fermanı’yla açıklanan hükümlere uyaçağınafermana dayanarak yapılacak bütün yasaları uygulayacağına yemin etmiştir.Böylece patişah;
– Yetkişlerini kendi rızasıyla kısıtlamıştır.
– Kendi gücü üzerinde konun gücünü kapul etmiştir.
Islahat Fermanı
Islahat Fermanı’nın başlıca maddeleri şunlardır:
1. Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacak okul kilise ve hastane gibi binalar tamir ve yeniden inşaa edilebilecektir.
Bu hükümle; Hristiyanlara tam bir dini serbestiyet getirilmiş açılan okullar milli isyanların artmasına neden olmuştur.
2. Hristiyan ve Musevilere karşı küçük düşürücü sözler ve deyimler kullanılmayacaktır.
Bu hükümle; gayrimüslimlerin isyanlarının önlenmesi ve Müslüman – Hristiyan çatışmasının ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
3. Hristiyan ve Museviler devlet memuru olabilecek çeşitli okullara girebilecektir.
Bu hükümle; Hristiyanlarla Müslümanlar arasındaki en önemli ayrılık giderilmiştir.
4. İşkence dayak ve angarya kaldırılacaktır.
5. Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam usulü kaldırılacaktır.
6. Askerlik için nakdi bedel kabul edilecektir.
Bu hükümle; Hristiyanlar para ödeyerek askerlik görevinden muaf tutulmuştur.
7. Hristiyanların il meclisine üye olmaları kabul edilecektir.
Islahat Fermânı’ndan sonra Hristiyanların çoğunlukta olduğu yerlerde yerel yönetim Hristiyanların denetimine geçti. Bu da devletin parçalanmasını hızlandırmıştır.
8. Yapılacak antlaşmalarla yabancı uyruklular vergilerini vermek şartıyla mal ve mülk sahibi olabileceklerdir.
Bu hüküm yabancı sermayenin ülkede yatırım yapmasına olanak sağlamıştır.
9. Mahkemeler açık yapılacak herkes kendi dinine göre yemin edecektir.
10. Patrikhanede yeni meclisler kurulacak bu meclislerin aldığı kararlar Babıali tarafından tasdik edildikten sonra yürürlüğe girecektir.
Bu hüküm Balkanlarda yeni Hristiyan devletlerin kurulmasına yol açmıştır.
11. Tarım ve ticaret işleri düzenlenecek herkes şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecektir.
Meşrutiyet Dönemi
1. I. Meşrutiyet’in İlanı ve Kanun–ı Esasi
I. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde;
• Yeni Osmanlıların Meşrutiyet’in ilan edilmesi için çalışmaları
• İstanbul Konferansı’nda Osmanlı Devleti aleyhine karar alınmasının önlenmek istenmesi
• İmparatorluk içindeki ulusların isyan etmelerinin önlenmek istenmesi
etkili olmuştur.
Kanun–ı Esasi’nin Önemli Maddeleri
1. Saltanat ve hilafet hakkı ve makamı Osmanoğulları soyunun en büyük erkek evladına aittir.
Bu madde Osmanlı Meşrutiyeti’nin monarşik karakter taşıdığını göstermektedir.
2. Devletin dini İslam’dır. Yasalar dini hükümlere aykırı olamaz.
Bu madde Osmanlı anayasasının teokratik ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
3. Yasama görevi; Âyan Meclisi ve Mebusan Meclisi’ne verilmiştir.
4. Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecekti. Mebusan Meclisi’nin üyeleri dört yılda bir yapılan seçimle her ellibin Osmanlı erkeğinin seçeceği milletvekillerinden oluşacaktır.
Osmanlı Devleti’nde parlamenter sisteme geçilmiştir.
5. Yürütme yetkisi; başında padişahın bulunduğu Bakanlar Kurulu’na (Heyet-i Vükela’ya) verilmiştir.
6. Kanun teklifini sadece hükümet yapabilecektir.
Bu maddeler Mebuslar Meclisi’nin etkinliğini azaltmış ve bir danışma meclisi durumuna düşürmüştür.
7. Bakanlar Kurulu’nun başkan ve bakanlarını padişah seçer atar ve gerektiğinde azleder.
8. Mebuslar Meclisi’nin başkanı ve iki yardımcısı Meclisin gösterdiği adaylar arasından padişah tarafından seçilir.
9. Meclisi açmak ve kapatmak padişaha aittir.
10. Hükümet Meclise karşı değil padişaha karşı sorumlu olacaktır.
Bu madde padişahın yetkilerinin milli iradenin üstünde olduğunu göstermektedir.
11. Anayasada kişi özgürlüğü öğretim ve öğrenim özgürlüğü mülkiyet hakkı din özgürlüğü basın özgürlüğü konut dokunulmazlığı vergi eşitliği yasal eşitlik ve dilekçe hakkı gibi temel haklar yer almıştır.
Osmanlı Devleti’nde kişisel haklar ve özgürlükler genişlemiş ve anayasa güvencesine alınmıştır.
12. Padişah devlet güvenliğini bozduğu gerekçesiyle polis araştırması yaptırabilecek ve sonunda suçlu görülen kişileri sürgüne gönderebilecektir.
• Kanun-ı Esasi Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk anayasasıdır.
• Halk ilk defa Padişahın yanında yönetime ortak olmuş ve I. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır. (1876 – 1908)
II. Meşrutiyet’in İlanı
II. Abdülhamit’in Mebuslar Meclisi’ni kapatması ve anayasayı yürürlülükten kaldırması meşrutiyet yanlılarını yeniden harekete geçirdi. Meşrutiyet yanlıları 1889 yılında İttihad–ı Osmani Cemiyeti’ni kurarak örgütlendiler.
Ahmet Niyazi Bey Manastır’da kendilerine bağlı birliklerle ayaklandılar. Rumeli’de Meşrutiyet isteğiyle gösterilerin artması sonucunda II. Abdülhamit Meşrutiyet’in yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).

II. Meşrutiyet Dönemi’nde Kanun-ı Esasi’de Yapılan Önemli Değişiklikler
1. Padişah Mebuslar Meclisi’nde anayasaya bağlılık yemini edecektir.
Kanun üstünlüğü ilkesi pekiştirilmiştir.
2. Padişah Bakanlar Kurulu’nun yalnızca başkanını seçmekle yükümlüdür.
3. Bakanlar Kurulu Mebuslar Meclisi’ne karşı sorumludur.
Padişahın yürütme ile ilgili yetkileri kısıtlanmış millet iradesi yürütme organı üzerinde denetim hakkı elde etmiştir.
4. Mebuslar Meclisi başkanını kendisi seçer.
5. Ekonomi ticaret ve barış antlaşmaları Mebuslar Meclisi’nin onayından sonra yürürlülüğe girer.
6. Mebuslar Meclisi ve Âyân Meclisi padişahtan izin almadan yasa önerme hakkına sahiptir.
7.Padişah veto ettiği bir yasa tasarısı değişmeden yeniden mecliste kabul edilirse bu tasarıyı onaylamak zorundadır.
5. 6. ve 7. maddeler padişahın yasama yetkisinin kısıtlandığını göstermektedir.
8. Padişahın meclisi feshetme yetkisi oldukça zorlaştırılmıştır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu