Tevfik Fikret’in yazdığı bir Ömr-i Muhayyel’in nazım şekli nedir?
Bu düşünceler Servet-i Fünun’da da hâkim düşüncelerdir. Bu benzerliği görmek için Tevfik Fikret’in bu dünya hayatının çirkinliğini anlatan “Gayyâ-yı Vücud^şiiri ile hayal ülkülere seyahat arzusunu ifade eden şiirlerini, özellikle O Belde’ye büyük bir yakınlık gösteren “Ömr-i muhayyel” şiirini hatırlamak yeterlidir.
Şiiri 4 Bölümde ele alabiriz:
1. Sevgili (1 – 11. dizeler.)
2. Gerçek dünyayla uyuşmazlık (11 – 26. dizeler)
3. Kaçıp sığınılmak istenen hayalı belde (27 – 48. dizeler)
4. Gerçek dünyaya dönüş (49 – 59. dizeler)
Birinci bölümde şair önce sevgilisini anlatıyor. Bu kadınla şair akşamı seyrediyor. Bu kadın ince ve tabiatı, anlayan bir ruha sahiptir. O da şâir gibi melâl (usanç) ve hasretle doludur (Hâşim’in annesi de böyledir.) Gözlerini akşamın renkleri ve hüzün büümüştü. Bul hâl onu şaire daha güzel gösteriyor. Önündeki rüzgârlı deniz de elem içindedir. O da şair ile sevgilisi gibi melâli anlamayan nesle alışık değildir.
Burada şairin kadın ve dünya görüşü ortaya çıkıyor. Dikkat edilirse bu, Hâşim’in ilk şiirlerinden beri süegelen melânkolik görüştü. Bu görüşün ruhsal kaynağı Hâşim’in kişisel yaşantısına dayanır. Düşünsel kaynağını ise Servet-i Fünun şairleri ile Fransız simgecilerinden alır.