Eski Anadolu medeniyetlerinin mimari yapısı nasıldır?

Eski Anadolu medeniyetlerinin mimari yapısı nasıldır?
rartu Krallığı’nda çivi yazısı, yıllık sefer yapma, ölçü sistemi, krali unvanlar, stel dikme, savaş taktikleri, nüfus nakilleri, resim, süsleme ve kabartma sanatı gibi uygulamalar, Asur etkili olarak gelişmiştir. Mimari, sorguçlu miğferler, kazanlardaki siren eklentileri, hiyeroglif yazısı, yakarak gömme, fildişi sanatı gibi dallar ise Kuzey Suriye’den etkiler almıştır.

Bronz levhalar üzerindeki bezemelerde Asur etkisi yanında Geç Hitit izleri de görülmektedir. Bütün bu etkiler Urartu insanı ve zorlu coğrafyasıyla bütünleşerek yeni biçimler almış ve Urartu sanatını oluşturmuştur.

Bilim dünyasının Hititler ile karşılaşması 1887 yılına rastlar. Orta Mısır’daki Tell-Amerna’da yapılan kaçak kazılarda, büyük bir tablet arşivine ait ilk belgeler bu tarihte eski eser pazarlarına sürülmüştür. Belgeler İ.Ö. 14. yüzyıl da Mısır Firavunları 3. Amenofis, 4. Amenofis ve Tutankamun’un , Ön Asyadaki başka devletlerin kralları ile olan diplomatik yazışmalarını içermektedir. çivi yazısı ve Babil lehçesi ile yazılmış olan bu tabletlerin birinde Hitit kralı Suppiluliuma, Firavuna kardeşim diye hitap ediyor, kendisini onunla eşdeğer bir hükümdar olarak kabul ediyordu.

Mısır’ın yeni İmparatorluk dönemine ait başka mektuplarda da , Mısır-Hitit çatışmalarından söz edilmekteydi. bunlar Martin Luther’in İncil çevirisinde, İbranca Hittim’in karşılığı olarak kullanılan Hititler yada Hetoğulları’ nın , İ.Ö. bin yılda büyük bir siyasal güç olarak Ön Asya’ya kendilerini kabul ettirdiklerini kanıtlamaktaydı.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki;İncil’de İ. Ö. 1. bin yılda Filistin de yaşamış oldukları söylenen Hititler ile İ. Ö. 2. bin yılda Anadolu da bir devlet kurmuş olan Hititler aynı topluluklar değildi. Dil ve köken bakımından asıl Hititlerin akrabası, onların bir bakıma devamıdır.

İyonyalılar’da Tapınaklar

Yunan geleneğindeki ilk anıtsal taş yapılar olan Samos’taki Hera Tapınağı, Efes’teki Artemis Tapınağı ve Milet’teki Apollon Tapınağı, M.Ö. 560 dolayında inşa edildiler. Daha sonra yeniden inşa edilerek erken döneme ait izlerini kaybeden bu üç yapı, Batı mimarisinin başlangıç noktası olarak kabul edilir.

Fenike Alfabesi’nden uyarlanan çeşitli Yunan Alfabeleri M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren yaygınlık kazandı. Bunlar arasında soldan sağa yazılan İyon Alfabesi zamanla diğerlerini tasfiye ederek tüm Helenler tarafından benimsendi. Halen Yunan Alfabesi olarak bilinen alfabe, İyon Alfabesidir. Latin ve Kiril (Slav) alfabeleri Yunan alfabesinden türemiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu