Kıskançlığın toplumda oluşturacağı olumsuzluklar nelerdir?

Kıskançlığın toplumda oluşturacağı olumsuzluklar nelerdir?

KISKANÇLIK
( Geri kalmışlığın en büyük ve korkunç hastalığı )
Değerli okurlar; pek çok konferans, panel , açık oturum ve tartışma proğramları izledim. Geri kalmışlığım nedenleri üzerinde oldukça çok makale ve yazı okudum.

Pek çok nedenlerin sıralandığı maddelerin başında eğitim , ekonomik yetersizlik, ahlak vs gibi kavramlar başı çekmektedir.

Oysa kıskançlık konusu çok işlenmemiş olup, satır aralarına belli belirsiz sıkıştırılmıştır. Kıskançlığın bireysel olduğu kadar toplumsal yıkımları korkunç boyutta olup , bireylerin olduğu kadar toplumların gelişmesinin önündeki en büyük engel ve korkunç bir hastalıktır.

John Dryden’in dediği gibi , “ Kıskançlık ruhun hastalığıdır ”. Bütün bedeni etkisine alıp söylemlerinin ve eylemlerinin üzerinde egemenlik kurarak, toplumsal huzur ve barışın , birliktelik ve bütünleşmenin, paylaşım becerilerinin , eğitim ve öğretimle birlikte gerek bireysel gerekse toplumsal başarının kanser hücreleridirler. Bütün felaketlerin hazırlayıcısı ve tertip komitesinin başkanı durumundadır.

“ Kıskançlık, insanı , kötüleri değil , iyileri kötülemeyi yöneltir.” ( F.R Chaleubriand ) Gerek bireysel ve gerek toplumsal bazda iyilerin kıskanılması durumunda ; örnek ve model alınacak insanları bulmakta güçlük çekeriz. İyi ve güzel işlerinden, eylemlerinden faydalanmak yerine onları alaşağı eder, küstürürüz. Ve onların başka yerlere , başka diyarlara sürgününe imkan sağlayarak beyin göçünün tetikleyenleri oluruz. Türkiye’nin beyinlere , çalışkan insanlara ve başarılı bireylere ne kadar çok ihtiyacının olduğu konusunda toplumsal bir ittifak vardır. Fakat buna rağmen kıskançlık ve adam kayırma nedenleriyle oldukça büyük bir miktarda beyin göçü veren ülke konumundayız.

“ Kıskançlık insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur. ” ( Tolstoy )İş yerlerinde , okullarda , yüksek eğitim kurumlarında, dernek ve meslek kuruluşlarında, siyasi partilerimizde olan ve yaşan olaylara baktığımızda alçaltan ve küçülten duyguların nelere kadir oldularını görürüz. Ekip ve takım kurma, yardımlaşma ve dayanışma becerilerinin önündeki en büyük engel olan kıskançlık yüzünden ne kadar verimsiz bir çalışma içinde olduklarını çok iyi bilmekte ve tam teşhisi konulamadığı için de alınan bütün önlemler başarıya ulaşamamaktadır.

Aşağılama ve yargılama, küçük düşürme ve hakaret ederek bütün verimli çalışmaların katilleri olarak, bireysel ve toplumsal gelişmenin önündeki engel koyucuların teşvikçisi olmak durumundayız.

İşte bu nedenle bireysel ve toplumsal gelişmenin katilini ve korkunç hastalığın kanserojen etkilerini çok iyi tanımlamak ve ondan kurtuluşun ilacını bulmak, bireysel ve toplumsal gelişim engellerinin önündeki bütün bentleri yıkmak durumundayız.

Bu nedenle bu ölümcül hastalığı çok iyi tanımak , bireysel ve toplumsal gelişime yardımcı olmak her insanın ve her vatandaşın sorumluluk aldığı en büyük görevlerden biri olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu