Sivas yıldızeli kaygın köyü hakkında bilgi verir misiniz?

Sivas yıldızeli kaygın köyü hakkında bilgi verir misiniz?
İlçe: YILDIZELİ

İl: SİVAS

Köy Muhtarı: HASAN AKPINAR

Demografik Bilgiler:

Nüfusu: 2000 – 2120

İle Uzaklığı: 80 km

İlçeye Uzaklığı: 42 km

Rakım: 1400 m

Tarihi

Oğuzların 24 boyundan biridir diğer oğuz boyları gibi orta asyadan göçle gelmişlerdir yaşadıkları yerlerde moğol istilası başlayınca göç vazgeçilmez olmuştur genelde kızılırmağın kuzey kesimlerine yerleşmişlerdirBu göçde dini inanışlarında çok büyük etkisi olmuşturO bölgenin islamlaşması için çalışmışlardırBu çalışmalarında Semerkand Buhara gibi yerlerde yetişmiş olan tasavvuf büyüklerinin çok büyük etkisi olmuşturDervişGaziler[ALPERENLER]hem cihat etmişler hemde islamın yaşanmasına hizmet etmişlerdirKarkın köyünde [kuzeydoğusunda]karkın dede diye adlandırılan bölgede bir mezar bulunmaktadır burası halk tarafından kusal sayılmaktadırKöyün adı buradan gelmektedir

Kargın Türkmen aşireti, Oğuzların Bozok kolunun 12 boyundan biridir 24 Oğuz boyuna ait Türkiye’deki yer adları arasında Karkın adıyla 62 yer adı kayıtlıdır II Beyazıt (1481-1512) devrinde Silifke yöresinde yaşayan Bozdoğan obaları arasında 48 vergi nüfuslu Karkın adlı bir obanın varlığı mevcuttur Önemli bir bölümü de 16 yüzyılda Halep bölgesinde yaşamaktaydı Doğu Karadeniz kırsal yörelerine hakim olan Türkmenler’in arasında, Karkın obaları önemli bir yere sahipti Yine Kanuni devrindeki belgelerde, Kargın boyunun adı sık geçmekte olup, başlarında Hasan kethüda bulunuyordu Halep Türkmenleri grubundan olan aşiretler arasında, Karkın obası da sayılmaktadır 1691’deki Rakka’ya iskân olunan Dulkadirli Türkmenleri cemaatleri arasında Karkın obası da sayılmaktadır Karkın oymağı da bu iskanda 5 kuruş vergi vermeyi taahhüt eden cemaatlerin içindedir Malatya’daki Kargın aşiretinden bir bölümü, Kürt eşkıyasının zulmünden kaçarak, Çorum’a yerleşmiştir

Tarihte 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus zulmünden devlet eliyle Anadolu içlerine göç ettirilen Kars halkının bir bölümü buraya yerleşmiştir

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında yazılı bilgilere ulaşmak için, Bu bilgiler osmanlıdan kalma arşivlerde açıkca belirtilmektedir

Özellikle eski köy camisinin mimarisi çok ilginçtir Caminin batı tarafındaki evin duvarında osmanlıca yazılı bir kitabe vardır Bu Caminin Fatih’in hocalarından Molla hüsrev veya eşi tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır Molla hüsrev Bir fransız subayının’nin oğluduröy halkı buraya başka bir medeniyetin üzerine köy kurmuşlardırOsmanlı arşivlerinde Karkın köyü, Çırçır nahiyesi ve Güneykaya arasında alan ovada büyük arazilerin cami vakfına ait olduğu belgelerle sabittir

Köy yemekleri zengindir Yemek kültürü Selçuklu Türklerine dayanmaktadır özellikle kargın böregi’ni yemeden gidilmez Ayrıca Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet’in de çok sevdiği Tutmaç Aşı bu köyün sofralarının vazgeçilmezidirsofralarda HAYVANSAL GIDALAR da yerini almaktadır

Bulgur temel gıdalar arasında olduğunda hemen hemen her türlüsü yenir bulgur pilavına kadar farklı şekillerde karşımıza çıkan bu yiyecek türünün sütlüaşta daha farklı tadılır Ayrıca madımak yemeği oldukca meşhurdurHatta buzdolabında muhafaza edip kışında sofralarda bulundurulabilinir köyün en yiğit adamı ÇAKIR PEHLİVAN dir Öyle heybetli olduğu söylenirki ayağına giydiği yün çoraplarının içerisine bir rupla tahılın(16 Kğ) doldurulabildiği söylenir

Coğrafya

Sivas iline 80 km, Yıldızeli ilçesine 42 km uzaklıktadır Çevresindeki en büyük yükselti Yıldız Dağı, en önemli akarsu ise Yıldız Irmağı’dır Köyün yakınından geçen Yıldız Irmağı’nın kollarında olan çay köye hayat vermekedir Hem sulamaya hem de hayvanların içmesine katkı sağlayan bu çayda az da olsa balık yakalamak mümkündür Arazinin ekim alanları düzdür Bununla birlikte tepelerle bölümlere ayrılmış şekilde parçalı bir arazi yapısı mevcuttur Kavak ve Selvi ağaçları dışında başka ağaç türlerinede rastlanırMeyve ağaçları da bulunmaktadır

Sivas’ın güzel ilçelerinden Yıldızeli’nin nadide köyü Karkın’dan bahsedeceğim Nadide dememdeki maksadım bende derin izler bırakmasından olabilir Ancak herkes tarafından bilinen bir gerçek vardır ‘Kirpi yavrusunu pamuğum diye sever’ atasözünde de yerini bulduğu gibi benim için nadide bir köy olması bundan ileri gelebilir Şimdi de bu nadide köyümüzü kelimelerin gölgesinde tanıtmaya çalışacağım Güzel beldeleri, nadide mekanları tanıtmak güzel bir belagat ister ama ben kendimde bu hüneri göremiyorum Mütevaziliği bir kenara bırakarak ağaçların gölgesinde adeta kuşlar ile gölgelenen imajını veren İç Anadolu’nun bozkırındaki Karkın Köyü çocukluğumdan bu güne beni kendisine aşık etmiştir Köyün altından yazları serin kışları derin bir çay, başını taşlara vurarak akar gider bilinmez iklimlere doğru Bu çayın etrafı kavaklarla süslüdür Servi, kara söğüt dallarıyla süslü çay, etrafı köye ayrı bir güzellik katar Köye ilk gelenleri bu çay ve etrafındaki bu ağaçlar karşılar Yazları serin gölgesiyle her gelene merhaba diyen bu çayı geçtiğinizde çayırlarla yemyeşil bir ova size kucak açar ve yol boyu misafirlere ve yolculara eşlik eder Yeşil ova sizi köyün içine kadar takip eder Köyün girişinde yaz-kış buz gibi akan ‘Patlak Pınar’ karşılar ve soğuk suyundan herkese ikramda bulunur Bu pınar Anadolu’nun cömert insanlarının adeta bir prototipi gibidirSonra köyün içinde bulunursunuz kendinizi ve güler yüzlü Anadolu insanının sıcaklığı ile karşılaşırsınız O an hemen dikkatinizi 1600’lü yıllarından kalma bir camii çeker Ve tabii yeni yapılan çift minareli camii daha bir ihtişamla seyr-i endam etse de o ecdat yadigarı daha cazibedardır Sonra camii yanında köyün misafirhanesi olan bir küçük köy odası her an herkese, özellikle de gelen misafirlere izzet-i ikramda kusur edilmez ve Anadolu töresi bir kez daha doya doya yaşarsınız Oradan kalkar ‘Kavraz Tepesi’ ne çıkarsınız ve bütün köy tüm canlılığı ile ayaklarınızın altındadır Hele de ilkbaharsa bu güzelliğe diyecek yoktur artıkVe oradan başka bir adrese geçersinizköye adını veren ‘ Karkın Dede Tekkesi ‘ yine aynı adla anılan tepenin tam doruk noktasındadır Bu tepe sizi bir başka yere götürür Yıldız Dağı tüm cazibesiyle sizi davet eder ama sadece seyretmekle kalırsınız Ve Karkın Dede Tepesi’nden indiğinizde ‘Cıngıllı Pınar ‘size davetiye çıkarır 8 kürünlü olan bu pınarın hem çok soğuk suyu vardır hem de eski bir çeşmedir Suyu içtiğinizde dişleriniz kesilir, parmaklarınızı hissedemezsiniz Köyün arazisi bu tepeler haricinde düzdür Daha çok buğday ekilir bu düz arazilerde Koyun sürüleri görürsünüz ve yollarda katar katar yolları toz duman içinde bırakan traktörler; eski kağnıların yerini alan köylünün vazgeçilmez dediği hacetleri bir ayrı güzellik katar bozkırın ortasındaki bu nadide köye Bu nadide köyde bozulmamış eski örf ve ananelerimiz korunurDüğünler, bayramlar bir başka güzellik taşır Kısa bir zamana kadar gelin at ile güvey evine götürülürdüBugün bir çok yerde kaybolan kına geceleri ve güreşler bu nadide köyde hala yaşatılmaktadır Hele bayramlarımız, dost düşman herkesin kucaklaştığı o kutsal günleri bu Anadolu köyünde yaşamak bir başka güzelliktir Çünkü çocuklar ellerinde poşetlerle şeker toplarlar, büyükler istisnasız ziyaret edilir, elleri öpülürSonra her büyük ailede köy odaları açılır ve gelene ikramda bulunulur Hele Kurban Bayramında herkes mutlaka bir şekilde et yüzü görür Çünkü hiç kimse komşusunu unutmaz Harman zamanı dayanışma bir başkadır bu güzel köyde Herkes birbirine ırgatçı gider paranın geçmediği anlardır Ve sürüleri yıkama ve kırkma mevsimi vardır Yine muazzam bir dayanışma örneği sergilenir Sanki bu mevsimlerde herkes birbirine yardımcı olmak için seferber olurlar Bunları bir başka belde de veya şehirde görmek kabil degildir dersem abartmış olmam Çünkü bu değerlerimiz hemen hemen ölmüş gibi Ama başta da dediğim gibi nadide deyimişin asıl sebebi bu güzelliklerdi Yoksa eminim ki daha güzel semtler vardır yurdumuzda Ama ecdattan kalan bu güzel mirasları dinleriyle birleştirip hala koruyan kaç beldemiz kalmıştır bunun takdirini tüm aydın insanlara bırakıyorum Güzel insanlarıyla, ovasıyla ve mazisine sapasaglam bağlılığıyla Anadolu’nun güzel köyü kısa ama özlü bir iki cümleyle anlatmaya çalıştım Biliyorum daha güzel ve özlü bir anlatıma haiz olan bu güzel köyü her hatırladığımda mutlu olurum Hani demiştim ya cümlelerimin başında ‘ Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş ‘ diye Benim içinde köyüm paha biçilmez bir güzellikte kendine has özellikleriyle adeta bir nadide köy dür

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdırKöyde şeker pancarı üretimi oldukça yaygın olmakla beraber bunun dısında buğday arpa yulaf ve fiğde yaygın bir şekilde yetiştirilmektedirancak son zamanlarda hızla kente göç hareketleri baslamıştırDolayısıyla ekim hareketleri de her geçen gün azalmakta ve araziler boş kalmaktadır

Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır 1958 yılında ilkokul açılmıştır Daha sonra eğitim ve çğretimin 8 yıla çıkarılması sonucu Köyde İlkçğretim okulu binası yapılarak hizmete girmiştir Köyün kullanma suyu şebekesi vardırHer eve su verilmiştir Sonuçta içme suyu konusunda sıkıntısı yıllardan buyana köylülerin gösterdiği çabalarla çözülmüştür Kanalizasyon şebeksi vardırPtt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır Tam teşekküllü bir sağlık ocağı yoktur, fakat bazen bir ebenin bulunduğu bir sağlık ocağı mevcuttur

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu