İletişim teknolojilerinin dezavantajları nelerdir?

İletişim teknolojilerinin dezavantajları nelerdir?

Yazı her ne kadar duyusal ipuçlarını yok etse de JL gibi özel karakterlerin, ASCII sanatı denilen karakterleri yan yana getirerek şekiller oluşturma, font ve renk seçimi gibi özelliklerin yazıya duyusal nitelik kazandırdığı düşünülüyor.
Bazıları bilişsel ya da interpersonel tarzlarından dolayı yazı daha iyi bir iletişim biçimi olabilir, yazarak kendilerini daha iyi ifade edebilir ya da okuyarak daha kolay anlayabilirler. Bazı insanlar seslerle iletişim kurarken yazıyla kuramazlar. Bu nörolojik bir farklılıktan kaynaklanıyor. Konuşmayı işleyen beyin bölgeleriyle yazılı metni işleyen bölgeler ayrı. Konuşmak ve yazmak da benzer şekilde farklı süreçlerdir.
Bazıları kendini ortaya koymaktan duydukları anksiyete ya da “hasta” olmanın stigması nedeniyle yazının anonimliğine sığınabilirler. Sosyal fobi hastası için sesinin kısıklığı, sesinin titremesinden korkması gibi nedenlerle değil yüz yüze telefonla bile konuşmak büyük bir güçlük olabilir.
Yazma süreci terapötik bilişsel süreçleri harekete geçirir, gözlemci ego, içgörü, işleme (working through) ve özellikle asenkron iletişimde kişisel öykünün (narrative) oluşturulması terapötik araçlardır.
Her kes düşüncelerini akıcı ve etkili bir biçimde yazılı dile dökemez. Ekrandan yazılanları okumak ve daktilo ile yazmak konusunda çoğu kişi yetersizdir.

Destek, danışmanlık, terapi, profesyonel kontrolünde self-help gruplar incelenen internet seçenekleridir. Şimdilik en azından görünen o ki, internet ruh sağlığı açısından yaşam kalitesini arttırma yönünde faydalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu