Ramazanda Mazeretsiz Oruç Tutmamak
Ramazan ayında oruç tutmamak büyük bir güahtır. Bu ayda oruç tutmayan kişi öncelikle tövbe etmeli ve tutmadığı günler sayısınca kaza orucu tutmalıdır.
Kur’an-ı Kerim’de;
“Ey iman edenler!.. Sizden evvelki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz kılındı). Ta ki, korunasınız.”(Bakara, 2/183)
buyurulmuştur. Oruç ibadetinin; Hicret’ten sonra farz kılındığı hususunda görüşbirliği vardır. Sahih olan rivayete göre, Bedir savaşından kısa bir süre sonra farz kılınmıştır. Hz. Âişe (r.a) validemizden rivayete göre; Resulullah (s.a.s) daha önce “Aşûre orucu”na devam etmiş ve sahabeye tutmaları tavsiyesinde bulunmuştur. Muaz b. Cebel (r.a)’den rivayet edilen bir haberde de, Medine’de her ay üç gün oruç tutmuştur.
İmam Merginani:
“Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Çünkü Allahu Teala (c.c) “Sizin üzerinize oruç farz kılındı.” diye buyurur. Ayrıca farziyyeti hususunda kat’i icma teşekkül etmiştir. Bundan dolayı, Ramazan orucunun farziyyetini inkâr eden kimse kâfir olur.” (Merginanî, el-Hidâye, I, 118)
diyerek, meselenin hassasiyetine işaret etmiştir.
Oruç ibadetinin nedenine gelince; Usûl ûleması, ibadetlerde asıl olanın Allah Teâlâ (c.c)’ya ihlâsla kulluk olduğunu, sebeplerinin tesbit edilip edilememesinin önemli olmadığını; hikmetlerinden bazılarını kavramanın ve açıklamanın mümkün, ancak teabbüdî olan bu hususlarda illeti tesbit etmenin güç olduğunu söylemişler ve ihlâsla Allah’a kulluğun esas alınmasını tavsiye etmişlerdir.
Resul-u Ekrem (s.a.s)’in:
“Oruç insanı Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi.” (Nesâî, Savm, IV/167) buyurduğu bilinmektedir.