Kadına şiddet konulu kompozisyon çalışması nasıl yapılır?

Kadına şiddet konulu kompozisyon çalışması nasıl yapılır?

Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi kadınlara yönelik şiddeti; “ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyŞ olarak özgürlükten yoksun bırakma” (1. madde) şeklinde tanımlamaktadır.

Bu tanımın son yorumlamalarına “kurbanı ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakmak” da dahil edilmiştir.

Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’ne göre, kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, “bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen” şiddettir.

Bildirge, önsözünde kadınlara yönelik şiddeti, “erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinin tarihsel bir göstergesi” ve “erkeklerle karşılaştırıldığında kadınları zorla bağımlı bir konuma sokmanın çok önemli toplumsal mekanizmalarından biri”olarak tanımlamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü eşlerin uyguladığı şiddeti, yakın bir ilişkide fiziksel, psikolojik ya da cinsel hasara yol açan her tür davranış olarak tanımlamıştır. Bunların içinde aşağıdakiler de yer almaktadır:

Tokat atma, vurma, tekmeleme ve dövme gibi fiziksel saldırı fiilleri
Sindirme, sürekli küçük düşürme ve aşağılama gibi psikolojik taciz
Cinsel ilişkiye zorlama ve öteki cinsel zor kullanma biçimleri
Bir kimseyi ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaştırma, hareketlerini gözleme ve bilgi ya da yardıma ulaşmasını kısıtlama gibi çeşitli kontrol edici davranışlar.
Türkiye’de Durum:
Tüm kadınların % 25’i Fiziksel şiddete uğruyor.
Şiddete uğrayan kadınların %75’i eşi tarafından şiddete uğruyor.
Şiddete uğrayan erkeklerin % 75’i aile dışından gelen şiddete uğruyor.
Cinayet sonucu ölen kadınların %40-70 eşi tarafından öldürülüyor.
Tecavüze uğrayanların %50 si 18 yaş altında ve bunlardan %10 erkek çocuk gerisi kız çocuktur.
Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor.
Daha çok 7-9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor.
5-10 yaş arası çocukların %55’i ensest mağdurudur.
10-16 yaş arası çocukların %40 ensest mağdurudur.
Cinsel saldırganların %75’i tanıdık biridir.
Ensest olaylarında faillerin %50’si öz baba ve sırasıyla amcalar enişteler, ağabeyler, dedeler ve dayılardır.
Acil yardım hattını arayan kadınlardan % 57’si fiziksel şiddete, % 46,9’u cinsel şiddete, % 14,6’sı enseste ve % 8,6’sı tecavüze maruz kalmıştır.
1995’te başkent Ankara’daki gecekondularda yaşayan kadınlar arasında yapılan bir araştırma, kadınların % 97’sinin kocalarının saldırısına uğradığını ortaya koymuştur.
1996’da orta ve yüksek gelir gruplarında yer alan ailelerle yapılan bir araştırmada, soruların başlangıcında kadınların % 23’ü kocalarının kendilerine karşı şiddet kullandığını söylemiş, fakat belirli şiddet tipleriyle ilgili sorular sorulduğunda bu oran %71’e yükselmiştir.
Başka bir araştırma, kadınların % 58’inin yalnızca kocalarından, nişanlılarından, erkek arkadaşlarından ve erkek kardeşlerinden değil, kadın akrabalar da dahil olmak üzere kocalarının ailesinden de aile içi şiddete maruz kaldığını tahmin etmektedir.
Bir grup orta ve üst sınıf kadının % 63,5’unun cinsel tacizin bir türüne maruz kaldığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Bir araştırmaya göre, şiddet sonucu ölen 40 kadından 34’ü evde ölmüş, 20’si asılmış ya da zehirlenmiş, 20’sinde öldürüldüklerine dair kesin belirtiler görülmüş ve 10’u da ölmeden önce aile içi şiddete maruz kalmıştır.
Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Bursa şehrindeki halk sağlığı merkezlerinde yapılan bir araştırma, kadınların % 59’unun şiddet kurbanı olduğunu ortaya koymuştur.
Mor Çatı’nın 1990 ile 1996 yılları arasında 1.259 kadın arasında yürüttüğü bir araştırma, kadınların % 88,2’sinin bir şiddet ortamında yaşadığını ve % 68’inin kocaları tarafından dövüldüğünü göstermiştir.
Ankara’da yapılan başka bir kadın araştırmasına göre, kadınların % 64’ü kocalarından, % 12’si ayrıldıkları kocalarından, % 8’i birlikte yaşadığı erkeklerden ve % 2’si de kocalarının ailesinden şiddet görmektedir. % 60’ı, kocalarının kendilerine tecavüz ettiğini söylemiştir.
Dünya’da Durum
Kadına yönelik şiddet konusundaki istatistikler, sadece ülkemizde değil, dünya genelindeki bir insan hakları felâketini açığa çıkarmaktadır.

Her üç kadından en az biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da farklı bir biçimde tacize uğramaktadır. Kadına kötü muamele eden kişilerse genelde kadının kendi ailesinden ya da tanıdığı insanların arasından çıkmaktadır.
Avrupa Konseyi, 16 – 44 yaş arası kadınların ölüm ve sakatlanmalarının ana sebebinin aile içi şiddet olduğunu ve bunun kanser ya da traŞk kazalarındaki ölüm ve sakatlanma oranından çok daha fazla olduğunu beyan etmiştir.
Bugün cinsiyet yüzünden yapılan kürtaj ve doğum sonrası kız bebeklerin öldürülmeleri sonucunda “kaybolan” kadın sayısı 60 milyondan fazladır.
BM kadına yönelik şiddet özel raportörünün raporlarına göre 1999’da ABD’de aile içi şiddete maruz kalan kurbanların %85’ini kadınlar oluşturmaktadır.
Rus hükümeti 1999 yılında 14.000 kadının partnerleri ya da akrabaları tarafından öldürüldüğünü tahmin etmektedir.
Dünya Sağlık Teşkilatı kadın cinayet kurbanlarının neredeyse % 70’inin erkek partnerleri tarafından öldürüldüğünü rapor etmiştir.
Kadına yönelik şiddet küçültülmüş bir dünyada, 1000 kişilik bir küresel köyde nasıl görünürdü sorusuna Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, hükümetler ve hükümet dışı örgütlerin istatistiklerine dayanılarak ortaya çıkan sonuçlar:

Nüfusun beş yüzü kadın (%50) – Aslında 510 olacaktı ama 10 bebek cinsiyet kökenli kürtaj nedeniyle hiç doğamadı veya ihmal sonucu bebekken öldü.
300 kadın Asyalı
167 kadın tüm hayatlarının bir noktasında dayak yemiş veya bir başka şiddet türüne maruz kalmıştır.
100 kadın tecavüz veya tecavüze teşebbüs kurbanı olacaktır.
KADINLAR VE NÜFUS
Dünya nüfusunun %49.7’si kadın (3,132,342,000 kadın; 3,169,122,000 erkek) (BM Nüfus Dairesi)
Normalde yaşıyor olması gereken en az 60 milyon kız çocuğu cinsiyet tercihli kürtaj veya erkek çocuklarından daha önemsiz olarak görüldükleri için yetersiz bakım nedeniyle çeşitli toplumlarda “kayıp”lar. (E, Joni Seager, 2003).
AİLE İÇİ ŞİDDET
Aile içi şiddet farklı biçimlerde görülmektedir – tokat, yumruk, tekme ve dayak gibi fiziksel saldırıdan sindirme, sürekli küçümseme ve aşağılama, ailesinden ve arkadaşlarından tecrit etme, hareketlerini izleme ve kısıtlama, bilgiye ve yardıma erişimini engelleme gibi kontrol amaçlı tavırları da içeren psikolojik tacize kadar geniş bir spektrumda görülmektedir.

Dünya çapında
Her üç kadından en az biri, veya yaklaşık bir milyar kadın hayatlarının bir noktasında dayak yemiş, zorla seks yapmaya zorlanmış ya da farklı bir biçimde tacize uğramaktadır. Bunu yapan genellikle kendi ailesinden veya tanıdığı biri. (E, L Heise, M Ellsberg, M Gottemoeller, 1999).*
Kadınların yaklaşık %47’si ilk cinsel ilişkilerinin zorla olduğunu bildirmektedir. (A, WHO 2002)
Kadın cinayet kurbanlarının yaklaşık %70’I erkek partnerleri tarafından öldürülmüştür. (A, WHO 2002).
Kenya’da haftada birden fazla kadının erkek partneri tarafından öldürüldüğü bildirilmektedir. (E, Joni Seager, 2003).
Zambia’da haftada beş kadın erkek partneri veya aile bireyi tarafından öldürülmektedir (E, Joni Seager 2003).
Mısır’da kadınların %35’I evliliklerinin bir noktasında kocalarından dayak yemiştir. (A, UNICEF 2000).
Bolivya’da 20 yaş ve üzerindeki tüm kadınlar son 12 ay içinde fiziksel şiddete maruz kalmıştır. (A, WHO 2002).
Kanada’da aileye yönelik şiddetin maliyeti, tıbbi bakım ve verim kaybı dahil yılda 1.6 milyar dolardır. (A, UNICEF 2000).
ABD’de her 15 saniyede bir kadın, genellikle kocası/partneri tarafından, dövülmekte. (Dünya Kadınları hakkında BM Çalışması, 2000).
Bangladeş’te tüm cinayetlerin %50’sini partnerleri tarafından öldürülen kadınlar oluşturuyor(E, Joni Seager, 2003).
Yeni Zelanda’da kadınların %20’si erkek partnerleri tarafından dövüldüğü veya fiziksel tacize uğradığını belirtmekte(A, UNICEF 2000).
Pakistan’da kadınların %42’si şiddeti kader olarak görüyor; %33’ü karşı koymak için çok çaresiz olduklarına inanıyor; %19’u karşı koymuş ve %4’ü buna karşı harekete geçmiş. (Hükümetin 2001 yılında Pencap’ta yaptığı çalışma).
Rus hükümet dışı örgütlere göre, Rusya Federasyonu’nda 36,000 kadın her gün kocaları veya partnerleri tarafından dövülüyor. (D, OMCT 2003).
İspanya’da 2000 yılında her beş günde bir kadın erkek partneri tarafından öldürüldü (D, Joni Seager, The Atlas of Women).
Britanya’da haftada yaklaşık 2 kadın partnerleri tarafından öldürülüyor(E, Joni Seager, 2003

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu