Nuray Bartoschek kimdir, hayatı ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Nuray Bartoschek kimdir, hayatı ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Nuray Bartoschek – Özgeçmiş –
Özellikle son iki yıldır Milli Eğitim Bakanlığının İlköğretim altıncı sınıf Türkçe ders kitabında “Sevgi Paylaştıkça Çoğalır “ yazım yayımlandıktan sonra yurdun dört bir yanından öğrencilerden ya da öğrenci ailelerinden “özgeçmişimin ödev olarak verildiği “ ile ilgili yardım isteyen iletiler almaya başladım. İnternet ortamında yapılan araştırmalarda sonuçsuz kalıyor elbet. İsmimi yazıp araştırdığınız zaman yüzlerce, hatta binlerce sayfa açılıyor, yazılarım, fotoğraflarım var, ama özgeçmişime ait hiçbir bilgi yok.

Özgeçmiş denince, iş başvurusu için yapılan ciddi, hatta biraz asık suratlı yazılar geliyor gözlerimin önüne. Doğum yeri, Doğum tarihi, Bitirdiği okullar, çalıştığı işyerleri filan…
Oysa ben yaşama gülümseyerek bakıyorum. Kimi zaman 20 yaşındayım, kimi zaman 60. Okulları bitirip, diplomalarımı aldım, sağlık, turizm, basın alanlarında çalıştım. Bedenim bunca yıl çalışmanın bedeli olarak emekli maaşı alırken, ruhum asla emekli olmamaya kararlı.

Yaşantım boyunca her saniyemi tıka basa doldurarak yaşadım ve yaşamaya özen gösteriyorum. Asla bir kenarda “Şimdi ne yapsam acaba?” diyeceğim denli boş zamanım olmadı. Okudum, yazdım, çizdim, boyadım, resimler yaptım, fotoğraflar çektim, sergiler açtım, başka kültürleri tanımak için yollara düştüm, ip atladım, uçurtma uçurdum, deniz kabukları topladım. Yeni insanlara , yeni yaşamlara merhaba dedim. Davet edildiğim okullarda öğrencilerin hiç birisi nerede doğduğumu, yaşımı, hangi okulları bitirdiğimi sormadı. Ama pek çoğu yazmaya ne zaman ve nasıl başladığımı sordu. Ya da sürekli nerede yaşadığımı, yazılarımın nerelerde yayımlandığını sordular. Yazılarımda adı geçen kahramanların gerçek yaşamdan mı, birer kurgu kahramanı mı olduklarını sordular.
Haydar’a ne oldu, ondan haber aldınız mı? Yadigar ve Sanem’e biz de yazabilir miyiz, yardımcı olabilir miyiz? Dediler. En güzeli ve bence yazının amacına ulaştığını gösteren en önemli soruyu sordular : “Biz sevgimizi başkalarıyla paylaşabilmek için neler yapabiliriz?”
Ve yanıtlarını yine kendileri verdiler. Onların yanıtları benim geleceğe umutlarımı yeşertti.
Kimi zaman bir minik öğrenci yanıma gelip “Size dokunabilir miyim” dedi. Bir diğeri gizlice kağıt tutuşturdu elime “Benim de Nuray annem olur musunuz?” yazıyordu kağıtta. Her yıl yeni çocuklarım oldu yurdun dört bir yanından.

Hani yine de dersimiz için gerekli nerede doğdunuz, nerelerde okudunuz derseniz, kısaca anlatmaya çalışayım: (Ama bana sorarsanız yazımın bütününü öğretmeninize sunmanız daha iyi olur, böylece beni daha yakından tanımış olursunuz)

Doğum yerim Eskişehir olmasına karşın ilk, orta ve lise öğrencilik yıllarım Denizli’de geçti.
Türkçe kitabında yayınlanan “Sevgi Paylaştıkça Çoğalır” yazımda adı geçen Hasan, İbrahim ve Haydar’la yatılı olarak okuduğum ve yalnızca hafta sonlarında ailemin yanına gidebildiğim Denizli Sağlık Kolejinde (şimdiki adıyla Sağlık Meslek Lisesi) okuduğum yıllarda tanıştım. Yıllar sonra karşılaşmamız ise yine Denizli’de oldu. Zaman zaman okullara söyleşi için davet ediliyorum. Bana en sık sorulan soru ise Yadigar ve Sanem kardeşlerin gerçek mi, kurgu mu oldukları. Yadigar ve Sanem kardeşler 14 yıldan buyana yaşamakta olduğum Fethiye’deler ve bu yıl yedinci sınıfta okuyorlar. Hala görüşüyoruz ve altı yıldır bana “Nuray anne” diyorlar. Denizli Sağlık Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul, İzmir , Denizli ve Ankara illerinde hemşire olarak çalıştım. Ankara’da gece hastanede nöbet tutarken bir yandan A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İtalyan Dili ve Edebiyatı’na devam ettim. Sonrasında Çek asıllı Alman eşimle birlikte yeni bir sayfa açıldı yaşamımda. Bir süre Almanya’da yaşadık, sıkça başka ülkelere seyahatler ettik Şu an 14 yaşında olan kızım Lara’nın doğumundan sonra tekrar üniversite sınavlarına girdim ve A.Ö.F Halkla İlişkiler bölümünü bitirdim. Bir yandan turizm asistanı, otel yöneticiliği, basın ve halkla ilişkiler müdürlüğü gibi görevlerde bulunurken, öte yandan Türkçe öğrenmek isteyen yabancılara Türkçe dersleri verdim.
Yazmaya ne zaman başladığıma gelince… Yazar olmadan önce iyi bir okur olmaya çalıştım. İlköğretimi bitirdiğim zaman Türk ve Dünya klasiklerinin çoğunu okumuştum. İlk şiirim henüz ilköğretim üçüncü sınıfta okurken Türkiye genelinde yayımlanan bir dergide yayınlandı. Sonrasında da öğrencilik yıllarımda şiir dalında çeşitli yarışmalarda ödüller aldım. Öğrencilik yıllarımdan başlayarak günlük tuttum ve öyküler yazmaya devam ettim.
Yazılarım ve çevirilerim yerel ve ulusal gazetelerde, deniz, dalış, yelken dergilerinde yayımlandı. Muğla Gazeteciler Cemiyeti tarafından Gezi- İzlenim ve Araştırmacı yazı dallarında ödüller aldım.
Dokuz yıldan buyana Başkent Üniversitesi yayın organı olan Bütün Dünya dergisinde kadrolu yazar olarak yazmaktayım. Bir yandan da yıllardır yazdığım yazılarımı sonunda bir kitapta toplamak için çalışmaktayım.
Yaşadığım sürece iyi bir okur olmaya ve yazmaya kararlıyım.
Her ne kadar klasik bir özgeçmiş yazısı olmadıysa da, öğrenci kardeşlerime yardımcı olabildiğimi umuyorum.
Hepinize başarı, sevgi, umut dolu yarınlar dilerim.
Nuray Bartoschek

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu