Ülkemizde tarihi eserlere gereken önem veriliyor mu?

Ülkemizde tarihi eserlere gereken önem veriliyor mu?
Burası Çanakkale-karabiga’da bulunan Priapos antik kenti…Antik kenti daha iyi tanımak için;

Çanakkale – Biga – Karabiga

Denize nazır bir bölgede kurulmuş olan, müthiş manzarlar ile karşılaşabileceğiniz bir bölgede kurulmuş bir liman kenti…

Priapos antik kentinde hiçbir kazı çalışması yapılmamış. Bölgeyi korumak için sit alanı yapılmış bu bölge fakat siz burayı gördüğünüzde sit alanı zannetmessiniz. Sit alanına buğday ekmişler, hayvan otlatıyorlar.

Bu acı gerçekle yüzleşmek bende istemezdim . Ama gördüğüm şu manzara karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim! Güneşten korunmak için şehrin surlarını sığınak olarak kullanan masum koyunlar ve köpekler o bölgenin korunamadığının trajikomik gerçeği haline gelmiş!!!

 

 
Niye hep “Antik Cag” doneme ilgi veriyoruz, evet onlarda bizim topraklarimizda ve sahip cikmaliyiz ama kendi tarihimize’de onem vermeliyiz. Seljuk Turkler, Atalarimiz, bu topraklari Turklestiren, yatirim yapan, her kosesine eserler yapan buyuk devlet’in yapilari malesef cok kotu durumda

Asagadaki sitedeki, Selcuk Kervansaraylara bakiniz, bazilari utandiracak bir durumda

http://www.turkishhan.org/homebase.htm

Bazilarini restore etiler, cok guzel gorunuyor, Insallah hepsini restore ederler en yakin zamanda ve bunlari dunyayi tanitiriz.
Binlerce yıldır geçmişi olan bir ülkede yaşıyoruz. Yaşadığımız ülke ile birlikte bir çok ülke tarihini yok eden bir kervanda yürüyor… Belki de yürütülüyor. Çünkü birkaç okul dışında tüm liselerde Sanat Tarihi dersleri kaldırıldı. Olan liselerde de seçmeli olarak okutuluyor. Sonra Türkiye tarihi eserlerine neden önem vermiyor diye sorular soruluyor. Bende bu ülkede genç beyinlere neden bu eğitimin verilmediğini soruyorum..
Bu yazdıklarımdan sonra şöyle bir soru sorulabilir. E insanın içinden gelmeli, merak etmeli… İçinde yoksa tarih sevgisi istediğini yap, o insan surlara gider çişini yapar… Böyle değil işte, sen o insana göstermeden anlatmadan sevdiremezsin.. belki o insanın tarihten bir hikaye, tarihten bir kişi yada daha önce hiç görmediği tarihi bir yapıyla değiştireceksin dünyasını, hayata bakış açısını.. Tarihiyle övünen bu milletin içinde az da olsa tarihi eserlere ilgisi olduğunu düşünüyorum ben.
Eserlere zarar veren o insanların yapmış oldukları CAHİLLİK’ten başka bir şey değil. Bu onların suçu değil ki onlara önemi verilmemiş, anlatılmamış. Biz tarihi ahşap bir yapıya değer verirken onlar eskimiş, yıkılmalı gözüyle bakıyor. Buna neden olan şey ne acaba?
Bu ülkenin tarihi ve kültürel dokusana en ufak bir müdahale sedece bizleri değil dünya tarihi ve kültürüel mirasına değer veren herkesi ilgilendiryor, İLGİLENDİRMELİ…
Belki bu konumuz dışında ama şunu da belirtmek istiyorum… Neden ilk önce tarihi yapıların restore işleri İstanbul,Bursa, Edirne, Konya, Küthya, Sivas gibi şehirlerden başlıyor. Örneğin Batman’da Hükümdarlığı sırsaında şehre birçok eser yaptıran Eyyübi Sultan Süleyman’ın türbesi , tarihe olan vefasızlığı özetliyor. İlçedeki eserlerde bugüne kadar hiçbir restorasyon çalışması yapılmamış.. Hani bu yukarda saydığım şehirlere bir şekilde akar sağlanır, restoresi yapılır. Sanayi kenti ve medyanın gözü önünde olduğu için bu şehirdeki yapılar daha şanslı..Unutulmuş kentlerdeki tarihi eserlere de şans tanımalıyız.. Bir arkadaşımla tartıştığımda bana Batman ve Batman gibi doğudaki şehirlerin İnsan Hakları korundu da tarihi yapılar mı kaldı demişti.. Demekki baştakilerde böyle düşünüyor olmalı ki oralarda bhiçbir restore çalışması yapılmıyor.. Yapılıyor da bizim mi haberimiz yok…
Okudğum bir haberden tarihi yapılara sadece bizlerin değil en büyük kıyımın devlet adamları tarafından da verildiğini gördüm. Batmanda kale içindeki mağaralarda yaşayan insanlara dönemin başkanı mağaralardan çıkın ve kaleye evler yapın diye emir veriyor.. bu olay 1966 yılında, Hasankeyf’te yaşanıyor. Hasankeyf’te böylece iki büyük saldırı yaşanıyor. Birincisi Moğollar tarafından, ikincisi ise evleri yapan müteahhit tarafından… Ama şöyle bir fark var arada birinci kıyım 13. yy’da, ikinci kıyım ise 20. yy da yaşanıyor. İşte canımı acıtan bu…
Bu anlatılanlardan sonra siz karar verin.. Tarihi eserlere önem veriliyor mu diye…
Hiç önem vermiyoruz!

İşte Tokat Kalesinin hali:
Geçmişimize sahip çıkmak adına, elimizden ne geliyorsa yapalım diye açtım bu başlığı. Bir kaç kendini bilmez insanın geçmişimizi sömürmesine izin vermeyerek sesimizi duyurabilmek adına bu başlığı açıyorum. Eğer herkes gereken özveriyi gösterirse, sesimizi gereken yerlere duyurabilirsek, henüz iş işten tamamen geçmemişken, olumlu adımlar atalım istiyorum. Aşağıda sizlerle paylaşacağım haber bunlardan sadece biri… Kimbilir bildiğimiz daha nice yapılar var kaderine terk edilen…Umarsızca sömürülen… Bu cami ve mezarlar için yapılması gereken ne ise ya da bu yapılarla kimler ilgileniyorsa onlara ulaşarak güzel başlangıçlara imza atalım.

Tarihi camiye saygısızlık !

705 yıllık Fetih Camii kaderine terk edildi. Etrafındaki mezarlarda talan edildi..
Osmanlı hatırası 705 yıllık Fetih Camii kaderine terk edildi. Etrafındaki şehit mezarları defineciler tarafından talan edilen camide son 15 yıldır ibadet edilemiyor. Cami 15 köye hizmet veriyordu.

ORHAN Gazi tarafından Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’nde yaptırılan Fetih Camii harabeye döndü. Orhan Gazi, 1302 yılında Kandıra’yı fethedince, bir cami yaptırarak, silah arkadaşlarıyla birlikte burada cuma namazı kıldı. Fetih sırasında şehit olanlar cami bahçesine ve yakınında bulunan şehitliğe defnedildi. Camide 15 yıl öncesine kadar ibadet edilebiliyordu. Yaklaşık 15 köyün merkezi durumunda olan cami şimdilerde içler acısı bir durumda.

TERK EDİLDİ

CAMİNİN Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda yapılan dört fetih camisinden biri olduğunu söyleyen Döngeli Keçili köyü sakinlerinden Mehmet Ali Zengin ‘Çevre köyler 15 yıl öncesine kadar buraya cuma namazı kılmaya gelirdi. 15 yıl önce bazı çökmeler oldu. Ağaçlar çürümeye başladı. Cami terk edildi ve tamamen çöktü. Çevresinde bulunan şehit mezarları ise tamamen kayboldu. Cami kullanılmamaya başladığı günden beri köyümüzün bereketi kalmadı. 30 hanelik köy üç haneye kadar düştü’ dedi.

DEFİNECİ TALANI

BİR köylünün rüyası üzerine caminin çevresinde bulunan şehit mezarlarını yeniden ortaya çıkardıklarını söyleyen Zengin şöyle devam etti: ‘Orman içinde kalan diğer fetih şehitlerinin bakımsız mezarları onarıldı, ancak bu sefer de define avcılarının hedefi olduk. Mezarlar defineciler tarafından açıldı. Bir gecede 2 ya da 3 metrelik çukurlar açılmış, mezar taşları çalınmış. Biz şimdi yetkililerden bu ecdat yadigarının onarılmasını istiyoruz. Vakıflar’da bu caminin kayıtları var. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’ndan bize yardımcı olmasını istiyoruz.’

MEZAR TAŞLARI ÇALINDI

RIFAT Dursun isimli köylü yıllardır namaz kıldıkları caminin şimdilerde içler acısı durumunun kendilerini çok üzdüğünü belirterek, ‘Burada yatan şehitler bu toprakları bize vatan olarak hediye etti. Ancak bizler onların mezar taşlarına bile sahip çıkamadık. Definecilere çaldırdık. Biz ancak şehit mezarlarını yeniden ortaya çıkarabildik. Bundan sonrası devletimizin görevi. Kiliselerin tamiri için harcanan paraların bir kısmının da buralara harcanmasını istiyoruz’ şeklinde konuştu. Döngeli çevresinde Osmanlı dönemine ait pek çok mezar defineciler tarafından harabeye çevrilirken, pek çok kabir taşının da çalındığı öğrenildi.

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu