Grafik Tasarım nedir?

Grafik Tasarım nedir?
Grafik tasarım bir mesajı iletmek için metnin ve görsellerin algilanabilir ve gorulebilir bir düzlemde organize edilmesidir. Baskı, ekran, hareketli film, animasyon, iç mimari, paketleme gibi birçok ortamda uygulanabilir. Temel ilkeleri hizalama, denge, karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, tekrarlama, ritm, ve birliktir. Grafik tasarım üzerinde çalışıp 2 yıllık yüksekokul okuyanlara “Grafiker”, 4 yıllık lisans eğitimi yapanlara “Tasarımcı” denir.
Kaynak : yorumla.net – Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz…
İnternet üzerinden yapılan grafik tasarım yarışmaları kullanıcıları hem bu sanata teşfik etmekte hemde çalışmalarını ödüllendirmektedir.

Grafik Tasarım, görsel bir iletişim sanatıdır. Birinci işlevi de, bir mesaj iletmek ya da bir ürün ya da hizmeti tanıtmaktır. Grafik tasarım terimi ilk kez 20.yyın ilk yarısında metal kalıplara oyularak yazılan ve çizilen ve daha sonra da çoğaltılmak üzere basılan görsel malzemeler için kullanılmıştır. Teknoloji geliştikçe, sadece malzemeler değil, film aracılığıyla perdeye yansıtılan, video ile ekrana gönderilen ve bilgisayarlar yardımı ile üretilen görsel malzemeler de grafik tasarımın kapsamının, içine girmiş ve bu terimin anlamı genişlemiştir. Bugünün grafik tasarımcısı; kaligrafi sanatçılarının, baskı ustalarının ve zanaatçılarının geleneğini sürdüren bir meslek adamıdır.


Tasarım, bir problemin çözümü demektir. Grafik Tasarım Problemleri genellikle iki boyutlu yüzeyler üzerinde çözülür. Genel olarak bütün görsel sanatlar, özel olarak ise iki boyut içinde var olan görüntü sanatları hemen hemen aynı dili kullanırlar. Ressamlar, fotoğrafçılar, heykeltıraşlar, seramikçi ve diğer birçok meslek grubunun oluşturduğu sanat profesyonellerinin yeni bir üyesi olan grafik tasarımcı da birçok tasarım problemini çözerken, bu ortak dilden yararlanır.
Bu grafik tasarım problemi daima iletişim ile ilgilidir. Tasarımcı, uygulama yöntemlerinin yanı sıra görsel algılamanın doğasını, görsel yanılsamanın rolünü ve sözel ile görsel iletişim arasındaki ilişkileri de bilmek ve göz önüne almak zorundadır.
Tasarımcı için tek bir çözüm yoktur; birçok çözüm vardır. Başka bir deyimle, bir grafik tasarım problemi içinde tek bir doğru çözüm yoktur.
Tasarımcı belirli bir mesaj, belirli bir hikaye aktarırken, yine belirli bir parasal, fiziksel ve psikolojik sınırlamalarla karşı karşıya kalır. Bütün bu sınırlamalara rağmen tasarımcı, hedef kitleye söz konusu mesajı doğru ve etkili bir biçimde aktarmak zorundadır.
İletişim, grafik tasarımın hayati unsurudur. Zaten, grafik tasarımı bu denli ilginç, dinamik ve çağdaş kılan şey de iletişime yönelik olmasıdır. Tasarımcı; güncel bir bilgiyi, çağdaş bir beğeni anlayışı içinde ve yine çağdaş araç ve malzemelerle sunmak zorundadır. Bu nedenle de yeni eğilimleri, teknolojik buluşları ve yaşadığı dönem içinde tartışılan sanatsal, felsefi, politik, sosyolojik vb. sorunları yakından izlemelidir.
Tasarım eğitimi bir yaşam boyu sürer. Çünkü sürekli değişim, sürekli bir yenilemeyi de beraberinde getirecektir. Bu nedenle grafik tasarım mesleğinin ağır kanlı ve nostaljik bir kişiliğe uygun bir uğraşı alanı olacağını söylemek zordur.

GRAFİK TASARIMI
Grafik tasarım, çağımızda insanlar arasında iletişim aracı olarak önemli bir görev üstlenmiştir. Görsel grafik öğelerinin dili söze dayalı anlatımı aşan bir güce sahiptir. Aynı dili konuşmayan, okuma yazma bilmeyen insanlara grafik simgelerle aynı mesajı iletmek mümkündür. Grafik yazı, biçim, renk, çizgi gibi görsel araçlar yoluyla iletişim kurma sanatı olarak tanımlanabilir.
Grafik tasarımda, iletişim ve mesaj söz konusudur.

Tarih

Grafik tasarımın tarihi,MÖ 14,000’lerde yapılmış mağara resimlerine ve İÖ 4.yy’da yazının başlamasına dayandırılabilir. Sonraları daha çok el yazması dini içerikli kitaplar ilk yayınlar olacaktır. Johann Gutenberg’in Avrupa’da 1450’lerde hareketli matbaa’yı icadı ıle kitaplar yaygınlaşmaya başlamıştır. O dönemlerde entellektüel düşünce din etrafında olduğundan ilk basılıp dağıtılmaya başlanan kitaplar dinsel kitaplardır. Basılı yayınlar için harf ve metin dizimi erken dönem grafik tasarım pratikleridir.

Türkiye’de İbrahim Müteferrika ilk defa 14 Aralık 1727’de Müteferrika Matbaasını kurmuştur. Burada basılan kitaplar dünya kitap tarihine ve Osmanlı kültürü tarihine dair önemli bilgiler vermektedir. Bu matbaada 1729-1742 tarihleri arasında 16 kitap basılmıştır. 1729’da “Vankulu Lugati” Arapça harflerle ilk basılan kitaptır. Katip Çelebi’nin 1732’de basılan “Cihannuma”sı içinde harita ve çizimler vardır. J. B Holderman’ın “Grammaire Turque” kitabı 1730’da Osmanlı’da Latin alfabesini kullanan ilk baskı olmuştur. 1732 yılında basılan “Tarih-i Hind-i garbi” (Amerika’nin keşfi), Amerika hakkında Müslüman bir yazar tarafından yazılan ilk kitaptır, 13 tahta baskı içerir.

1891-1896 arasında William Morris tasarladığı kitaplarla zamanına göre çok başarılı grafik tasarım işler üretmiştir. William Morris’in isleri grafik tasarim icin bir pazar oldugunu gostermistir. Bu donemler tasarımın sanattan ayrılmaya başladığı dönemlerdir.

Birinci Dünya savaşı sonrasında 19.yy’ın sanat ve tasarım görüşlerine tepki olarak yeni düşünceler oluşmaya başladı. 1919’da Almanya’nin Weimar şehrinde kurulan Bauhaus okulu sanat ve tasarım alanında birçok yeniliğin öncüsü oldu.

Türkiyede Grafik Tasarım

Grafik tasarım kavramı baskı sanarı ve teknolojisinden ayrı düşünmek olanaksızdır. Bu nedenle Türkiye’de ilk kurulan basım evinin Türk grafik sanatının ilk filizlendiği ortam olduğunu söylemek yalnış olmayacaktır.

İstanbul, Türkiye’de iş ve kültür hayatının, dolayısıyla grafik tasarımmesleğinin de merkezidir. Görsel açıdan uyarıcı bir ortamın Türkiye tasarımcılarının çoğunun toplandığı yer olması şaşırtıcı değildir.

Grafik tasarım mesleğinin gelişiminden önce gelen kişiliklerden biri; Yurdaer Altıntaş ve çalışma arkadaşları tarafından kurulan, Türk tasarımcılarını temsil eden profesyonel kurum; Grafikerler Meslek Kuruluşu da İstanbul’da dır.

Türk grafik tasarımının kendi kişiliğini bulması için belki biraz daha zaman gerekiyor. Toplumsal kültürün görsel anlatım ve iletişim biçimlerine uyum sağlayamaması, basılı iletişim teknolojisinin ülkemize oldukça geç girmiş olması, grafik tasarım eğitimini diğer görsel sanat dallarına göre henüz emekleme döneminde olması gibi nedenler; Türk tasarımcıların uluslar arası düzeyde söz sahibi olmasını geciktirmektedir. Piyasadan yetişerek belirli zanaatçı deneyimini kazanan, ama tasarım eğitimi ve kültüründen yoksun bir çok “meslektaşımız” uzun yıllar Türk grafik tasarımına yön vermiştir.

Bunun sonucunda, belirli bir temele; kavrama ya da bakış açısına dayanmayan, görsel efekt ve süslemelerle dolu, iletişim işlevinden göz ardı edildiği grafik ürünler ortaya çıkmış ve çıkmaktadır.

Bu olumsuz tabloyu düzeltecek yegane gücün; tasarım eğitimi almış, grafik tasarım problemlerine kavramsal açıdan yaklaşabilen ve iletişimi grafik tasarımın ayrılmaz bir parçası olarak ele alan genç grafik tasarımcıları olduğuna inanıyoruz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu