Çin eğitimi, ekonomisi, sağlık bilgisi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Çin eğitimi, ekonomisi, sağlık bilgisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yüzölçümü ile dünyanın en büyük üçüncü ülkesi, nüfus bakımından ise dünyanın en büyük ülkesidir Çin Halk Cumhuriyeti. Oldukça ilgi çekici bir ülkedir. Tarihi ayrı bir efsane, ekonomisi ayrı bir efsanedir… Fakat ben Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomisinden bahsetmek istiyorum.

Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kuruldu. O yıldan beri Çin ekonomisi hızlı bir gelişme gösterdi. Uzun yıllar Komünist Çin kapalı bir ekonomi yapısında idi. Mao’nun 1976’da ölmesiyle, Kültür Devrimine son verilmiştir. Kısa süren iktidar mücadelesinden Deng Xioaping galip çıktı. Deng, İktidar koltuğuna oturunca eski ekonomi usullerinin hepsini reddetti. 1978 yılı, Çin toplumu ve Çin ekonomisi için dönüm noktası idi. Dışa açılma politikasının uygulanmaya başlandığı 1978 yılından bu yana Çin ekonomisi her yıl yüzde dokuzu aşan büyüme hızıyla sürekli olarak gelişiyor. 1980’lerin başlarında, kolektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi.

1970’li yılların sonlarında, Deng liderliğinde başlatılan ekonomik reform, Çin ekonomisini rekor düzeyde genişletti. 2004 yılında bile Çin’in ekonomisi 1978 yılına kıyasla yirmi katlık bir büyüklüme göstermişti. Yüksek ithalat seviyeleri yerel pazardaki rekabeti artırdı. Şirketleri daha üretken olmaya ve uluslararası standartlarda üretim yapmaya yönlendirdi. Ama bu büyüme performansı aslında üç temel gerekçeye dayanıyordu. İlk neden: Çin, merkezi planlama anlayışını terk etti. Reform öncesi dönemde devlet fiyatları kontrol altında tutuyor, doğrudan verimliliğe müdahale ediyordu. Devlet her alanda etkindi, her şey devlet denetimindeydi, özellikle ekonomi. Fakat buugün artık her bir malın fiyatı pazar içinde belirleniyor. Verimli şirketler hızla büyürken, verimli olmayanlar yerinde sayıyor veya ortadan kayboluyor. İkinci neden: Çin son yirmi yılda çok ciddi yatırımlar yaptı. Bu yatırımlar ise alışılmadık oranda bir tasarrufla sağlandı. Bugün Çin’in milli tasarruf oranı yüzde otuz beş ila kırk düzeyinde. Üçüncü neden ise: Ekonomi son derece açık. Kotalar ve ithalat izinleri artık yok. Bugün hükümetin ithalat üzerine koyduğu vergi oranı yüzde ondan bile daha az.

Çin, 2003’ten bu yana dünyanın en büyük ithalatçı ülkesi oldu. 2003 yılında Çin’in yurtiçi gayri safi milli hasılası bir trilyon dört yüz milyar ABD dolarına ulaştı. Bu, muazzam bir rakam. Ve bu rakam ile Çin ekonomisi ABD, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra dünyada altıncı sırada yer aldı. 2003 yılının sonuna kadar Çin’in kişi başına düşen gayri safi milli hasılası bin ABD dolarını geçti.

Çin, WTO’ ya girdikten sonra, o güne kadar zaten yeterince hızlı büyümüş olan ekonomisine bir ivme daha kazandırdı. Öte yandan Çin bugün şüphesiz en ucuz maliyetle üretim yapan ülke.

İşte bütün bunlar bir araya gelince Çin ile başa çıkmak güçleşiyor. Çin artık demir perdelerini kaldırmış, tüm dünyaya kafa tutuyor.
Kaynak- Sabah

Uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin, 1980’lerin başlarında, kollektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi. Şu anda Çin dünyanın en büyük ihracatçılarından ve rekor düzeylerde dış yatırım çekmektedir. Dünya Ticaret Örgütü’ne katılma hakkı kazanan Çin’in bu anlamda yakında yeni bir devrim yaşayacağı düşünülmektedir. Bu şekilde Çin dış pazarlara daha kolay erişim hakkı kazanacak, ancak dış rekabete de açık hale gelecektir. Bu durumun özel sektör yatırımlarını arttırması ve devlet hala iktidarda tekelini ve bireyler üzerindeki sıkı denetimini sürdürmektedir.
2001 yılının Aralık ayında, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Dünya Ticaret Örgütü’yle 15 yıldır sürdürdüğü üyelik müzakereleri tamamlanmış ve hükümet, başta ticaret rejimi olmak üzere ekonomide çeşitli yapısal değişikliklere gideceği ve uluslararası ticaret kurallarına uyumlu hareket edeceğinin sözünü vermiştir. Hemen ertesinde yıllardır sinyalleri verilen yüksek büyüme hızı gelmiş, ticaret hacimlerinde rekorlar kırılmış, uluslararası doğrudan yatırımların en cazip çekim merkezi ÇHC olmuştur. Satın alma paritesine göre hesaplandığında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ÇHC’nin normal şartlar altında 20 sene içerisinde bu sıralamada birinci sıraya yükselmesi öngörülmektedir.
Son 10 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü % 10’a ulaşan kalkınma hızıyla, ‘yüzyılımızın yeni küresel gücü’ olarak anılmaya başlanmıştır.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu