Sanayinin gelişmesinin olumlu sonuçları ne olmuştur
Sanayi Devrimi’nin Sonuçları
Kendi Dışında Sanayi Devrimi genelde batı dünyasının zenginliğini büyük ölçüde arttırdı ve temizlik sağlıkkonfor standartlarında önemli gelişmeler sağladı. Sanayi Devriminin başlangıç aşamalarında fabrika işleticilerinin yeni sanayi kentlerinde kalabalık topluluklar oluşturması ve eski kentlerin hızla gelişmesi kuşkusuz geleneksel kurumların başa çıkamadıkları toplumsal sorunlar yaratmıştır.
Bu durum Karl Marx’ın (Ölümü 1883) onca bolluğa karşın proleter kitlelerin sorunun bir devrimle çözüleceği noktaya dek gittikçe daha çok yoksullaşacakları yolundaki görüşüne temel oldu. Marx’ın bu temel düşüncesinin gücünü Fransız Devrimi’nin meşalesini tutuşturan kentli yoksullardan aldığı biliniyordu. 1789’dan beri bu olay Avrupa’nın siyasi hayatını belirleyen önemli bir unsur olmuştu.
Ne var ki 1848-1849’da görülen ayaklanmalar başarısızlıkla sonuçlandı. Bundan hemen sonra çeşitli toplumsal buluşlar sanayi toplumunun bu erken dönemlerinin güçlerini ve çirkinliklerini denetlemeyi biraz da gidermeyi başardı. Düzenin kentlerde sağlanmasında kent polisinden yararlanma yoluna gidildi. Kanalizasyon şebekelerinin çöp toplama hizmetlerinin parkların hastanelerin sağlık ve kaza sigortalarının etkinlikleri görüldü. Yeni okulların açılması işçi sendikalarının kurulması yoksul ve öksüzler için yurtların yapılması gibi önlemlerin de yararı büyük oldu.
Sanayi devriminin ikinci temel özelliği nüfus artışının hızlanmasıydı. Örneğin Avrupa’da tüm kıtanın nüfusu 1800’de 175 milyon dolaylarındaydı. 19. yüzyıl boyunca 60 milyonu aşkın insan denizaşırı ülkelere ve diğer coğrafyalara geçmiş olmasına karşın 1900’de 400 milyon dolaylarına çıkmıştı. Nüfusun böyle hızla artmasının baş nedeni ölüm oranlarında görülen büyük düşüş idi. Ölüm oranlarının düşmesi ise bir dereceye kadar tıp biliminin ve kamu sağlığını koruma önlemlerinin gelişmesinin bir dereceye kadar da yiyecek kaynaklarının artmasının ve hayatın maddi şartlarında görülen genel gelişmelerin ürünüydü.
I. Dünya Savaşı öncesinde nüfusun büyük çoğunluğunun tarımı ve toprağı bırakıp kentlere göç etmesi olayı sadece İngiltere’de görüldü. Diğer büyük devletlerin hemen tümünde toprağa bağımlılık sürüp gitti. Ancak 1914 sonrasında benzer bir gelişme diğer ülkelerde de görülmeye başlandı. Tarladan fabrikaya köyden kente geçiş hareketi batının her yerinde görüldü.
İnsanın sıradan günlük hayat deneyiminde ve alışkanlığında ortaya çıkan ve göstergesi tarlalardan tümüyle uzaklaşmak olan bu gelişme insanların yalnızca başka hayvanları avlayarak yaşamalarını sürdürdükleri dönemden çıkıp kendi yiyeceklerini üretmeye başladıkları döneme geçtiklerinde görülenler kadar önemli temel bir olgu niteliği taşımaktadır. Sanayi devriminin doğrudan sonucu olan işçilerin fabrikalarda toplanması ve fabrikalarında kentsel alanlara yığılmasıyla giderek kentlerin kırsal alanları ortadan kaldırmasına yol açtı. Böylece 1870’lerde başlayan dönemde kitle hareketleri önem kazanmaya başladı. Genel oy genel seferberlik genel eğitim ve nihayet genel savaş ya da kitle savaşı gündeme geldi. İnsanoğlu iki büyük genel savaşı çıkardı ve olumlu olumsuz sonuçlarına katlanarak yeni sorunlarla baş başa kalarak günümüze kadar yaşam mücadelesini sürdürdü.