Üç Ayların Fazileti

Üç Ayların Fazileti
Recep, şaban ve ramazan ayları ibadet ve maneviyat olarak diğer aylara göre daha üstün bir şeref ve fazilete sahiptir.

Receb Ayı
Hz. Resul-ü Ekrem’den (s.a.a) nakledilen bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Recep Allah’ın büyük ayıdır. Hiçbir ay hürmet ve fazilette bu aya ulaşamaz. Bu ayda kafirlerle savaş haramdır. Şunu bilin ki recep Allah’ın ayı, şaban benim ayım, ve ramazan ümmetimin ayıdır. Kim recep ayının bir gününü oruç tutarsa, Allah’ın rızasını kazanmış olur. Allah’ın gazabı ondan uzaklaşır ve cehennem kapılarından birisi onun yüzüne kapanır.”

İmam Musa Kazım’dan (a.s) şöyle rivayet edilir: “Kim recepten birgün oruç tutarsa, cehennem ateşi bir yıllık mesafe ondan uzaklaşır. Kim üç gün oruç tutarsa, cennet ona farz olur.”

ŞABAN AYI

Şaban ayıda oldukça faziletli şerafetli ve Resulullah’a (s.a.a) mensub bir aydır. Efendimiz (s.a.a) bu ayı oruç tutar ve ramazan ayının orucuna birleştirir ve şöyle buyururdu. “Şaban benim ayımdır; kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa Cennet ona farz olur.”

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir. “İmam Seccad (Zeynelabidin) (a.s) şaban ayı girdiği zaman ashabını toplar ve onlara şöyle buyururdu: “Ashabım! (Dostlarım) bu ayın ne olduğunu biliyor musunuz? Bu şaban ayıdır. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Şaban benim ayımdır; bu ayı Peygamberinizin sevgisi ve rabbinize yaklaşmak için oruç tutun, canımı elinde tutan (Allah)a and olsun ki babam İmam Hüseyin’den (a.s) duydum ki şöyle derdi: Hz. Ali’den (a.s) şöyle buyurduğunu duydum. “Kim şaban ayını Resulullah’a (s.a.a) olan sevgisinden dolayı ve Allah’a yakınlaşmak için oruç tutarsa, Allah onu sever kendi ikram ve yüceliğine yakınlaştırır ve cenneti ona farz kılar.”

Bu değerli ayda yapılması için rivayet edilen amellerde iki kısımdır. Bir kısmı bu ayın bütün günlerinde yapılan amellerdir. Bir kısmı ise bu ayın bazı günleri veya gecelerine has amellerdir.

Ramazan Ayına Has Faziletler

Bütün bu raviler, rivayetlerini, Selman-ı Farisi’ye ulaştırmaktadırlar; o da şöyle anlatmıştır:
– RasÛlüllah (s.a.v.) efendimiz, Şâban ayının son gününde bize bir hutbe okudu. Bu hutbesinde şöyle buyurdu:
– “Büyük bir ay olan ramazan ayı, size yaklaştı. Bu ay, uğurlu bir aydır. Bu ayda, öyle bir gece vardır ki; bin aydan hayırlıdır.
Allah-ü Teâlâ, bu ayın gündüzlerinde oruç tutmayı farz kıldı. Gece ibadetlerini nafile eyledi.
Bu ayda, her kim hayırlı bir hasletle Hakka yakınlık kazanır veya farzlardan bir farzı eda eder ise, diğer aylarda yaptığı yetmiş farz ibadete bedeldir.
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir.
Bu ay, bolluk ayıdır.
Bu ayda, mümin kulun rızkı artar.
Bu ayda, bir kimse, bir mümin kula iftar ziyafeti verir ise günahlarının bağışlanmasına sebeb olur; boynunu cehennem ateşinden kurtarmış olur. İftar ziyafeti verdiği kimsenin ecri kadar kendisine ecir verilir ki: Öbürünün ecrinden de bir şey eksilmez.”
Bu arada, sahabe-i kiram şöyle dedi:
– Ya Rasûlellah, bizden hemen her kesim oruçluya iftar ziyafeti vermeye gücü yetmez ki?.
Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz buna karşılık şöyle buyurdu:
– “Oruçluya bir hurma veren de bu sevabı alır.
Oruçluya bir bardak su veren, bir tas süt veren de bu sevabı alır.”
Daha sonra, Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle devam etti:
– “Bu ay, öyle bir aydır ki: Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtulmaktır.
Bu ayda, bir kimse kölesinin (hizmetini görenin) yükünü hafifletir ise. Allah onu bağışlar; cehennemden azad eder.
Bu ayda, şu dört huyu çoğaltınız ki: Onların ikisi ile, Rabbınızın rızasını alırsınız. Kalan ikisine de mutlaka ihtiyacınız vardır.
Şunlarla Rabbınızın rızasını kazanırsınız:
a) Lâ ilâhe illallah. (Allah’tan başka ilâh yoktur.)
b) Allah’tan günahlarınızın bağışlanmasını isteyeceksiniz.
Muhtaç bulunduklarınız da şunlardır:
a) Yüce Allah’tan cenneti istemeniz.
b) Cehennem azabından da Allah’a sığınmanız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu