Nasrettin Hoca’nın fıkraları hakkında bilgi verir misiniz?

Nasrettin Hoca’nın fıkraları hakkında bilgi verir misiniz?
Türk edebiyatının önemli edebî türlerinden biri de öğreticilik yönü ağır ba­san fıkralardır. Fıkralarda derinlik, anlam zenginliği ve engin bir hayat tec­rübesi vardır.

Halkımızın mizahlı, güzel ve anlamlı sözler söyleme gücü âdeta Nasrettin Hoca’da simgeleşmiştir. Bu yüzden o da Türk halkının duygu, düşünce ve zevkini anlatan büyük şairlerimiz gibi halka mal olmuştur.

Fıkraların Özellikleri:

Nesir diliyle anlatılan bu ürünler bir tez ve karşı tezden oluşur. Başlan­gıç, gelişme ve sonuç bölümleri vardır.

Sorunlar karşılıklı konuşmalar ve tartışmalarla sonuca bağlanır. Sonuç bölümünde hisse vardır. Her fıkrada mutlaka yer alan bu hisse bölümü hüküm ifadesi taşır. Gül­me, hiciv ve hikmetli sözler taşıyan çatışma bölümü fıkranın estetiğini oluşturan temel unsurdur.

Mantığı zorlamayan bir karakterde olan Türk fıkraları kıssadan hisse (anlatılanlardan pay, sonuç çıkarma) amacıyla söylenmiştir.
Nasrettin Hoca fıkra tipi, Anadolu halkının yarattığı, genelde Anadolu insanını simgeleyen bir tiptir. Ezenler, ezilenler, sömürenler, sömürülenler, devlet ileri gelenleri (sultanlar, hakanlar, beyler, kadılar, müderrisler, ho­calar…), halktan insanlar, kadınlar, gençler, çocuklar, değişik mesleklerden insanlar bu tiplerden bazılarıdır. Bir de çevresindeki eşyalar, nesneler, hayvanlar (özellikle de Hoca’nın eşeği)…
Nasrettin Hoca fıkraları, sözlü gelenekte yaşamış, ancak ölümünden birkaç yüzyıl sonra yazılı ürünlerde görülmeye başlanmıştır. Bu neden­le Nasrettin Hoca fıkralarının kaynaklarını tam olarak bulup ortaya koy­mak pek kolay değildir.
Nasrettin Hoca:

Zeki ve nüktedan biridir. Esprili ve nükteli konuşmanın, insanın sevgi ve saygısını artıracağına inanır. Onun fıkralarının temel özelliği zekâ ve nüktedir.
Ezilenin, zulüm görenin yanındadır. Pek çok fıkrasında kötü yöneticiler, ahlaksız kimseler, halka eziyet çektirenler, sömürenler, doğrudan ya da dolaylı bir biçimde eleştirir. (Nasrettin Hoca’nın kavuğu ve eşeği değişik biçimlerde yorumlanmaktadır. Kimilerine göre kavuk, devleti; eşekse, halkı temsil etmektedir. Bir başka yoruma göre, kavuk ve eşek, Hoca’nın arabuluculuğunu göstermektedir. Hoca’nın devlete rağmen halkın yanında olduğu görüşünü savunanlarda var.)
Derin bir hoşgörüye sahiptir. Ama bu Hoca’nın her şeyi affettiği, gör­mezden geldiği anlamına gelmez; hep umutludur, karamsarlığa düşmez, gerektiğinde eleştirinin ötesine geçip ince ince alay eder, bir akıl hocasıdır, dünyadaki değişimin farkındadır, bu yüzden yeni ortamlara uyum sağlamada zorluk çekmez, görünüşe değil, insanın iç dünyasının zenginliğine önem verir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu