Osmanlı’da mimari hakkında bilgi verir misiniz?
Osmanlı mimarisi Vikipedi, özgür ansiklopedi
Osmanlı mimarisi basit, kullanışlı, ince, zarif, vakur ve heybetlidir. Muhteşem saray tipi XIX.asırda Batı’dan gelerek girmiştir. Bununla beraber Allah adına yapılan camiler tamamen abidevidir. Camiler çevreleri bir sürü sosyal müessese ile örülür ve bir “külliye” teşkil ederler.
Osmanlılar fevkalâde imarcıdır. Yapıları kendi medeniyetine ait olmasa bile ihtimamla korur. İmar görülmediği hiçbir imparatorluk köşesi yoktur. Dişinden tırnağından arttıran mütevazı mahalle zenginleri bile, bir mescid yaptıramadığı takdirde bir çeşme yaptırır veya bir mektep tamir ettirir. Toplum anlayışı fevkalâde güçlüdür. Kendilerinden sonraki nesiller içinde şefkat fikri çok gelişmiştir. Mimar Sinan’ın dünya tarihinin en büyük mimarlarından biri belki birincisi olduğunda ittifak vardır. Bir asır yaşayan ve son yarım asrını mimarbaşı olarak geçiren Sinan şu eserleri yapmıştır. 81 cami, 50 mescid, 55 medrese,19 türbe, 14 imaret, 3 hastahane, 7 su bendi (baraj), 8 köprü, 16 kervansaray, 33 saray, 32 hamam, 6 mahzen, 7 d’arulkurrâ. Bu 441 eser bütün imparatorluğa dağılmıştır. [1]
Camiler
Osmanlı her çeşit yapı yapmıştır. Fakat en önemlileri şüphesiz camilerdir. Cami bir şehirde merkez teşkil ediyor ve pek çeşitli binalar etrafını çevirerek bir kültür sitesi halini alıyordu. Bunlara “Selâtin Camii” deniliyordu. Başta padişahlar olmak üzere hânedan mensuplarının yaptırdıkları daha çok bu şekildeydi.
Camilerde zarif, sade, fakat süzülmüş bir zevk mahsulü olan çini, mermer, tahta veya sıva üzerine nakış gibi süslemeler vardır.
Erken Osmanlı dönemi
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulmasıyla,1300-1453 yılları ilk kuruluş ve ilk osmanlı dönemi , Osmanlı sanatının yeni fikirler aradığı dönemdi.Bu dönem üç tip camiye tanıklık etti:katlı,tek kubbeli ve alt plan açılı camiler.Hacı Özbek Camii (1333) , İznik( Osmanlı sanatının ilk önemli merkezi)tek kubbeli Osmanlı camiine ilk örnektir.
Lale Devri(1703-1757)
Bu dönemin başlamasıyla,Osmanlı İmparatorluğu’ndaki üst sınıf ve elit tabaka açık ve genel alanları sıklıkla kullanmaya başladı.Geleneksel ve içe dönük toplum değişmeye başladı.Çeşmeler ve sahil kıyısında residanslar popüler hale geldi,Aynalıkavak Kasr-ı gibi.Bir su kanalı (diğer adı Cetvel-i Sim),piknik alanı Kağıthane dinlenme alanı olarak tesis edildi.Lale devrinin Patrona Halil isyanı ile son bulmasına rağmen,o batılılaşma davranışının bir modeli oldu.1720-1890 yılları süresinde Osmanlı mimarisi klasik dönem prensiplerinden saptı.III. Ahmet’in ölümüyle,I. Mahmut satanatı aldı (1730-1754).Bu dönem Barok stili camilerin inşaasına başlanıldığı dönemdi.
Barok dönemi (1757-1808)
Bu dönemin yapıları içinde dairesel,dalgalı ve kıvrımlı hatlar ağır masmaktadır.Bunları büyük örnekleriNur-u Osmaniye Camii, Zeynep Sultan Camii, Laleli Camii, Fatih Mezarı, Laleli Çukurçeşme Hanı, Birgi Çakırağa Yalısı, Aynali Kavak Yazlığı, ve Selimiye Kışlası dır. Mimar Tahir zamanın en önemli mimarıdır.
İmparatorluk dönemi (1808-1876)
Nusretiye Camii, Ortaköy Camii, Sultan Mahmut Mezarı, Mevlevi Dervişleri’nin Galata Locası, Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Sadullah Paşa Yalısı, Kuleli Kışlası batılılaşma uygulamalarıyla parelel bir şekilde yürüyen en önemli örneklerdir.Balyan Ailesi döneme damgasını vuran mimarlardır.
Son dönem (1876-1922)
Pertevniyal Valide Sultan Camii, Şeyh Zafir Binalar Grubu, Haydarpaşa Eczacılık Okulu, Duyun-u Umumiye Binası, İstanbul tapu senedi Ofisi, Büyük Postane Binası, Laleli Harikzedegan Apartmanları Eklektisizm stilinin hakim olduğu zamanın en önemli yapılarındandılar.R. D’Aronco, A. Vallaury zamanın önde gelen mimarlarıydılar.