En güzel ürünü yetiştirmek için neler yapılabilir?

En güzel ürünü yetiştirmek için neler yapılabilir?
Kuşkusuz organik tarım denince hem bitkisel hem de hayvansal üretim anlaşılmalıdır.
Yeryüzünde yetişen ve tarımı yapılan her türlü bitki organik tarımda kullanılabilir.
Ülkemizi örnek olarak verirsek, organik buğday, organik ayçiçeği, organik soya,
organik çeltik, organik mısır, organik meyve ve sebze gibi ülkemiz tarımında
yer alan her türlü bitkinin tarımı yapılabilir.


Organik tarım, tüm dünya’da yıllardan beri süregelen bilinçsiz ve aşırı
gübre ve pestisid (tarımsal ilaçlar) kullanımı sonucu bozulmaya yüz
tutan tarımsal ekosistemi ve insan sağlığını korumak amacı ile geliştirilen
ve önerilen ve tamamen saf, sağlıklı, bitkisel ve hayvansal ürünlerin
üretilmesi yanında, tarımsal ekosistemi de koruyan bir tarım sistemi
olarak ortaya çıkmıştır. Daha geniş bir tanımlamayla, hiçbir yapay
kimyasal madde kullanılmadan yapılan çiftçiliğe organik tarım denmektedir
İlk defa 1940 yıllarında, Kuzey Avrupa’da bazı araştırıcılar tarafından
ileri sürülmüştür. Ancak, 1920’li yıllarda Almanya’da, Avusturyalı filozof
Rudolf Steiner tarafından “Biyodinamik Tarım”; İngiltere’de 1940 yılında
Albert Howard tarafından “Organik Tarım” ve İsviçre’de, 1930’lu yıllarda
Hans-Peter Rusch ve Hans Müller tarafından “Biyolojik Tarım” olarak ortaya
atılmıştır.
Organik tarımın ana amacı, bitkilerin, hayvanların, insanların ve toprağın sağlığını
ve verimliliğini korumak ve devamlılığını sağlamaktır. Bugün, organik tarım,
ekolojik tarım veya biyolojik tarım olarak da isimlendirilen tarım sistemleri
aslında aynı şeyi ifade etmektedir.
Diğer bir tarımsal faaliyet olan Doğal tarım (naturel tarım), organik tarımdan
tamamen farklı olup, aynı şeyler değildir. Örneğin, bir alanda, dışarıdan hiçbir
kimyasal gübre, ilaç veya hormon kullanmadan kendi haline yetişen bir bitkinin
ürününe doğal ürün veya naturel ürün, bu işleme de doğal ve naturel tarım demek mümkündür.
Daha önceden, toprakta birikmiş olan gübre, ilaç ve diğer kimyasal madde kalıntılarının
varlığı, o ürünün doğal olduğunu değiştirmez. Ancak, böyle bir ürün organik değildir.
Çünkü, organik tarımın belirli kuralları olup, bunlara uyulması zorunludur. Her ne kadar,
dışarıdan herhangi bir kimyasal madde uygulaması olmamasına rağmen, tarlada daha önceden birikmiş olan kimyasal madde kalıntıları, elde edilecek ürünü organik olmaktan, yapılan işlemleri de organik tarım olmaktan çıkarır. Bu iki tanım birbirlerinden kesin olarak
ayrılmalı ve çok dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, her organik ürün, doğal (naturel)
bir üründür. Ancak, her doğal ürün organik ürün değildir.ÜLKEMİZDE GÜBREDE DIŞA BAÜIMLILIĞA SON VEREREK KENDİ ÜRETİMİMİZ SERTİFİKALI ORGANİK GÜBRELERLE SAĞLIKLI ÜRÜNLER YETİŞTİRİP SAĞLIKLI BESLENEBİLİRİZ.AR

DOĞAL ÜRÜNLER YETİŞTİRMEK İÇİN ALTERNATİF TARIM YÖNTEMİ TOPRAKSIZ TARIM :
Topraksız tarım ; her türlü tarımsal üretimin durgun veya akan besin eriyiklerinde,
sis şeklinde verilmiş besin eriyiğinde veya besin eriyikleriyle beslenmiş katı ortamlarda
gerçekleştirilmesidir. Topraksız tarımın amacı; bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu
yardımıyla sağlamak, bitkilerin besin madde ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan
karşılamak ve bunu en ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir. Topraksız tarım aslında
örtüaltı (özellikle seralarda) yetiştiricilikte uygulanan ancak son zamanlarda açıkta da
kullanılmaya başlanan bir yetiştiricilik yöntemidir.

TOPRAKSIZ TARIMIN NEDENLERİ
Topraksız tarımı gerektiren nedenleri toprak kaybı; toprak yorgunluğu; hastalık, zararlı
ve yabancı ot sorunu; aşırı gübre tüketimi; su tüketimi şeklinde sıralamak mümkündür:
– Ülkemizin Akdeniz sahillerindeki meyilli-taşlı arazilerde teraslama yaparak taşıma toprakla tarım yapılmaya çalışılan yerlerde; erozyon,
çoraklaşma ve tarım topraklarının yerleşim ve turizm alanlarına ayrılan alanlarda bu durumla karşılaşılmaktadır.
– Toprak Yorgunluğu : Seralarda aynı ürünün arka arkaya uzun yıllar yetiştirilmesi toprak
yorgunluğuna neden olmakta bu ise verimliliği düşürmektedir. Toprak yorgunluğuna çözümde, toprak değişimi ve yetiştirilecek üründe değişiklik yapmak (ekim nöbeti) gibi yöntemler kullanılabilirse de; bu tür uygulamalar üreticiler için fazla pratik olmadığı gibi fazla ekonomik de değildir. Üstelik modern tarımda alınan tüm önlemlere rağmen, verim ve kalitede istenilen boyutlarda artışlar kaydedilememektedir.
– Hastalık, zararlı ve yabancı ot sorunu : Yoğun tarımın yapıldığı ve sürekli aynı ürünün
yetiştirildiği yerlerde bağışıklık kazanan ve üretimde önemli sorunlara neden olan hastalık,
zararlı ve yabancı otlarla kontrolde modern tarımda ilaçlı mücadele yapılarak ilerlemeler
kaydetmiş olmasına karşın tam bir kontrol sağlanamadığı gibi, sağlığa zararlı ilaç kullanımı
özellikle dışa ürün satımında sorunlara neden olmaktadır.
-Aşırı gübre ve su tüketimi: Topraklı tarım yapılan alanlarda ve özellikle seralarda yoğun
üretim girdilerinden birisi bitkilerden daha çok verim ve kalite elde etmek için gübre kullanımıdır.Bu durumun ileride gübre açığına ve toprak ile çevrede kirletici etkilerinin olabileceği kuşkularını doğurmaktadır.Topraklı tarım yapılan alanlarda, verilen suyun bitkilerce kullanılan miktarını saptamaktaki güçlükler (toprağın derinliklerine sızması ile toprak ve bitkiden buharlaşma ile kaybolması sonucu) nedeniyle bitkileri sulamak için kullanılan su tüketimi topraksız tarımda kullanılanın 4-5 katı olabilmektedir.

– Enerji ve işgücü tasarrufu: Topraklı tarımdaki tüm kültürel uygulamalar için işgücü gereklidir.
Toprağın işlenmesi, ekim-dikime hazırlanması, çapalanması, sulamaya elverişli hale getirilmesi,sterilizasyonu, bitkilerin gübrelenmesi, yabancı ot kontrolü gibi işlemler nedeniyle işgücü gereksinimi bir hayli fazladır. Başta traktör ve bağlantı ekipmanlar olmak üzere bir çok alet ve ekipmanın çalıştırılması için bir hayli enerjiye gereksinim bulunmaktadır.
TOPRAKSIZ TARIMIN FAYDALARI
Toprağı uygun olmayan yerlerde tarımsal üretim olanağı: Topraksız tarım toprağa bağlı
kalmadan yapılabilen bir üretim yöntemi olduğu için uygun olmayan alanlarda da tarım yapılabilir.
Erkencilik, verim ve kalite artışı : Dengeli bir beslenme ve bakım olanakları sağladığı
için bitkiler erkenden ve daha fazla verime yatar. Bitkilere istenilen besin elementi
gerekli miktarlarda verildiği için erkenci ve kaliteli ürün alma olanağı vardır.

Bitkilerin kontrollü beslenmesi : Bitkilere verilecek besinleri seçmek ve istenilen
miktarlarda vermek mümkündür. Böylece bitki besleme kontrollü bir şekilde yapılabilir.
Bitkilere eşit bir şekilde gübre vererek bitkileri eşit düzeylerde büyüme-gelişmelerini
sağlamak ve birbirine yakın verim elde etmek kolaylaşır. Su ekonomisi ve kontrolü : Topraksız tarımda bitkileri verilen su toprağa sızma yoluyla,
suda tutularak veya buharlaşma nedeniyle fazlaca kullanılır. Sulama için tarım alanlarında
her yıl su karık veya tavalarını oluşturmak gibi işlemlere çok fazla masraf ta gerekir.
Topraksız tarımda verilen su ölçülebilir olduğu ve kontrollü bir şekilde bitkilere verildiği
için fazla israf edilmez ve otomasyona bağlı olduğu için de sulama sistemleri daha az para gerektirir.
Enerji ve iş gücünün azaltılması : Topraklı tarımdaki işlemler için gerekli olan işgücünde
tamamen teknolojik ve otomasyon sistemleri devreye girdiği için önemli kazançlar elde edilir.
Daha az enerji sarf edilir.
Hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrolü: Bitkilerin beslenmesi için kullanılan besin
solüsyonu ve yetiştirme ortamı sterilize edilebilir. Böylece kökten kaynaklanan hastalıkların
önüne geçilebilir. Ayrıca yetiştirme dönemi boyunca kontrollü bir üretim söz konusu olduğu
için hastalık ve zararlı riski oldukça azaltılabilir. Yetiştirme su veya katı ortamda olduğu
için yabancı ot sorunu yoktur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu