Hukukun Çeşitleri Nelerdir? Hukuğun Çeşitli Anlamları
1. Pozitif Hukuk (Yürürlükteki Hukuk – Müspet Hukuk): Belirli bir ülkede yürürlükte olan hukuka pozitif hukuk denir. Pozitif hukuk, uygulanan hukuktur. Bir ülkede mer’i yani geçerli olan hukuktur. Yazılı veya yazısız olması fark etmez. Pozitif hukuka “Dogmatik Hukuk”da denir. Örneğin; Örf, adet, anayasa, ceza kanunları.. gibi
2. Mevzu Hukuk: Belirli bir dönemde belirli bir ülkede yürürlülükte olan yazılı hukuk kurallarına mevzu hukuk denir. Pozitif hukuktan farkı yazılı olmasıdır. Yazılı olmayan yürürlükte bulunan hukuk mevzu hukuk olarak değerlendirilmez. Örneğin; Türk Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu gibi.
3. Tabii Hukuk (İdeal, Doğal Hukuk): Yürürlükteki hukuka yol gösteren, onun nasıl olması gerektiğini ifade eden hukuktur. Tabii hukukun amacı ideal olanı, en mükemmel olanı yakalamaktır. Asıl amacı ise mutlak adalettir. Tabii hukuk küçük ayrıntılarla uğraşmaz. Tabii hukuk, “olması gereken” hukuktur.
4. Tarihi Hukuk: Yürürlükten kalkmış olan hukuka Tarihi Hukuk denir. Bu hukuk geçmişte uygulanmıştır; ama günümüzde artık uygulaması kalmamıştır. Örne-ğin; 1961 anayasası gibi.
5. Maddi Hukuk (Şekli Hukuk): Doğrudan kişilerin hukuki durumunu, kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen, kişilerin sahip olduğu hakları ve yüklendiği borçları belirleyen kurallara denilmektedir.
Medeni hukuk, borçlar hukuku, ticaret hukuku ve ceza hukuku maddi hukukun kapsamına girmektedir.
6. Objektif Hukuk – Subjektif Hukuk: Herkese uygu-lanabilen, genel ve soyut hukuk kurallarının tamamı objektif hukuk kurallarını oluşturur. Objektif hukuk kurallarının kişilere tanıdığı haklar, yetkiler ve özgürlük-lerin tamamına ise subjektif hukuk denir.
7. Yazılı Hukuk – Yazılı Olmayan Hukuk: Yazılı hukuk, bir ülkede yetkili organlar tarafından yazılı şekil-de yürürlüğe konulan hukuk kurallarıdır. Anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik gibi kurallar yazılı hukuka girer.
Yazılı olmayan hukuk ise belirli bir organ tarafından yürürlüğe konmayan, toplumda uzun süre uygulanarak benimsenmiş, kendiliğinden oluşmuş hukuk kurallarını ifade eder. Örf ve adetler yazılı olmayan hukuk kuralla-rını oluşturur.
Yazılı Hukuk + Yazısız Hukuk = Pozitif Hukuk
Mevzu Hukuk Örf ve Adet
Roma hukuku
Kara Avrupası ülkelerinin yanında Türkiye’nin de uyguladığı sistemdir. Bu sistemde hukuk, yurttaşlar arasındaki ilişkileri düzenlemeyi öncelikli hale getirmiştir. Bu sebeple Medeni Hukuk diğer sistemlere göre çok daha ileri düzeydedir. Bu sistemlerde hukuk özel hukuk ve kamu hukuku olarak ikiye ayrılır. Hukuku yaratan yasa koyucular yapar. Continental-law da denir.
Ortak hukuk
Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan sistemdir. XI. yüzyılda İngiltere’de gelişmiştir. Roma hukuk sistemi gibi hukuku bölümlere ayırmaz ayrıca hukuk yaratıcısı olarak yargıçları görürler. Fakat gelişme ve teknolojinin getirdiği yenilikler yüzünden ortaya çıkan eksiklikler çıkarılan yasalarala giderilmeye çalışılmıştır. Hukuk fakültelerinde Common-law adıyla anılır.
İslam hukuku
Dinsel ilkelere dayanır ve hukukun yaratıcısı olarak Kur’an görülür ayrıca çıkan bazı eksikliklerde Peygamberin sözleri ve davranışları (Sünnet) dikkate alınır. Kıyas (analoji) ve İcma (mahkeme içtihatları ve bilimadamlarının görüşleri) hukukun oluşumunda önemli paya sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunda da uygulanan bu sistem 1926’da çıkarılan Medeni Kanun ile Türkiye’de son bulmuştur.
Osmanlı imparatorluğunda uygulanan hukuk sistemi bir padişahın varlığından dolayı batıdaki gibi monarşik algılansa da şeyhulislamın bir padişahı görevden alabilme yetkisinin varlığı islam hukukunun ne derece de uygulandığını gösterir.
Günümüzde İslami kuralların uygulandığı ülkeler olmakla birlikte, hukuk olarak İslam Hukukunun uygulandığı bir ülke yoktur.
İslam Hukuku’nda içtihat yolu kapanmamış, ancak bu yolun derin görüş ayrılıklarını da beraberinde getirebileceği düşünülerek içtihat etmeme, kabul edilen 4 imama uygun hareket etme yolu benimsenmiştir.
Sosyalist hukuk
Rusya komünist devriminden sonra sosyalist ülkelerde uygulanan sistemdir. Daha çok ekonomik koşullara dayanır ve en önemli dayanağı mülkiyet hakkının kişilere değil topluma ait olmasıdır. Bireyler arasındaki özel hukuktan çok toplum çıkarları gözetilmiştir. Ayrıca Marksist ve Leninist düşünceye göre sosyalist hukuk geçici bir durumdur ve toplumu düzenlemek içindir ve toplum komünist düzene geçtiği zaman yaptırıma dayanan bir hukuk sistemine gerek kalmayacaktır. Komünizmin Avrupa’da çökmesinden sonra sosyalist hukuk sistemide olumsuz yönde etkilenmiştir.
Devletler hukuku
Devletlerin birbirleri arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalıdır. Kaynağı temel hukuk ilkeleri, uluslararası andlaşmalar ve uluslararası yargı makamlarının verdikleri kararlardır. Realist anlayışa göre uluslararası hukukun aktörleri devletlerdir. Ancak özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile devletler, vatandaşlarının da uluslararası mahkemelere başvurmasına izin vermişler ve bu mahkemelerin kararlarına uyacaklarını ilan etmişlerdir.
Özellikle ikinci dünya savaşından sonra kurulan birçok uluslararası örgüt kendi hukuklarını evrensel ilkeler doğrultusunda oluşturmakta ve uygulamaktadır. Bunun en somut örnekleri Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’dir.