Sesin Şiddetini Yükselten Cihazlar Ve Kullanıldıkları Yerler

Sesin Şiddetini Yükselten Cihazlar Ve Kullanıldıkları Yerler

Sesin Şiddetini Arttıran Unsurlar
Hava zerreciklerinin herhangi bir basınç altında bir noktadan diğer noktaya hareketine ses denir. Ses hareket enerjisinin bir çeşidi olup cisimlerin hareket etmeleri ile meydana gelir. Normal şartlar altında sesin havadaki yayılma hızı 340 m/sn’dir. Hava sıcaklığı arttıkça sesin hızı da artar. Sesin güç cinsinden birimi desibell frekans cinsinden birimi ise hertz ile adlandırılır. Normal bir insan kulağı 16 hz (hertz) ile 16 khz (kilo hertz) arasındaki sesleri işitir. Kulağa gelen ses seviyesi ise 120db ( desibell) i geçerse kulakta duyma kaybı olabilir.

16 hz (hertz) altındaki sesler ses sınırının (duyma yetisinin) altında kalan seslerdir. Bu seslere teknikte İNFRA sesler denir. 20000 Hz üstündeki seslere de ULTRA sesler denir. Bu frekanstaki sesleri bazı hayvanlar duyabilir ancak insan kulağı bu sesleri algılayamaz.

Herhangi bir araç kullanılmadan sesin şiddetini arttıran büyük bir meydan veya insan sesinin her taraftan aynı şiddette duyulması mümkün değildir. insan sesinin her taraftan duyulabilmesi için aynı frekansta çalışan aletlere ihtiyaç vardır. Ses frekanslı titreşimleri elektrikli titreşimlere veya elektrikli titreşimleri sese çeviren cihazlara ses frekansta çalışan aletler denir. Bu aletler 2 gruba ayrılır.

1. grup: Ses titreşimlerini elektrikli titreşimlere çeviren cihazlar ( Mikrofon, pikaplar, teypler, dat, cd, vs… )

2. grup: Elektrikli titreşimleri sese çeviren cihazlar(kulaklık ve hoparlörler)

MİKROFONLAR
Konuşurken veya şarkı söylerken meydana gelen ses dalgaları ancak bir mikrofon yardımı ile yardımıyla elektrik akımına çevrilirler. Ses dalgasının hava basıncı değişikliği mikrofon içinde bulunan bir diyaframı hareket ettirir. Diyaframın hareket etmesi ya kristali hareket ettirir veya bobini mıknatıs hava boşluğuna sokup çıkarır. Bu tepki ile alternatif bir gerilim meydana gelir. Böylece ses meydana gelir. Ancak bu sesi duyabilmek için bir mixer veya anfi veya hoparlör veya kulaklık gibi cihazlara ihtiyaç vardır. Mikrofonun çıkış gerilimi seviyesine sansibilite denir.
Mikrofonlar duyarlılık oluşumlarına göre kendi aralarında gruplara ayrılır.

a- Dinamik mikrofonlar

b-Condanser ( kapasitif ) mikrofonlar

c-Karbon mikrofonlar

d-Şerit mikrofonlar

Günümüz teknolojisinde kullanılan 2 tip mikrofon vardır. Bunlar dinamik ve condanser (kapasitif) mikrofonlardır. Bu grup içinde kullanılan mikrofonlardan dinamik mikrofon şayet seslendirme yapılıyorsa orkestralardaki enstrümanlarda veya dış mekanda röportaj yapıyorsak etraftaki sesleri çok fazla kayda almaması için tercih edilir. Tanımından da anlaşılacağı gibi bu mikrofonlar sağır mikrofonlardır ve ses kaynağına yani konuşmacının ağzına yakın tutulmalıdır.
Diğer tip olan kapasitif mikrofon ise dinamik mikrofona göre çok daha hassas olan mikrofonlardır. Yani uzaktan gelen sesleri almak amaçlı kullanılır. Bu tip mikrofonlar seslendirme amacına uygun değildir. Genelde radyo ve tv yayınlarında, sitcom dizi çekimlerinde ve spor müsabakalarında seyirci efektlerini almak gibi işlerde kullanılır. Bu mikrofonların çalışabilmesi için +48 volt besleme gerekir veya şayet üzerinde varsa mikrofonun içine pil konularak çalıştırılır.

Mikrofonlar karakteristik özellikleri dışında yön durumlarına göre de kendi aralarında gruplara ayrılırlar. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

A-Yönsüz mikrofonlar (omni direksiyonel): Şayet mikrofonun diyaframı bütün yönlerden gelen sesleri aynı oranda alıyorsa buna yönsüz yani omni direksiyonel mikrofonlar denir.

B-İki yönlü mikrofonlar(Bi-direksiyonel): Bu mikrofonlar ön ve arkadan gelen seslere karşı hassastırlar. Yanlardan üstten ve alttan gelen sesleri net olarak algılayamazlar.

C- Tek yönlü mikrofonlar( Üni direksiyonel ) : Bu tip mikrofonlar direkt mikrofonun karşısından gelen sesleri net olarak alırlar. Yanlardan ve arkadan gelen sesleri net olarak algılayamazlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu