Adet Döneminde İbadet

Adet Döneminde İbadet
İslamiyet kolaylık dinidir. Kadınların bu dönemlerinde kolaylık olsun diye ibadet mükellefiyeti kalkar. Bunun illeti Allah’ın bu şekilde emretmiş olmasıdır. Hikmeti ise temizlik ve kolaylık yönündendir.

Adet hali ile lohusa olan kadınların bu durumları son bulunca yıkanmaları farzdır. Cünüp olan bir kişinin yıkanması gibi. Kadınlar gerek hayızlı günlerinde, gerekse lohusalık müddeti içinde kılamadıkları namazları kaza etmezler. Cenab-ı Hak bir lütuf ve kolaylık olarak kadınların bugünlerdeki namaz borçlarını affetmiştir. Çünkü Allah kullarına kolaylık ister, zorluk istemez. Oysa kadın ortalama olarak ayda bir hafta âdet görmekte ve bu durum yılda üç ayı bulmaktadır. Yılda üç aylık kaza namazı ise insana ağır gelir. Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şu hadisi rivayet ediyor:

Bir kadın Hz. Âişe’ye sordu: “Hayızlı kadının hayızdan temizlendikten sonra hayız zamanında kılamadığı namazları kaza etmesi gerekir mi?”

Hz. Âişe şöyle cevap verir: “Sen Haruriyye misin (Haricilerden misin?). Biz Peygamberin (a.s.m.) yanında hayız âdetini görürdük, sonra temizlenince guslederdik. Peygamber (a.s.m.) namazı kaza etmemizi bize emretmezdi.” (İbni Mâce, Taharet: 119.)

Fakat oruç böyle değil, Ramazan orucu yılda bir ay olduğundan daha sonra bir hafta, on gün oruç kazasını yapmak pek o kadar zor gelmez.

Hayız ve nifas hâlindeki kadından her türlü namaz mükellefiyeti düşer.

Kadınlar hayız-nifas hâlinde oldukları müddet zarfında, namaz kılmaları kendilerine haram olur. Hayız ve nifas hâlinde iken kılamadıkları bu namazları; kadınlar sonradan kaza etmek mecburiyetinde de değillerdir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu