Ülkemizde doğa olayları sonucu meydana gelmiş olan doğal güzellikler nelerdir?

Ülkemizde doğa olayları sonucu meydana gelmiş olan doğal güzellikler nelerdir?

Akdeniz Bölgesinin Doğal Güzellikleri

Akdeniz Bölgesi, doğal güzellikler açısından çok zengin bir bölgemizdir. Eşsiz güzellikte doğal güzellikleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır.

Manavgat Şelalesi

Manavgat Şelalesi, Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Nehri üzerinde bulunan ünlü bir şelaledir.

Antalya’ya 72 km mesafededir. Manavgat ilçesinin 3 km kuzeyinde bulunan ve adını bu ilçeden alan şelale, ırmak sularının 3-4 m’lik bir falezden düşmesiyle meydana gelir. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen geniş bir alan üzerinde yüksek bir debiyle akar. Ayrıca Manavgat Irmağını besleyen kaynaklardan en büyüğü olan karstik Dumanlı kaynağı, Oymapınar barajı yapıldıktan sonra baraj gölü içinde kalmıştır.

Kent gürültüsünden uzaklaşıp doğa ile başbaşa kalmak isteyenler için şelalenin çevresinde uygun piknik alanları vardır. Ayrıca çevredeki lokantalar, taze balık yeme imkânını sunarlar. Ulaşım, Manavgat’tan kalkan minibüslerle sağlanır. İl’in ören yerlerinin en iyilerindendir.

Burdur – İnsuyu Mağarası

İnsuyu Mağarası, Burdur-Antalya Karayolu üzerinde, Burdur’a 15 km. uzaklıkta bulunan ve ülkemizde turizme ilk açılan mağaradır(1966). 597 m uzunluğundadır. Su yüzeyine paraleldir. İçinde akarsular ve göller bulunmaktadır.

597 metrelik bölümü gezilebilen mağaranın içinde birbirleriyle bağlantılı irili ufaklı dokuz göl vardır. Bunlardan “Büyük Göl” adıyla anılanı 512 m2’lik alanıyla Türkiye’nin en büyük yer altı gölüdür.

Oluşumu 10 milyon yıl öncesine dayanan mağara, yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlar ve tavandan aşağıya sarkan kalker birikintileriyle bir saray görünümündedir. Dilek Gölü’nde bulunan dikit, 6 metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dikitidir .

Cennet-Cehennem Obrukları – Mersin

Cennet Obruğu, 90 m. derinliğinde bir çukur. Üçüncü jeolojik zamanın Miosen çağında bir yeraltı deresinin kalker tabakası içerisinde yaptığı erozyon sonucunda, tavanın göçmesi nedeniyle meydana gelmiş. Denizden yüksekliği 135 m. olan bu çöküntü içine, Romalılar devrinden kalma antik bir merdivenle iniliyor. İçinin yemyeşil oluşu ve dibinde akarsuyun bulunuşu nedeniyle cennet deniliyor. Cennet göçüğünün içine çok tanrılı dönem tapınma mağarasının tam ağzında, başarı simgesi olarak bir kilise yapılmış. Kilisenin giriş kapısı üzerindeki dört satırlık yazıttan bu kilisenin Paulus adında iyiliksever bir dindar tarafından Meryem Ana’ya adak olarak yaptırılmış olduğu anlaşılıyor.

Cehennem Obruğu
Tıpkı Cennet Obruğu gibi Miosen devrine ait kalkerler içinde alttan bir yeraltı deresinin yaptığı erozyonla tavanın göçmesi sonucu oluşmuş. 50×75 m. boyutlarında ve elips biçiminde. Cennet Obruğu’na nazaran daha dar ve dik. Tavanın göçmesi sonucu obruğun dibine yığılan molozlar, batıdan doğuya doğru yaklaşık 30 derecelik bir eğimle alçalıyor.

Termessos (Güllük Dağı)

Antalya ili Korkuteli ilçesinde yer alır.

Denizden yaklaşık 1050 m. yükseklikte Antalya’nın kuzeyinde dağlar arasında gizli Termessos (Güllük Dağı Milli Parkı) antik kenti, yerleşim biçimi, savunma sistemleri ile doğanın sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanan kentlerden biridir.

Güllük Dağı’nın dik yamaçları ise Güver Uçurumu ve tipik Akdeniz bitki örtüsünün yanısıra soyu tükenmekte olan hayvanları da barındıran özel bir bölgedir.

Antalya’nın kuzeyinde geniş düzlükler meydana getiren traverten basamaklarından sonra yükselen Torosların Güllük Dağı yamaçlarında yer alan antik Termessos şehrini, Anadolu’nun yeşil ırkı olan Solymler kurmuştur. Termessos ve Solymler hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte Bellerofon efsanesine bağlı olarak Homeros’un İlyada”sında Solymlerden Termessos halkı olarak bahsedilmektedir. Termessos’un tarih sahnesine çıkışı MÖ 334 de İskender’in bölgeden geçtiği tarihle başlar.

Önemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro, İmparator Augustus tarafından M.S. 1.yy. ın hemen başlarında yaptırılmıştır. Üstü örtülü meclis toplantı binası olan Odeon’un 600 kişilik oturma yeri bulunmaktadır. Birbirine bağlı beş sarnıçtan oluşan yer altı sarnıcı su depolamak ve zeytinyağı saklamak için kullanılmıştır.

Batı tarafı açık, diğer tarafları sütunlu galerilerle çevrili Agora; 6 m. yükseklikteki platform üstünde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint düzenli tapınak, Zeus Solymeus Tapınağı, Küçük ve Büyük Artemis Tapınakları, Gymnasium, gözetleme kuleleri diğer önemli kalıntılarıdır. Bunların dışında pek çok anıt ve 1200 ün üzerinde kaya mezarı bulunmaktadır.

Aşağı şehir,şehir merkezi ve mezarlık olarak üç bölümde gelişen şehir, Roma döneminde en parlak çağlarını yaşamıştır. Şehrin surları, kuleler, kral yolu, Hadrian kapısı gymnasium, tiyatro, odeon, zengin süslemeli mezarlar, şehrin suyunu sağlayan sarnıçlar ve drenaj sistemi Termessos’un en görkemli yapılarının kalıntılarıdır.

Milli Park’ta; Güllük Dağının sarp kayalıkları,duvarları 600 metreye kadar yükselen Mecine Kanyonu gibi jeomorfolojik güzellikleri yanında Akdeniz iklimi tipinin bitki topluluklarını sergileyen orman ve maki örtüsü, bu ortamda yaşayan dağ keçisi, alageyik, şah kartal gibi nadir yaban hayvanı türleri bulunmaktadır. Milli Parkta düzenlenmiş piknik ve kamp alanlarından faydalanılabilinir.

Milli Parkta tabiatın sunduğu bütün zenginlikleri, güzellikleri ve Termessos şehrinin surları, kuleleri, kral yolu, Hadrian Kapısı, Gymnasium, tiyatro, odeon, zengin süslemeli mezarlar, sarnıçlar ve drenaj sistemi gezilebilir. Nisan-aralık ayları Milli Parkı ziyaret için en uygun zamandır.

Park girişi yakınında geliştirilmiş ziyaretçi merkezi, park hakkında geniş bilgiler sunmak üzere düzenlenmiştir.

Milli Parkta tabiatın sunduğu bütün zenginlikleri, güzellikleri ve Termessos tarihi bütün canlılığı ile kalıntılar arasında gezilerek yaşanabilir. Düzenlenmiş piknik ve kamp alanlarından faydalanılabilinir. Ayrıca lokanta, büfe gibi tesisler ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılayacak düzeydedir. Çadır ve karavanla konaklama yapılabilir.

Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon, Isparta’nın Sütçüler ilçesinde başlayan ve Antalya’da denize dökülen, rafting yapmaya uygun bir akarsu.

Rafting yapılabilen bölgenin başlangıcında iki adet de tarihi köprü bulunmaktadir, küçüğü asıl usta tarafından, kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından inşa edilmiştir. Köprülü Kanyon ismini de bu köprülerden almıştır.

Yaz aylarında günde 7 bin kişiye rafting imkânı sağlayan bu temiz nehrin suyu da kaynağından rahatlıkla içilebilir. Çevrenin tabii güzelliği iyi bir sayfiye yeri olmasında önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle kanyon aynı zamanda turistik bir yerdir.

Köprülü Kanyonun başlangıcı Ispartanın güney doğusunda bulunan Kasımlar beldesidir.Nehrin asıl kaynağını Ispartanın ilçesi olan Aksudan gelen ırmak ve yine Ispartaya bağlı Karacahisar köyünden çıkan su oluşturmaktadır. Kanyon Kasımlardan Antalyanın Değirmenözü köyüne kadar yaklaşık 25 km boyunca dar vadilerden oluşmaktadır. Bu kısımda özellikle suyun yükseldiği zamanlarda yürüyerek geçiş zordur. Ama yaz aylarında yürüyerek geçiş yapılabilir .

Değirmenözü köyünden sonra nehir tamamen açık alanda akar. Daha sonra nehir tekrar dar vadilere girer . Bu ikinci kısım Köprülü Kanyon Antik Köprüsüne kadar devam eder.Yine bu bölümde dik vadiler zor geçişler ve doğal güzellikler vardır.

Kovada Gölü

Kovada Gölü, Isparta ilinde yer alan küçük bir göldür. Göller bölgesindedir. Eğirdir Gölü’nün doğal bir uzantısıdır ve Eğirdir Gölü’nde bulunan fazla su bir kanalla Kovada Gölü’ne akmaktadır. Eğirdir’e 24 km uzaklıkta bulunan Kovada Gölü’nün çevresi zengin bitki örtüsüne sahiptir ve yüzlerce çeşit hayvan barındırmaktadır.

Bu özelliklerinden dolayı “Milli Park” niteliğini almıştır. Yaklaşık 40 km2 yüzölçümü olan ve karstik çöküntülerden meydana gelmiş olan Kovada Gölü’nün rakımı 900 metre olup uzunluğu 6 km, genişliği 2-3 km, derinliği ise, 6-7 metredir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu