Yaşlılar haftası şiirleri

Yaşlılar haftası şiirleri
Yaşlıları Severim

Sımsıcak gülüşlerle kucak açar herkese,
Yüzleri buruş buruş yaşlıları severim.
Nasıl özlem duyarlar yumuşacık bir sese,
Elleri kırış kırış yaşlıları severim.

Bin bir sevinç sığdırır meraklı bakışına,
Her zaman ilgi duyar hayatın akışına,
Sırt çevirmez yaşamın düzüne yokuşuna,
Dosta ömür adamış yaşlıları severim.

Yılları nasıl geçmiş, yaşamış mı doyunca
Nice fidan büyütmüş hepsi kendi boyunca.
Nasıl da mutlu olur bir ‘teşekkür’ duyunca,
Sevgilere susamış yaşlıları severim.

Hep dünleri anlatır, geçmişi çok özlemiş.
Yüreğinde kim bilir ne sevdalar gizlemiş.
Bilinmez ki kimlerin yollarını gözlemiş.
Anılarla yaşamış yaşlıları severim.

Koşup sarmak isterim bükülmüş bellerini,
Tutup öpesim gelir üşümüş ellerini.
Usanmadan dinlesem o tatlı dillerini,
Yüzleri buruş buruş yaşlıları severim.
Elleri kırış kırış yaşlıları severim.

Yaşlılığa Dair

Doğan herkes
Çocuk,genç,orta yaşlı
Daha sonra da
Yaşlı olmak zorundadır.
Çocukluğumuzu anlamadan,
Gençliğimizi bilmeden,
Yaşlılığımızı yapamadan yaşarız.
Hepsinin eksiği varmış gibi gelse de
Ayrı olmalı hepsinin,
Çocukluğun,gençliğin,
Hatta yaşlılığın.
Yaşlanmamak elimizde değil,
Geriye dönmek imkansız.
O halde?
Her yaşın hakkını vermeli
Gerektiği gibi yaşamalıyız.
Yaşlanman yaşlı olmaktansa,
Yaşlanınca bile genç kalmasını bilmeliyiz!

Nuray ZARALI

Yaşlılar Haftası Şiiri-Bebek

Bir zamanlar o da bir bebekti
Hokka burunlu, al yanaklı,
Bir ömre bedel.
Şu gördüğün kavrulmuş el,
Pamuk gibiydi.
Eskiler içindeki bu kambur vücut,
Mis gibi kokan zıbınlar, fırfırlı elbiseler giydi.

Annesi ona “Gül kızım” derdi,
Sevip okşamak için sıraya girerlerdi.
Ya babası?
Getirdiği çikolatayı muzipçe cebinde saklardı
Onu ağlatmayı herkese yasaklardı.
Kızı incisi, emeliydi
Çok mutlu olmalı, hayatı sevmeliydi.

Ah! Hızla geçti yıllar işte
Seksen beş yıllık koca bir ömrü
İçiverdi bir dikişte.

Annesinin kiraz dudaklı, kalem kaşlısı
Şimdi huzurevinin en yaşlısı.
Gençler ondan kaçıyor. Neden?
Ruh aynı ruh, beden aynı beden.

Soruyor, gözleri nemli:
Görüntü bu kadar mı önemli?
Oysa şimdi anlatacak ne öyküleri var
Bir yıkılsa aradaki şu duvar!

Çare yok. Böyle gelmiş bu, böyle gidecek.
Şimdi bir zamanki tatlı bebek,
Saatler boyu pencerenin önünde
Birbirinin aynı günleri tüketmekte,
Bir an önce yanına alması için Tanrı’ya
Dualar etmekte.

Ümit Kilislioğlu Özger

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu