İzmir’in işgal döneminde yazılan makaleler nelerdir?

İzmir’in işgal döneminde yazılan makaleler nelerdir?
İzmir’in İşgaline Tepkiler
Bilindiği gibi Lloyd georgesmilev Clémanceau ve Wilson’dan oluşan Yüksek Konseysmilev L. George’un davetiyle Anadolu’da asayişsizliğini hüküm sürdüğünü ve Hristiyan halkın tehlikede olduğunu bahane ederek 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun İzmir’e çıkmasına izin vermiş. Yunan kuvvetleri vali ve kolordu komutanının pasif tutumlarının da yardımıyla kenti işgal etmişlerdi.

Yerli Rumlar Yunanlıları bayraklarla karşılamışlardı. İzmir Metropoliti Chrisostomos ilk gelen kuvveti takdis etmişsmilev papazlardan biri de “Türkleri öldürün” diye bağırmaya başlamıştı. Askerlik şubesi başkanı Süleyman Fethi Bey süngülenerek öldürülmüşsmilev Türk subayları binlerce yerli Rumun taşlı sopalı saldırısına uğramıştı. Bazılarının kafatasları kırılarak öldürülmüşsmilev bazı yaralılar ölmeden denize atılmıştı. Kahvehanelerde bira içen kadınlı erkekli Rum grupları önlerinden geçen Türkler üzerinde atış talimleri yapmışlardı. Elleri bağlı Türk esirleri Yunan başbakanı Venizeolos’un olayları soruşturmakla görevlendirdiği Albay Mazarakis’in bile kudurmuş olarak nitelendirdiği Rumlar tarafından parçalanarak öldürülmüşlerdi. Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha artırmıştı. 16 Mayıs’ta hükümet istifa etmişsmilev yeni hükümeti kurma görevi tekrar Damat Ferit Paşa’ya verilmişti. Mustafa Kemal Paşa Samsun’dan Sadaret’e çektiği bir telgrafla İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinin ordu ve milletçe kabul edilemeyeceğini bildirmişti. İstanbul’da işgali kınayan mitingler yapılmışsmilev Yıldız sarayında cemiyet ve parti temsilcileriin katıldığı Saltanat Şurası adıyla istişarî yetkileri olan bir meclis toplanmıştı. Yurdun dört bir yanında coşkulu mitingler düzenlenmişsmilev İstanbul’daki resmî makamlara protesto telgrafları yağdırılmıştı.
İzmir’in işgaline tepkilersmilev özellikle böyle bir işgal tehlikesi altında bulunan Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında daha bir etkili bulunan ilhak anlamına gelmediğiini anlatmak için özel bir kurul gönderilmişti. Giresunlular 17 Mayıs’ta Belediye Reisi Osman Ağa’nın (Topal Osman) başkanlığında büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdi. Bölge basını da işgali büyük bir tepki ile karşılamıştı. Giresun’da siyah çerçeveler içinde “İzmir Faciasını unutmayınız” hitabı ile yayınlanmakta olan Işık Gazetesismilev işgalin etkisini şöyle ifade etmişti: “Göklerden yıldırımlar yağsasmilev dağlardan kanlı volkanlar fışkırsasmilev denizler taşsa da araziyi tufanlara boğsa idi Türklüğesmilev alem-i İslamiyete belki o kadar tesir göstermezdi”.
İşgalin gerek Trakya’da gerekse Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki tepkileri de bundan farklı olmamıştı. Trakya’nın bir çok yerinde düzenlenen mitinglerin en önemlisi Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi’nin Edirne’de düzenlediği Sultan Selim mitingiydi. Siirt’te heycana gelen halk her gün insan dalgaları halinde ilçesmilev bucak ve köylerden sancak merkezine akarak mitingler yapmıştı. 23 Haziran’da yapılan mitinge 58.000 kişi katılmıştı. 17 Mayısta Hasankale’den padişahasmilev Silvan’dan 30.000 nüfus adına Sadaret’e işgali kınayan telgraflar çekilmişti. İzmir’in işgalinin içteki bu büyük tepkileri yanında dış tepkileri de olmuştu.
Bazı İngiliz yetkilileri işgalismilev doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdi. İngiliz Genelkurmay Başkanı General H. Wilsonsmilev daha işgal öncesinde bunu büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmişti. Fransa’da bir tepki görülmemişsmilev Sadece Pierre Loti ve Claude Farrere gibi Türkleri tanıyan yazarlar işgali eleştirmişlerdi. İzmir’in işgalismilev İtalya’da öfaaale karşılanmıştı. Kuşkusuz bu öfkesmilev işgalin haksızlığından değilsmilev İzmir’in daha önceki paylaşma projelerinde İtalya’nın payı olarak belirlenmesindendi. Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu