İlk yardımda Püf Noktalar
İlk Yardım önerileri
Trafik kazası,düşme, silahla yaralanma, patlama gibi çeşitli durumlarda yapılacak acil müdahalenin, yaşamsal önem taşıdığını belirterek, ilk yardımın, dönüşü olmayan sorunlara yol açmaması için eğitim almış kişiler tarafından yapılması gerktiği belirtildi.
Coşkun, yaptığı açıklamada, acil müdahalenin zamanında ve doğru şekilde yapılmasının, ilk yardımda “olmazsa olmaz” bir kural olduğunu belirtti. Coşkun, “Yardım etmek amaçlı yapılan yanlış bir müdahale, hastanın yaşamını yitirmesine, sakatlanmasına ya da panik ortamının artmasına neden olabilir” uyarısında bulundu. Türkiye’de ilk yardım eğitimi alan sivil halkın sayısının çok az olduğunu belirten Coşkun, ilk yardım eğitiminde ilk kuralın “önce zarar vermemek” olduğunu söyledi. Coşkun, ilk yardımın dönüşü olmayan sorunlara yol açmaması için eğitim almış kişiler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Yardım etmek amaçlı yapılan yanlış bir müdahale, hastanın yaşamını yitirmesine, sakatlanmasına ya da panik ortamının artmasına neden olabilir” uyarısında bulundu. İlk yardımla, hastanın mevcut sağlık sorunlarının artmasına sebep olmadan (kırık, çıkık, kesik gibi) hayati fonksiyonlarının devamın sağlanması ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesinin amaçlandığını dile getiren Coşkun, acil bir durumda ilk olarak 112 Acil ambulansın aranması gerektiğini bildirdi. Coşkun, 112 arandığında, olay yerinin tam adresinin ve hastanın genel olarak dışarıdan gözlemlenebilen sağlık durumu hakkında detaylı bilgi verilmesine özen gösterilmesini söyledi.
“ÖNCE GÜVENLİK SAĞLANMALI”
Trafik kazasının meydana geldiği bölgenin, hem çevredeki araçların uyarılması hem de yaralıların güvenliğinin sağlanması için şeritle çevrilerek kapatılması, aracın etrafına dikkat çekici reflektörlerin konulması gerektiğini kaydeden Coşkun, araç içinde yaralıların sıkışması ya da patlama ihtimali durumunda 112 ile birlikte itfaiye de haber
verilmesinin uygun olduğunu bildirdi.
Coşkun, yaralının araç içinden acil çıkarılması halinde, öncelikle boyun yaralanması ihtimaline karşı, hastanın boynunun olabildiğince kıpırdatılmadan korunarak çıkarılması gerektiğini belirterek, “Boyun hiç hareket ettirilmeden, şekil bozukluğu düzeltilmeden, iki elle, koltuğun arkasına geçerek, sabitlenerek çıkarılmalı” dedi. Coşkun, bu
tür yaralanmalarda hastanın mekandan acil çıkarılması gerekmiyorsa, 112 ekiplerinin beklenmesinin ve boyunluk takılarak çıkarılmasının tercih edildiğini vurguladı.
Omurlarda, kol, bacak ya da kalça da kırıklar olabileceğini, yanlış yapılan her müdahalenin daha ciddi yaralanmalara yol açabileceği uyarısında bulunan Coşkun, kırık bölgesinin tahta gibi sert bir cisme
sabitlenmesi gerektiğini ifade etti. Coşkun, sabitleme işleminin kan geçişini engellenmeyecek, ancak eklemlerin hareketini en aza indirecek şekilde yapılması gerektiğine dikkati çekti.
KANAMA HALİNDE YAPILACAKLAR
Coşkun, vücuda batan bir cismin de çıkarılmaması gerektiğini vurgulayarak, cismin bir damarın üzerinde durarak kanamayı engelleyebildiğini, çekilmesi halinde ise durdurulması zor kanamalara yol açabileceğini söyledi. Coşkun, ağır bir kanamanın olması halinde sargı bezi ya da temiz bir bezle, yaralı bölgenin üzerine doğrudan bası uygulanması, kanamanın durdurulamaması durumunda ise turnike yapılması gerektiğini kaydetti. Kanayan bölgenin üst kısmından bağlanarak yapılan turnike uygulamasının uzun süre yapılmaması gerektiğini belirten Coşkun,
“10 dakikada bir turnike açılmalı birkaç saniye beklenmeli ve tekrar bağlanmalıdır. Uygulama kol için dirseğin, bacak için de diz kapağının hemen üzerinden yapılmalı. Daha yukarıdaki yaralanmalar için direkt bası uygulanmalı” dedi. Coşkun, bası yapılırken elin bölgeden hiç kaldırılmaması, bezin kanlanması halinde yeni bezin mevcut bezin üstüne konularak bası yapmaya devam edilmesi gerektiğini bildirdi. Organ kapmaları halinde de hasta ile birlikte kopan organın da hastaneye ulaştırılmasının şart olduğunu vurgulayan Coşkun, “Kopmuş olan organ, önce ıslak bir gazlı bir bezle sonra naylon üzerine sarılmalı ve bu şekilde buzun içine konulmalı. Buzla doğrudan temas etmesi halinde hücre kaybı olabildiği için, yerine dikilme aşamasında başarı şansı azalıyor” diye konuştu.
KALP MASAJINA DİKKAT
Yanıklarda, diş macunu, salça gibi şeylerin yaralı bölgeye kesinlikle sürülmemesi, temiz ıslak bir bezle yaralı bölgenin üzerinin hafif temas edecek şekilde örtülmesi ve vakit kaybetmeden hastane gidilmesi gerektiğini ifade eden Coşkun, “Kişinin üstündekiler çıkarılmalı, ancak yanığa yapışmış olan bölgeler varsa kesinlikle zorlanmamalı, mevcut haliyle bırakılmalı” diye konuştu.
Baygınlığın çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini belirten Coşkun, şunları kaydetti:
“Bilinç düzeyinde değişiklikler trafik kazalarında kafa içinde travmadan da kaynaklanıyor olabilir. Kaza sırasında ya da sonrası bayılma durumunda, yaralının mutlaka tam teşkilatlı bir merkeze götürülerek bilinç düzeyinde değişikliğin nedeninin ayrıntılı olarak araştırılması gerekmektedir.
Hastaya ayılması için tokat atmak gibi hareketler yapılmamalı, ayakları yukarı kaldırılmamalı, sadece boynu korunarak hastaneye nakil edilmelidir.” Coşkun, kalp krizi geçiren bir kişinin de ilk olarak güvenli bir yere alınması gerektiğini belirterek, “Boyun bölgesinin rahat etmesi için kravat, kolye gibi aksesuarlar çıkarılmalı, gömleğinin düğmeleri açılmalı ve sağlık ekiplerine haber verilmeli” dedi.
Kalp masajının da kesinlikle eğitim almış kişilerce yapılması gerektiğini vurgulayan Coşkun, “Masaj, kalbi çalışan birine yapıldığında, çalışan kalbi durdurur ve hastaya büyük zarar verirsiniz” uyarısında bulundu. Doç. Dr. Figen Coşkun, yaralı ile konuşulmasının moral verebileceğini, kendisini güvende hissetmesine yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.