Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin ulusal mücadele açısından en önemli görevi nedir?

Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin ulusal mücadele açısından en önemli görevi nedir?
Son Osmanlı Meclis i Mebusanı (1920)

Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı 12 Ocak 1920’da ilk toplantısını, 18 Mart 1920’de son toplantısını yapmış, üyelerinin bazıları İstanbul’daki işgal güçleri tarafından tutuklanarak sürgüne gönderilmiş, önemli bir kısmı ise Ankara’ya geçerek kurulacak Büyük Millet Meclisi’nin 1. Dönemi’nin nüvesini oluşt…

Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı 12 Ocak 1920’da ilk toplantısını, 18 Mart 1920’de son toplantısını yapmış, üyelerinin bazıları İstanbul’daki işgal güçleri tarafından tutuklanarak sürgüne gönderilmiş, önemli bir kısmı ise Ankara’ya geçerek kurulacak Büyük Millet Meclisi’nin 1. Dönemi’nin nüvesini oluşturmuş, resmen kapatılışı ise yine işgal güçlerinin baskısıyla tarihinde padişah VI. Mehmet Vahideddin’in 11 Nisan 1920 tarihli kararıyla gerçekleşmiştir. Aralık 1919 seçimlerine Rumların ve Ermenilerin çoğunluğu çıkacak sonucu gayrimeşru ilan ettirmek amacıyla girmemişlerdi. Bu arada, Anadolu’da Mustafa Kemal Paşa Aralık 1919’da Ankara’ya gelmesinden kısa bir süre sonra Meclisin çalışmalarıyla ilgili son hazırlıklarını bitirmişti. Alınan karar göre; Meclisi Mebusan’daki tüm çalışmaları yürütecek bir Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti oluşturulacak, Meclis başkanlığına Mustafa Kemal seçilecek, Sivas Kongresi kararları onaylanacak ve Misakı Milli için Mecliste yemin edilecekti. İstanbul’a giden milletvekillerine bunlarla ilgili gerekli emirler iletildi.

Ancak, 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplanan son Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda Mustafa Kemal Meclis Başkanlığına seçilmedi. Hatta Müdafaa-i Hukuk grubu yerine de Felah-ı Vatan adlı bir grup ortaya çıktı. Milli MücadeleAnkara toplantısında söz verip yerine getirmeyen milletvekilleri için; “Sözlerinde durmayan bu efendiler imansızdırlar. Korkaktırlar, cahildirler.” dedi. Ancak, bu olumsuzluk içinde beklenmese de bir olumlu gelişme yaşandı. Sivas Kongresi kararlarının görüşülmesi sırasında Mustafa Kemal’e inançla bağlı genç milletvekillerinin baskısıyla Kongre kararları onaylandı. 17 Şubat 1920’de oybirliği ile altı maddelik Misakı Milli’yi, “Hatt-ı Mütareke dahil ve haricinde”ki Türklerle meskun toprakları bölünmez bir bütün olarak kabul etmiş, Arap topraklarından, bağımsız bir Türkiye için feragat edeceğini dünyaya ilan ederek Misakı Milli de kabul edildi. Ulusal hedefe bir adım daha yaklaşılmış oldu. İtilaf Devletleri bu gelişme karşısında tedirgin oldular ve Sevr Anlaşmasını Osmanlı hükümetine kabul ettirmek amacıyla 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler. Meclis buna rağmen 18 Mart’ta son bir kez daha toplandı. Bu son oturumda da çalışmalara ara verildi. Meclis sonunda padişah tarafından 11 Nisan’da dağıtıldı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu