Ürünler ve bunlara uygulanan vergiler tablo şeklinde nasıl hazırlanabilir?

Ürünler ve bunlara uygulanan vergiler tablo şeklinde nasıl hazırlanabilir?
Katma Değer Vergisi (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Katma Değer Vergisi (kısaca K.D.V.) Türkiye’de yapılan mal ve hizmet teslimlerinde mal veya hizmeti teslim alanın teslim edene ödediği vergidir. 1984 yılında kabul edilen 3065 sayılı kanuna göre uygulanır. Bu kanunun yasama organınca kabul edilmesinden çok kısa bir süre sonra uygulamaya konulması dönemin bürokratları ve politikacıları tarafından bir başarı öyküsü olarak sunulmuştur. Bünyesinde barındırdığı vergi iadesi uygulaması sayesinde kayıt dışı ekonomi ile mücadelede önemli bir yol kat edilmesini sağlamışsa da bu uygulama günümüzde kaldırılmıştır.

Türkiye’de Katma Değer Vergisi şunlardan alınır:
• Ticari sınai zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler
• Her türlü mal ve hizmet ithalatı
Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:


• Posta telefon telgraf teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri
• Spor-toto oynanması piyango tertiplenmesi at yarışları ve talih oyunları tertiplenmesi oynanması
• Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler
• Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar.
bunun yanında;
Ekmek ve un mamullerinde %1 sembolik bir vergi uygulanırken standart kullanım eşyalarında %18 uygulanır. Yüksek tanımlı HD-TV’leri içinse yakın bir zamanda %25lik lüks tüketim vergisi uygulaması söz konusudur.

Varlık Vergisi (Türkiye’deki Vergiler ve Oranları)

Varlık Vergisi

11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır.

İstanbul’da kurulan üç komisyon tahakkuk eden vergi listelerini 18 Aralık 1942’de açıkladı. Tahakkuk eden vergilerin %87’si gayrımüslim %7’si müslim mükelleflere yüklenmişti. Geri kalan %6 değişik kalemlerde olup bunların da çoğu gayrımüslim azınlıklar ve ecnebilerdi. 4 Ocağa kadar vergisini ödemeyen mükelleflere birinci hafta için %1 sonraki haftalar için %2 gecikme zammı uygulanacağı ilan edildi.

Aralık 1942 ve Ocak 1943’te İstanbul’da gayrımüslimlere ait binlerce taşınmaz mülk el değiştirdi. El değiştiren mülkler arasında İstiklal Caddesi’ndeki yapıların büyük bir kısmı bulunuyordu. Satılan mülklerin %67 kadarı müslüman Türkler %30 kadarı resmi kurum ve kuruluşlar tarafından alındı. 21 Ocak 1943’ten itibaren İstanbul’da binlerce gayrımüslime ait ev ve işyerleri haczedilerek haraç mezat satıldı.

27 Ocak ile 3 Temmuz 1943 arasında tümü gayrımüslimlerden oluşan toplam 1229 kişi çalışmak üzere Erzurum Aşkale’ye yollandı. Sözlü anlatımlara göre bu kişilerin aileleri Aşkale’ye sürülenlerin “sağ dönmeyeceğine” inanıyordu. Sürgünlerden 900 kişi 8 Ağustos1943’te yük vagonlarıyla Eskişehir Sivrihisar’a nakledildi.

9 – 13 Eylül 1943 tarihlerinde New York Times gazetesinde Cyrus Sulzberger imzasıyla Türkiye’deki Varlık Vergisi uygulamasını eleştiren bir dizi yazı çıktı. Bu yazılardan hemen sonra 17 Eylül’de toplanan TBMM henüz tahsil edilmemiş olan Varlık Vergisi borçlarının silinmesine karar verdi. Aralık ayının ilk günlerinde Aşkale ve Sivrihisar sürgünleri yaklaşık on aylık esaretten sonra evlerine gönderildi.Çünkü o dönem ikinci Dünya Savaşı’nın kritik günleriydi ve Türkiye bu durumdan etkilenmek istememiştir.
VARLIK VERGİSİ…Yasa metni11 Kasım 1942 Cumhuriyet tarihinin tartışılan yasalarından biri olan “Varlık Vergisi” Şükrü Saraçoğlu Hükümeti tarafından 9 Kasım 1942’de TBMM’ye sevkedildi. Yasa 11 Kasım’da Genel Kurul’da kabul edildi ve 12 Kasım 1942’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

17 Eylül 1943 tarih ve 4501 sayılı yasa ile bir kısım mükellefin vergi borçları silindi.

15 Mart 1944 tarih ve 4530 sayılı “Varlık Vergisi Bakayasının Terkinine Dair Kanun” ile o tarihe kadar tarh edilmiş ancak tahsil edilememiş vergilerin silinmesiyle “Varlık Vergisi” uygulaması ortadan kalktı.
Verginin sonuçları

Varlık Vergisi kanunu ile toplam 314.900.000 TL vergi tahsil edildi. Bu sayının %70’i İstanbul’da toplandı. Toplam tahsilat 394 milyon TL olan 1942 devlet bütçesinin %80’ini buluyordu.
1935 sayımında Türkiye nüfusuna oranı %1 98 olan gayrımüslim azınlıklar vergiden sonra başlayan göç nedeniyle 1945’te %1 56’ya ve 1955’te %1 08’e düştü.

Kurumlar Vergisi (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Kurumlar Vergisi (KV) kurum kazançları üzerinden alınan vergidir. 5520 sayılı KV Kanunu 21/06/2006 tarihli 22205 sayılı resmi gazetede yayımlanarak 03/06/2005 tarihli ve 5422 sayılı KV Kanunu yürürlükten kaldırarak yürürlüğe girmiştir. KV oranı %20’dir. Kanunun 1. maddesinde verginin konusu belirtilmiştir:

MADDE 1:
1. Aşağıda sayılan kurumların kazançları kurumlar vergisine tâbidir:
1. Sermaye şirketleri.
2. Kooperatifler.
3. İktisadî kamu kuruluşları.
4. Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler.
5. İş ortaklıkları.
6. # Kurum kazancı gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.

Konut Edindirme Yardımı (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Konut Edindirme Yardımı (KEY) Turgut Özal hükümeti döneminde çıkarılan çalışanların ücretlerinden belli bir oranda paranın kesilmesiyle işleyen vergidir. Toplanan bu paraların Konut Edindirme fonuna devredilip çalışanların emekliliklerinde kolayca ev sahibi olması amaçlanmıştır. 1987 Yılında yürürlüğe girmiş 1995 yılında ise yürürlükten kaldırılmıştır. Fonda biriken paralar tasarruf teşvik fonuna devredilmiştir. 2008 yılı itibariyle bu fonda biriken paraların geri ödenmesi kararlaştırılmıştır.
KEY Süreci

Konut Edindirme Yardımı 11 Aralık 1986 tarihli ve 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun ile uygulamaya konulmuş olup KEY paraları 3320 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtilen kişiler (aylıklarını 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununa göre almakta olan Devlet memurları ile diğer kamu görevlilerine kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kuruluşlarda çalışanlara ve T.C. Emekli Sandığından emekli adi malullük ve vazife malullüğü aylığı almakta olanlar 10 veya 10’dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçiler 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile aynı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi ve 23 Ocak 1968 tarihli ve 991 sayılı Kanuna göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlanmış olanlar) için çalıştıkları kurumlar tarafından Türkiye Emlak Kredi Bankasında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı adına açılmış olan hesaba yatırılmıştır. KEY 01 Ocak 1987 ile 31 Aralık 19951987 yılında yardım miktarı 3.500 TL ile 16.000 TL arsında iken bitim tarihi olan 1995 yılında bu miktarlar 17.500 TL ile 80.000 TL arasında değişmekteydi.

26 Kasım 1999 tarihli ve 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 3320 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ve KEY hesabı karşılığı olarak hesapta bulunan toplam miktar değerinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketine ait gayrimenkullerin Emlak Konut Anonim Şirketine ayni sermaye olarak devredilmesi suretiyle Bankadaki KEY hesabı kapatılmıştır.

KEY hesabı karşılığında ayni sermaye konulan Emlak Konut Anonim Şirketinin dönüşümü sonucunda kurulacak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığından KEY hak sahiplerine hisse senedi verilmesi suretiyle KEY hak sahiplerinin alacaklarının itfası amaçlanmıştır. Ancak 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili mevzuat (2/5/2000 tarihli ve 2000/575 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 19/10/2000 ve 23/3/2001 tarihli tebliğler) ile oluşturulan hak sahiplerine hisse senedi verilmesi suretiyle hak sahiplerinin alacaklarının itfası sistemi aradan geçen yıllara rağmen sonuçlanamamıştır.

2008 yılı itibariyle bu fonda biriken paraların geri ödenmesi kararlaştırılmıştır. 5664 Sayılı Konut Edindirme Yardımı (KEY) Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun ve 14.08.2007 tarih 26613 (Asıl ) Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre ödemelere başlanmıştır.
Damga Vergisi (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Damga vergisi her türlü sözleşmeden doğan ve devlet tarafından alınan bir vergi çeşididir.
Vergi Mükellefleri
• İki kişi arasında yapılan sözleşmelerde damga vergisinin mükellefi iki tarafa da aittir.
• Resmi dairelerle kişiler arasında yapılan sözleşmelerde verginin mükellefi kişilerdir. Vergiyi kişiler öder.
• Yabancı memleketlerle Türkiye`deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtların vergisini Türkiye`de bu kâğıtları resmi dairelere ibraz eden üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler.
Damga Vergisi Oranları

• Mukavelenameler taahhütnameler ve temliknameler (Binde 15 998)
• Kira Mukavelenameleri (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden binde 7 5)
• Kefalet teminat ve rehin senetleri (Binde 7 5)
• Tahkimnameler ve sulhnameler (Binde 7 5)
• Fesihnameler (Belli parayı ihtiva eden bir kağıda taalluk edenler dahil) (Binde 1 5)
Yurt Dışına Çıkış Harcı (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Yurt Dışına Çıkış Harcı yurt dışına giderken Türkiye’den TC Pasaportu ile çıkış yapanlardan alınan harçtır. 1 Nisan 2007 tarihinden itibaren muafiyetleri sınırlandırılarak 15 YTL olarak belirlenmiştir. Daha önce 70 YTL idi. Bu harçtan muaf tutulacaklar (bazı kamu görevlileri v.s) kanun ve yönetmeliklerde ayrıca belirtilmiştir.

Özel Tüketim Vergisi (Türkiyedeki Vergiler ve Oranları)

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) belirli mal ve ürünler üzerinden maktu veya oransal olarak alınan bir harcama vergisidir. İlk olarak Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde yapılan kanunu değişiklikleriyle gündeme gelmiş ve yine aynı amaçla 2002 yılında 4760 kanun sayısı ile kabul edilmiştir. Avrupa Birliğinin bu vergiyi uygulamasındaki amaç gelir elde etmekten ziyade sosyal fayda sağlamaktır üzerine ÖTV konulan mallar genellikle lüks (mücevher kürk vb.) sağlığa zararlı (alkol sigara vb.) çevreye zararlı (benzin vb.) mallar olmakla beraber ülkemizde tıraş köpüğü gibi temel tüketim mallarından dahi alınmaktadır. Anlaşılamamış olan nokta sudur ki ithalata donuk yüksek vergiler üretimi arttıracak yatırımlara dönüşmediği takdirde dış ticaret açığını kapamak mümkün değildir: ithalati) azaltmak için yatırımı kısmak akilci olmayacağından tüketim harcamalarını yatırımı destekleyecek birikimlere çevirmek mantıklıdır. Müşteri olmayan yerde yatırım da olmayacağı için tüketicileri vergi ile korkutmak kısa vadede bütçe açığını kapamaya yarasa da uzun vadede ekonomiye zarar verir. Sonuçta vergi de kotalar gibi bir ekonomik verimsizlik kaynağıdır. KDV gibi aynı malın her el değiştirmesinde ÖTV doğmaz. Malın ithal edilmesi veya üretilen malın ilk alıcısına teslimi nedeniyle ÖTV doğar. Motorlu taşıtlarda ise nihai tüketici adına ilk ÖTV ödemek gerekir. Verginin mükellefi ithalatçılar ve ilk satıcılar olmaktadır. ÖTV aslında 1950’li yıllardan başlayarak uzun yıllar uygulanan ‘İstihsal Vergisi’nden başka bir şey değildir.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu
• Kanun No : 4760
• Kabul Tarihi : 06/06/2002
• Resmi Gazete No : 24783
• Resmi Gazete Tarihi : 12/06/2002

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu