Enderun, Medrese ve Ahilik arasındaki benzerlikler nelerdir?

Enderun, Medrese ve Ahilik arasındaki benzerlikler nelerdir?

AHİ KELİMESİNİN KÖKENİ VE ANLAMI
“Ahi” kelimesinin kaynağı hakkında iki farklı görüş vardır: Bunlardan biri, kelimenin Arapça “kardeşim” demek olan “ahî” kelimesinden, ikincisi ise, Dîvânu Lugâti’t-Türk ve Atabetü’l-Hakâyık gibi kaynaklarda geçen ve “eli açık, cömert” anlamlarına gelen Türkçe “akı” kelimesinden geldiği görüşüdür.

Ahi kelimesinin Türkçe kökenli olduğunu ileri sürenlere göre, “akı” kelimesi Türkçede çok görülen bir ses olayı olan (k > h) değişimiyle “ahı” şekline dönüşmüş ve nihayet “ahi” olmuştur. Dilimizin kuralları içinde bu ses olayının birçok örneği vardır. Bir kavram olarak ise Ahilik, İslâm dünyasında Abbasi halifesi Nâsır Li-dînillâh tarafından kurumlaştırılan “fütüvvet” kurumunun, Anadolu’da 13. yüzyıldan itibaren millî ve yerli unsurlarla donanmış bir şeklidir.
Ahilik, Türk esnafının hayat anlayışına ve dünya görüşüne uygun olması sebebiyle daha çok esnaf arasında gelişmiş olmakla birlikte esnaf dışından da çeşitli meslek erbabını bünyesinde barındıran, Ahi Evran-ı Velî önderliğinde Anadolu’da, Anadolu dışında Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar’a kadar yayılan sivil bir yapılanmanın adıdır.
Daha geniş bir açıdan bakacak olursak Ahilik; temel kaynakları olan “fütüvvetnâmeler”de yer alan insanî erdem ve prensipleri benimsemek ve savunmak esasına dayalı, bireylerin kişilik ve ahlâk bakımından da donanımlarını amaçlayan bir “insanlık kurumu”dur. AHİLİĞİN TEMEL İLKELERİ İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak,
– İşinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak,
– Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak,
– Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak,
– Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak,
– Cömert ve kerem sahibi olmak,
– Küçüklere sevgili, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak,
– Alçakgönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak,
– Ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek,
– Hataları yüze vurmamak,
– Dost ve arkadaşlara tatlı sözlü, samimi, güler yüzlü ve güvenilir olmak,
– Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek,
6 – Herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek,
– Yapılan iyilik ve yardımı başa kakmamak,
– Hakka, hukuka uymak, hak ölçüsüne riayet etmek,
– İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak,
– Daima iyi komşulukta bulunmak, komşunun eza ve cahilliğine sabretmek,
– Yaratandan dolayı yaratıkları hoş görmek,
– Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak,
– İyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak,
– Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak,
– Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak,
– Allah için sevmek, Allah için nefret etmek,
– Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak,
– Emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek,
– Açıkta ve gizlide Allah’ın emir ve yasaklarına uymak,
– Kötü söz ve hareketlerden sakınmak,
– İçi, dışı, özü, sözü bir olmak,
– Hakkı korumak, hakka riayetle haksızlığı önlemek,
– Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek,
– Belâ ve kötülüklere sabır ve tahammüllü olmak,
– Müslümanlara lütufkâr ve hoş sözlü olmak,
– Düşmana düşmanın silahıyla karşılık vermek,
– İnanç ve ibadetlerinde samimi olmak,
– Fani dünyaya ait şeylerle öğünmemek, böbürlenmemek,
– Yapılan iyilik ve hayırda hakkın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemek,
– Âlimlerle dost olup dostlara danışmak,
– Her zaman her yerde yalnız Allah’a güvenmek
– Örf, adet ve törelere uymak,
– Sır tutmak, sırları açığa vurmamak,
– Aza kanaat, çoğa şükrederek dağıtmak
AHİ İÇİN “AÇIK” ve “KAPALI” OLAN ŞEYLER 7 Açık olanlar: 1. Ahinin eli açık (cömert) olmalı
2. Kapısı açık olmalı (konuk sever) olmalı
3. Sofrası açık olmalı (ikramdan kaçınmamalı)
Kapalı olanlar:
1. Ahinin gözü kapalı olmalı (kimseye kötü gözle bakmamalı, kimsenin ayıbını araştırmamalı)
2. Beli kapalı olmalı (kimsenin ırzına, namusuna, haysiyet ve şerefine tasallut etmemeli)
3. Dili kapalı olmalı (kimseye kötü söz söylememelidir)
AHİLİĞE KABUL EDİLMEYEN ZÜMRELER Fütüvvetnâmelerde kimlerin Ahiliğe kabul edilmeyecekleri açıklanmıştır. Ahiliğin kapısının iyi, ahlâklı olan herkese açık olduğu belirtilmiştir. Ahiliğe kasap gibi kan dökücüler, Tellal gibi bağırıp çağıranlar, Avcılar gibi hileye başvuranlar vs. alınmaz. Ahiliğe kabul edilmeyenler şu şekilde sıralanmıştır:
– Kafirler
– Münafıklar
– Müneccimler
– İçki içenler
– Tellallar (yalan söyleyen reklâmcılar)
– Pişekârlar (sözünde durmayanlar)
– (zalim) Kasaplar
– (gaddar) Cerrahlar
– Sayyadlar (avcılar)
– Muhtekirler (hakaret ediciler)
– Kem gözlüler
– Ayıp arayanlar
– Cimriler
– Gıybet edenler
– Bühtan kılanlar (iftiracılar, yalancılar)
KİŞİYİ AHİLİKTEN DÜŞÜREN ŞEYLER
Ahlakî özelliklerden bazılarını kaybeden Ahilerin, Ahilik yolundan ayrılmış olacakları fütüvvetnâmelerde geniş bir şekilde yer almaktadır. Ahlâkî davranış bozuklukları Ahilik kurumunda afet olarak kabul edilir ve bunlarla mücadele edilir. Kişiyi Ahi’likten düşüren afetler şunlardır:
– İçki içmek
– Zina etmek
– Livata etmek
– Gammazlık
– Münafıklık
– Kibir
– Haset
– Kin
– Yalancılık
– Sözünde durmamak
– Hıyanet
– Namahreme bakmak
– Ayıp aramak
– Nekeslik
– Gıybette bulunmak
– Bühtan
– Hırsızlık
– Haram yemek
8
Görüldüğü gibi; Ahilik müessesesinde afet olarak sayılan ahlâk bozuklukları, aynı zamanda toplum düzenini sarsan, hatta toplumların yok olmalarına sebep olan hastalıklardır. (Doç. Dr. M. Fatih KÖKSAL, Ahi Evran ve Ahilik, Kırşehir Valiliği Yayını, 2006 “Sonuç” bölümünden…)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu