Orhan Veli’nin ”Altın dişlim” şiirindeki ahenk unsurları nelerdir?

Orhan Veli’nin ”Altın dişlim” şiirindeki ahenk unsurları nelerdir?
Orhan Veli’nin edebiyat dünyasına girdiği günlerde etkilendiği isimlerin başında Baudelaire Verlaine Rimbaud gibi Fransız şairler vardı. Onların özellikle de sembolistlerin Türkiye’deki temsilcilerinden biri olmuştu. Orhan Veli Kanık’ın 1936 yılında başladığı şiir hayatı üç dönemde incelenebilir: Garip öncesi (1936-1941) Garip dönemi (1941) ve Garip sonrası.
Garip öncesi
Bu dönemdeki şiirleri eski ve yeni şiirleri olmak üzere iki devrede incelenebilir.
Eski şiirleri
Orhan Veli’nin ilk şiirleri 1 Aralık 1936 tarihinde Varlık Dergisi’nde yayınlandı. O günlerde Ahmet Hamdi Tanpınar Ahmet Muhip Dıranas Ahmet Kutsi Tecer Necip Fazıl Kısakürek gibi şairler Ahmet Haşim’in Fransız sembolistlerinden ilham alarak oluşturduğu simgelerin gücünden yararlanan şiirlerinin takipçisiydi. Ahmet Haşim’in saf şiir anlayışını benimseyen bir diğer şair olan Cahit Sıtkı Tarancı ise diğer dönemdaşlarından aksine gündelik yaşamı da şiirlerinin içine almaya çalışıyordu. Nazım Hikmet Ran ve Ercüment Behzat Lav ise biçim ve özde yenilik yaparak vezinsiz serbest ve toplumcu şiirler yazıyorlardı.
Kanık’ın ilk şiirleri Necip Fazıl Ahmet Muhip Ahmet Hamdi ve Cahit Sıtkı kuşağına bağlıdır. Bu eserler içerik biçim dil ve tarz olarak klasik ve geleneğe bağlı olarak yazıldılar. Daha sonraki çalışmalarının aksine şiirlerinde uyak da kullanan Orhan Veli ayrıca benzetmelere ve sıfatlara geleneksel bir şekilde yer verdi.

Ölüm doğa rüya zaman aşk gibi temaların işlendiği bu dönem eserlerinde hiç ironiye rastlanmaz. Şair henüz kendine ait bir dil geliştiremediği için şiir anlayışı ve mısra yapısında Baudelaire’in; konu işleyiş dil ve üslupta ise Necip Fazıl’ın etkisi altındaydı.
Gün Doğuyor Oaristys Ebabil Eldorado Kurt Zeval gibi eserlerini içeren ilk dönem şiirlerinde şair yalnız ve mutsuz bir kişinin yaşamını anlattı acılarını isteklerini aşklarını dile getirdi. Orhan Veli eski şiirlerinde akıldan çok duyguya gerçeklikten çok romantikliğe toplumsallıktan çok bireyselliğe önem verdi. Bu açıdan da Kanık’ın edebiyat dünyasına girişi okuduğu ve sevdiği yabancı şairlerin etkilenerek ve Türkiye’de onları takip eden şairlerin arasına katılarak oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu