Öğretmenler ile ilgili şiirler

Öğretmenler ile ilgili şiirler
Öğretmenim Kalbimdesin!

Hayatımın tadı tuzu
Hem pınarı, hem havuzu
Işığı ve kılavuzu…
Ayrıcalıklı yerdesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Birer küçük fidandık biz
Yetiştirdin verdik filiz
Sen bir ırmak, sen bir deniz
Sen yemyeşil bir beldesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Bilmiyorken şekli bile
Şekillendik senin ile
Anahtarsın sen her dile
Hem gönülde, hem dildesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Her hafta, her gün, her saat
Yüreğimde sevgin kat kat
Az geliyor sana çok ad
Huri mi, melek mi, nesin?!
Öğretmenim kalbimdesin!

Ben gülersem gülersin sen
Ben ağlarsam ağlarsın sen
Rüyamda bile varsın sen
Ruhumda titrer nefesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Güçlüklere karşı koyan,
Hayatını hiçe sayan,
Çileyle ilim okuyan,
Bülbül gibi gelir sesin.
Öğretmenim kalbimdesin!

Kullandın, gösterip çağı
Tebeşir tutan parmağı…
İlmin, irfanın kaynağı
Sen cehalete perdesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Bakan, vali, hâkim, muhtar
Hepsinde de eserin var
Cumhurbaşkanına kadar
Sen bütün gönüllerdesin
Öğretmenim kalbimdesin!

Cemal Gören

BAŞÖĞRETMEN

Atatürk benim,

Başöğretmenim,

Ne öğrendimse,

Ondan öğrendim.

Yenilikleri,

Hep o düşünmüş,

Milleti için,

Ağlamış, gülmüş.

Çocuk kalbimle,

İlk onu sevdim,

Atatürk benim,

Başöğretmenimdir.

Tarık ORHAN

Yolsuz köye gittin yaya
Gönül verdin cagdasliga
Karanligi del dedinya
Delecegim ögretmenim

Olur ettin olunmazi
Deldin kaleminle tasi
Bil dedinya bilinmezi
Bilecegim ögretmenim

Karanligi yirta yirta
Cikacagiz aydinliga
Isik ol da ak dedinya
Akacagim ögretmenim

Kin gütmedin yüreginde
Hos gördün hep densizi de
Her bir cani sev dedinya
Sevecegim ögretmenim

Sor dedinya sen her seyi
Gör dedinya gercekleri
Yik dedinya hurafeyi
Yikacagim ögretmenim

Kuru ekmek zeytin yedin
Karda kista sürgün gittin
Bildiginden hic dönmedin
Ne büyüksün ögretmenim

Süleyman APAYDIN

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgili öğretmenim,

İnan sen bir ışıksın.

Yanarsın gece gündüz.

Aydınlatırsın bizi.

Doğruyu, güzeli,

Bize sen öğretirsin.

Vatanıma sevgiyi,

Kalbimize sen korsun.

Çevreni aydınlatır,

Bir mum gibi erirsin.

Anne – baba gibisin,

Bizi, bağrına hep basarsın.

Fethi BOLAYIR

Öğretmenim
Bana bir harf öğretenin
kırk yıl kölesi olurum
demiş ulu bir kişi
sen bana sen yirmi dokuz
harf öğrettin öğretmenim.
Köleliğe karşı olsan da sen
ben
olurum seve seve
yirmi dokuz kere kırk yıl
senin kölen!

Fevzi GÜNENÇ

ÖĞRETMEN
Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla
Yarınlara el ele beraber koşanlarla,
Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak,
Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah.

Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren
Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen.
Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan.
Odur eli öpülen, odur fedakâr insan.

Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte,
Ömrünü adamıştır milletine hizmette.
Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen
Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen.

Nevin EMGEN

İsim Bulunmaz Sana
İsim Bulunmaz Sana Kutsal İşine Uyan
Sen Ki Örnek İnsansın Acıyan, Seven,Duyan
Kalbin Uçsuz, Bucaksız, Engin Denizler Gibi,
Gözlerin İçindeki Cevheri Gizler Gibi

Neredesiniz Hocam
İlk okula geldiğimde siz yanımdaydınız.
İlk siz öğretiniz okumayı yazmayı,
İlk siz öğretiniz sevgiyi saygıyı,
Şimdi Neredesiniz HOCAM!!!

ÖĞRETMENİM

Güler yüzlü öğretmenim,
Bir tanesin, canım benim.
Masallarla bilmeceler,
Anlatırsın neler neler…

Kalemimi tutamazken
Kitabımı açamazken
Bir de baktım yazıyorum,
Sular gibi okuyorum.

Çalışıp iyi olmayı,
Koşup el ele vermeyi,
Bu güzel yurdu sevmeyi
Sen öğrettin öğretmenim.

Bizde pek çok emeğin var,
İçimizde çok yerin var
Yetiştirdin hepimizi,
Ver öpelim elinizi

Süleyman KARAGÖZ

ÖĞRETMENİME

Bilgi demetleri sun, yine bana,
Yine yalçın dağlar ötesinden gel…
Işık saç, erdem ver, sisli dünyama,
Yine altın çağlar ötesinden gel…

Aydınlığa giden sonsuz yollardan,
Tomurcuklar açan yeşil dallardan,
Bahçedeki taze, solmaz güllerden,
Baharlarla bağlar ötesinden gel…

Fecri müjdeleyen yıldızdan, aydan,
Uzat maviliği şeffaf saraydan
Buketler dererek bize uzaydan,
Göklerden al tuğlar ötesinden gel.

Milletime doğan şafaklarla şen,
Şehitler yatağı topraklarla sen,
Irkıma şen veren bayraklarla sen
Tarihler, otağlar ötesinden gel….

Süleyman ÖZBEK

ÖĞRETMENİMİ SEVİYORUM

Öğretmenimi seviyorum; çünkü:
Okuyor,
Düşünüyor,
Düşündüğünü konuşabiliyor.
Yazıyor,
Yaşamının içinde insanlar var; düşünceler, sevgiler, aşklar, Şiirler var; kendisi var.
Yalnızca bakmıyor, görüyor;
Gördüğünü anlıyor;
Anlatıkları ile bir çok Özge’ye yol gösteriyor, öğretiyor.
… Ve en önemlisi herşeyi bildiğini sanan insanın, aslında, Hiçbir şey bilmediğinin farkında.
Bu nedenle her geçen günün ona yeni şeyler
Öğreteceğinin bilincinde.
Emek veriyor. Bir öğrenciye okuduğu şiirle umut veriyor.
Öğretmek için, yaratmak için çaba harcıyor.
… Ve sevgi, saygı duyuyor öğrenciye.
Kendine inanıyor ve saygı duyuyor.
Bir savaşı var ve bu savaşta en büyük silahı güven,
Sevgi ve umut…
Yalnız kendi rolünü oynuyor.
En önemlisi beni kendisi yapmaya çalışmıyor.
Öğretmenimi seviyorum; çünkü, ona, saygı duyuyorum.
Öğretmenim:
Kendinize çok, ama çok iyi bakın çünkü,
Birçok Özge’nin size ihtiyacı var.
Sizi seviyorum..

Özge GÜNGÖR

SENİNLE HER MEVSİM BAHAR ÖĞRETMENİM

Bir gün dersem ki, ben öğretmenim
Kalemimin mürekkebi alın terindir.
Vedalaşıp gidersem öğretmenim
Unutmayı unuturum da, unutmadığım
Kalbimdeki en güzel yerindir.

Bir gün adımı soranda çocuklarım
Kendimden önce senin adını söylerim
Solmadan açabiliyorsa köpre tomurcuk,
Uğrunda harcanır boncuk boncuk,
Yine de bitmez öğretmenim var derim

Güllerin güzelliğini göstermeden önce
Gülşenin vurulduğu tebessümünü anlatırım
Her zil çalışında önce sen gelirsin aklıma
Senden incecik bir ışık gelir şiir şiir
Ben susarım, yine sen konuşursun gönlünce.

Bir gün dersem ki ben öğretmenim
Sen güneş kadar uzakta bile olsan
Her bakışımda gülümseyişini görürüm
Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar
İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim.

Yılmaz İMANLIK

ÖĞRETMEN

Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla

Yarınlara el ele beraber koşanlarla,

Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak,

Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah.

Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren

Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen.

Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan.

Odur eli öpülen, odur fedakâr insan.

Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte,

Ömrünü adamıştır milletine hizmette.

Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen

Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen.
Nevin EMGEN

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgisinin sonu yok,
Kalbinin şefkati çok,
Gönlü büyük, gözü tok,
Sevgili öğretmenim.

Bilgisi ışık saçar,
Sözleri gönül açar,
Ruhum sevinçen uçar,
Sevgili öğretmenim.

Bekliyoruz yolunu,
Sardık sağla solunu,
Uzat bize kolunu
Sevgili öğretmenim.

Toplandık dizi, dizi,
Sev, okşa hepimizi,
Sensin okutan bizi,
Sevgili öğretmenim.

Doğru yol gösterirsin,
Okutur, eğitirsin,
Bize bilgi verirsin,
Sevgili öğretmenim.

Seni candan severiz,
Saygı duyar överiz,
Ellerinden öperiz,
Sevgili öğretmenim!..

Ali Osman ATAK

SİZİ GÖRÜNCE

Sizi görünce;
Eriyor yüreğimdeki buzlar,
Yüzümde çiçekler açıyor birden.
Zamanı süzüp içtiğim,
Ilık yaz akşamlarını hatırlıyorum
Kehribar tanesi gözlerinizden.

Durdu ŞAHİN

SÖZ VERDİM ÖĞRETMENİME

Öğretmenim, babam, ana kucağım
Okulum, ilim, şehrim, bucağım
Sınıfımsa, evim, barkım, ocağım
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM.

Yeteri kadar çalışacağım,
Rakibimle yan yana yarışacağım,
Elbette aralarına karışacağım
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM

Yükselmeli insan dalında
Göstermeli becerisini cihanda
Çalışkanlık belli olur simada
Söz verdim öğretmenime
BÜYÜK ADAM OLACAĞIM

Zeynep Kamil İlköğretim Okulu

VE DÜŞÜNÜR ÖĞRETMEN

Eylülde sararan yapraklarla beraber,
Öğretmenler vurulur boş tarlaların ıssızlığında.
Ve düşünür öğretmen, ölümle yaşam arasında:

Kim, neden sıkmıştır kahpe kurşunları kahpece?
Yarar kurşunların sesi, karanlığı bir gece.
Akan her damla kan yaklaştırır ölümü.
Gurbetin kanlı tozu tutuşturur gönlünü.

Eğitim Ordusu’nda olunca şanlı nefer,
Başlamıştır gurbete gitmek için bir sefer.
Ölümün beklediğini bilemezdi bu yerde.
Çare diye gelmişti, cehalet denen derde.

Böyle mi olmalıydı öğretmenin kaderi?
Alırlardı sılada elbet kara haberi.
Yaşlı ana sarılır cansız duran bedene.
Lanetler yağdırılır ona ateş edene.

İntikam yeminleri edilir hep bir dilden.
Rahat uyu öğretmen, çıkmazsın gönüllerden.
Derler de unuturlar; adın kalır bir taşta.
Sorarsın bir gün elbet: “Niye öldüm bu yaşta?”

Eylülde sararan yapraklarla beraber,
Öğretmenler vurulur boş tarlaların ıssızlığında.
Ve düşünemez öğretmen, ölümün karanlığında.

Murat Arıcı Erdemli Lisesi Edebiyat Öğretmeni Erdemli/Mersin

ZİLLER ÇALACAK

Zil çalacak… Sizler derslere gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;
Ta içimden birisi gidecek uça ese…
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.

Zil çalacak… Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün;
Ta içimden birisi koşacak ardınızdan….
Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Sonra bir gün bir zil çalacak yine
Hiç kimseler kimsecikler duymayacak,
Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz…
Ta içimden birisi kalacak oralarda
Ben gideceğim.

Zeki Ömer DEFNE

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu