Ankarada Mevsimlere Göre Oluşan Değişiklikler

Ankarada Mevsimlere Göre Oluşan Değişiklikler

Ankara Meteoroloji İstasyonu (AMİ) ve kırsal özellikler taşıyan Esenboğa Meteoroloji İstasyonlarının (EMİ) 1970-2002 yılları arasına ait saatlik verileri incelenmiştir. Buna göre gündüz saatlik sıcaklık farklarında azalma, akşam sıcaklık farklarında artma eğilimleri saptanmıştır. Aylık ortalama sıcaklık farkları incelendiğinde ılıman kuşak şehirlerinde olduğu gibi

Ankara’da da yaz ve sonbahar mevsimlerinde şehir ısı adalarının geliştiği saptanmıştır. Bununla birlikte kış aylarında da şehir ısı adası gelişmektedir. Bunda Ankara’nın jeomorfolojisi ve buna bağlı olarak gelişen çanak terselmelerinin önemli etkisi vardır. Saatlik sıcaklık farklarının sıklık dağılımlarında bütün farklarında şehirleşme etkisini kanıtlayan önemli bir bulgudur.
Sıklıklarda pozitif tarafa yönelimler saptanmıştır. Bu durum sıcaklık farklarında şehirleşme etkisini kanıtlayan önemli bir bulgudur.

Şehirleşmeden en çok etkilenen iklim elemanı sıcaklıktır. Şehirleşme sonucunda
sıcaklıklarda belirgin bir artış görülmektedir. Şehir ile kırsal alanlar arasında sıcaklık
farklılığı (∆T(ş-k)) sinoptik koşullara bağlı olarak gelişir. ∆T(ş-k) açık ve sakin hava
koşullarında büyürken, bulutlu ve rüzgarlı havalarda kaybolmaktadır. ∆T(ş-k) gelişiminde
farklı topografik özellikler, yerel iklim, ışınım akısı ve türbülans değişimleri gibi
farklılıklar önemlidir. Şehir ve çevresindeki kırsal alanlar arasındaki yüzey sıcaklık
farklılığı şehir ısı adası (ŞIA) olarak tanımlanır (Landsberg 1981). ŞIA, şehirlerin doğal
yüzey yapısının değiştirilip asfalt ve çimento ile kaplanması, yeşil alanların ve yüzey
neminin azalması, binalardan kaynaklanan kanyon etkisinin bir sonucudur (Chandler
1965, Landsberg 1981). Bu etki genellikle pozitiftir. ŞIA gündüz ve gece görülmekle
birlikte genellikle geceleri daha yoğun olarak oluşur.
∆T(ş-k)Ankara şehri, Ankara Çayı ve kollarının oluşturduğu Ankara ovası üzerinde
kurulmuştur. 850-900 metre ortalama yükseltiye sahip Ankara Ovası doğu, kuzey ve
güney yönlerinden kapalı, batıya açıktır. Çevresindeki dağların ortalama yükseltisi ise
1250-1500 metre arasında değişmektedir. Şehir ilk kurulduğu yıllarda ovanın doğu
kenarında kaleyi çevrelemektedir. Bu durum koşulların uygun olduğu dönemlerde
şehirlerin etrafa yayılması, uygun olmadığı dönemlerde kaleye çekilmesi olayının bir
örneğidir (Erol 1976). Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’ya gelenler daha çok ova
tabanı ve alçak sekiler üzerine yerleşmişleridir. Resmi ve büyük sosyal yapıların yönelimi
de bu yöndedir. 1950’li yıllarda sonra yaşanan hızlı nüfus artışı sonucunda ova
tabanından yüksek sekilere, yamaçlara hatta şehirleşme açısından uygun olmayan kayalık
alanlara doğru yayılmıştır (Erol 1973). Bu hızlı nüfus artışı sonucunda yerleşmeye uygun
olmayan alanlar gecekondular ile dolmuştur.
Thornthwaite tarafından yapılan iklim sınıflamasına göre Ankara yazları şiddetli su
açığı bulunan, birinci dereceden mezotermal, deniz etkisine yakın, yarı kurak (D B´1 s2
b´3) bir iklim tipine sahiptir (Çiçek 1996). Yine Ankara ve çevresinde yıllık ortalama
sıcaklıklar yılın 3 ayında 20.0 ºC üzerinde, 4 ayında 10.0-20.0 ºC arasında, 5 ayında ise 10.0 ºC altındadır (Çiçek 2000).
Ankara ve yakın çevresini kış mevsiminde cephe geçişleriyle aralanan antisiklonik
koşullar etkilemektedir. Antisiklonik koşulların hakim olduğu dönemlerde açık gökyüzü,
sakin koşullar ve yağışsız bir hava durumu yaşanır. Bu koşullar sıklıkla sıcaklık
terselmesine sebep olur. Antisiklonik koşullar ŞIA gelişimine uygun koşullar
yaratmaktadır. Cephesel faaliyetler ise yağışlı, rüzgarlı hava durumlarına neden olur. Bu durum ŞIA büyüklüğünü etkilemektedir. Yaz mevsiminde ise hakim olan Azor yüksek

basıncı sıcak, sakin ve kurak koşullar yaratmaktadır. Bu atmosferik koşullar şehir
kanyonları ve yüzey örtüsündeki farklı ısınma davranışlarına neden olarak ŞIA
gelişiminde etkili olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu