Dini şiirler

Dini şiirler
Ehl-i beyti sevmek

Farzdır her Müslümana, Ehl-i beyte muhabbet
Ahirete imanla gitmeye sebep elbet

O halde Ehl-i beyti tanıyıp öğrenmeli
Resulün sevdiğini, Allah için sevmeli

Ehl-i beyt, sırasıyla Ali ile Fatıma
Hasan ile Hüseyin, bu dördünü unutma

Resulullah buyurdu: (Ehl-i beytim bunlardır
Yâ Rabbi, sen bunlardan her kötülüğü kaldır

Bırakıyorum size, iki şey ey ümmetim
Biri Kur’an-ı kerim diğeri ehl-i beytim

Bunlara tâbi olan, kavuşur hidayete
Bunlardan ayrılanlar, düşerler dalâlete

Ben ağaca benzerim, Fatıma gövdesidir
Ali budağı, Hasan Hüseyin meyvesidir.

Ehl-i beytin her biri, Nuh’un gemisi gibi
Bunlara tutunmaktır, kurtuluşun sebebi

Öyle bir gemidir ki, ona binen kurtulur
Binmeyenler boğulur, cümlesi helak olur

Vallahi buğzedenler, benim ehl-i beytime
Acımadan atılır, yüzüstü Cehenneme

Ehl-i beyti sevmeyen, saplanır ihtilafa
Şaşırır gerçek yolu, yoldaş olur şeytana

İslam’ın esâsıdır, muhabbet ehl-i beyte
Muhabbet etmeyenin iman girmez kalbine.)

Ehl-i beytten olanlar:

Aliyyül Mürtezâ

Hazret-i Ali için buyurdu Resulullah
(Ali’ye olan sevgi yakar, bırakmaz günah

Hikmet, on kısımdır dokuzu Ali’dedir
Biri halkta, Onu da herkesten iyi bilir

İmanın alâmeti, vardır, bilmek gerekir
Birinci alâmeti, Ali’yi çok sevmektir.)

Hazret-i Fatıma

Resulün dört kızından budur en sevgilisi
Pek fazla idi zühdü, ahlâkı, hasenesi

Yüzü pek parlak idi, Zehra denildi ona
Hadis-i şeriflerle övüldü o Fatıma

(Kadınların üstünü kızım Fatıma ile
Neslini Allah haram kılmıştır, Cehenneme.)

Hazret-i Hasan

İslam halifesinin beşincisi o idi
On iki imamın da ikincisi o idi

Resulullaha güzel yüzü pek çok benzerdi
Kerem sahibi idi, nesline şerif dendi

Hazret-i Hüseyn

Mübarek ehl-i beytin beşincisi o idi
On iki imâmın da üçüncüsü o idi

Neslinden gelenlere seyyid ismi verildi
Hadis-i şeriflerle çok yerde methedildi

(Hasan ile Hüseyn’i seviyorum yâ Rabbi
İstiyorum sen de sev, bunların ikisini

Bunlara buğzedene, sen dahi buğzedersin
En üstünü onlardır, Cennetteki gençlerin.)

Yâ ilâhi, Ehl-i beyt kavuştu nimetine
Affeyle bizleri de, onların hürmetine

Çok kimse hakkı bilmez

Çok kimse var, Hakkı bilmez
Gözü kördür hakkı görmez
İste onu sen kendinden
O hak senden ayrı olmaz

Dünyaya çok güvenirsin
Rızkı veren benim dersin
Bu yalanı çok söylersin
Dediklerin gerçek olmaz

Dünya insana tuzaktır
Ahiret ise çok uzaktır
Ayrılık sarp bir firaktır
Gidenler hiç geri gelmez

Şu faniye gelen göçer
Ecel şerbetini içer
Hepsi bu köprüden geçer
Cahil olan bunu bilmez

Gelin zorluğu atalım
İşin kolayın tutalım
Sevelim ve sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz

Yunus sözünü anlamaz
Manasını da dinlemez
Asıl yurda dönmelisin
Artık burda kimsen kalmaz

Dil Muhammed aşkıyla yanar durur
Felekler efganımdan tutuşur
Medet eyle Allah’ım
Beni Muhammed’e kavuştur.

Muhammedsiz dünyayı ben neyleyim
Denizin ortasında kalmış bir ada gibiyim
Bana yol göster Allah’ım
Nur yüzlü Muhammed’i göreyim.

Muhammed aşkıyla oldum bir şeyda
Oldum ağyar yüzlere rüsva
Kurtar beni bu ahvalden Allah’ım
Muhammed’dir benim derdime tek deva.

Muhammed’di hak yolunu izleyen
Dünyaya barış,huzur ve devlet getiren
O’ydu insanlara hakkı doğruluğu bildiren
Muhammed aşkıdır bendeki aşıklarca bilinen.

Onsuz bu dünya çekilmez oldu
Bülbüller sustu güller soldu
Sular akmaz fidanlar büyümez oldu
Gülen çehreler artık gülmez oldu.

Yokluğunda birçok çile çektim
Her gün derdime dert ekledim
Muhammed’e kavuşacağım günü bekledim
Hakkın gösterdiği yolu izledim.

Rüyamda güllerin efendisiyle yüz yüzeydim
Uykumdan hiç uyanmak istemedim
Muhammed’e sarıldım,öptüm onu sevdim
Dilerim Allah’tan,beni ona cennette vasleylesin.

Beni cennete götürecek kervanı beklerim
Allah izin verirse ben de cennete giderim
Muhammed cennettedir bilirim
Ben Muhammed ül Emin’i isterim.

İşte beklediğim kervan geldi
Bu kervan beni cennetle müjdeledi
Şükürler olsun Allah’ım sana
Cenneti layık gördüğün için bana.

Ey Muhammed Mustafa
Bir tahassürüm vardı sana
Artık senin yanındayım
İçimde ne keder kaldı ne sıla.

Ey sultanım, şehinşahım
Kan döker çeşm-i giryanım
Sensin benim tek ilacım
Sendin benim tek muradım.

Gayrı dil Muhammed’i buldu
Tutuşan felekler bir bir yok oldu
Tahassürüm artık son buldu
Muhammed derdime derman oldu.

Artık bülbüller öter güller açar
Fidanlar büyür sular akar
Artık çehreler gülmeye başlar
Gönüller yine Muhammed aşkıyla yanar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu