Araba İlgili Şiir Şiirler

Araba İlgili Şiir Şiirler
Ne Zormuş Araba Almak
Küçük bir araba alalım dedik,
Çok zormuş arkadaş araba almak.
Her eve şart olmuş ondan istedik,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Kardeşim savurgan para tutmadı,
Bankadan kredi çektik yetmedi,
Kime danıştıysak fikir bitmedi,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Arabası olan diyorki tofaş,
Bir aklımda diyor çok yeri dolaş,
Bu iş zaman ister olmasın telaş,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Ençok tutulanlar yerli dediler,
Birkaçına baktık kirli dediler,
İstanbul boyalı ferli dediler,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Galeri dolaştık pazara daldık,
İnanmasamda pek nazara geldik,
Sanıyorum şimdi belayı bulduk,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Karıştı kaynana,kayınço,baldız,
Lüküs olmasada yeter dedik biz,
Gelin görün millet bizden de titiz,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Pekşenim diyorum vazgeçsem vallah,
Nasipte yok herhal vermiyor Allah,
Şimdiden bıkkınlık geldi illallah,
Çok zormuş arkadaş araba almak.

Ali Pekşen

Ah Benzin Ah! …

Araba deyince aklınıza ne gelir?
Arabası olan bunu bilir.
Olmayan da,
Araba lazım bir şey bu zamanda.

Gitmek istersen ailece lokantaya,
Başlamışsan acıkmaya,
Kapıda araba,
Anne,çocuklar ve baba.
Bazen dayı,amca,dede,
Bazen de valide,
Araba kapıda emre amade.
Dört tekerlekle bir direksiyonum var nasılsa;
Ahh! …Bir de benzin bedava olsa

Küçük Oyuncak Araba

Senden ne köy olur,
Ne kasaba,
Ancak olur dört tekerlekli bir araba,
Bindirirsin üzerine çocukları,
Gezdirirsin köy köy,
Kasaba kasaba.
Sen küçük bir oyuncak,
Sen küçük bir araba.

Amerika’dan, motorun,
Avrupa’dan,direksiyonun
Sollarsın herkesi,
Duymazsın kimsenin sesini…

Sen küçük bir oyuncak,
Sen küçük bir araba,
Gezdirirsin çocukları,
Köy köy,
Kasaba kasaba.

Araba
Biz de bir araba almadan önce,
Özenir herkese bakar giderdik.
Kim derdi ki hemen alıverince,
Garip başımızı yakar giderdik.

Çocuklar ittirir, hanım çekerdi,
Konu komşu çıkar, seyre bakardı,
Benzini bitince yağı yakardı,
Dumanı havaya diker giderdik.

Arada sırada basarsa marşı,
Sesinden ayağa kalkardı çarşı,
Kurulup içine ellere karşı,
Kasıla kasıla çeker giderdik.

Arıza yapınca verirdik tehir,
Uçmadık ne dere kaldı ne nehir,
Zindana dönerdi koskoca şehir,
Vurunca direği yıkar giderdik.

Yollara düşerdik sabah ezanı,
Pikniğe varırdık yatsı zamanı,
Lastiklerin yoktu dini, imanı,
Günde üç beş kere söker giderdik.

Rampayı inerken benzerdi kuşa,
Dolardık içine eğlene, coşa,
Hanımı çekmezdi vursak yokuşa,
Gâhi evli gâhi bekar giderdik.

Vurdukça, çarptıkça boyardık onu,
Üzerinde vardı her rengin tonu,
Dönmezdi arada direksiyonu,
Yoldan şarampole çıkar giderdik.

Delik deşik idi altının sacı,
Yerlere değerdi ayağın ucu,
Kaç kere düşmüştü içinden bacı,
Yolcuyu yollara döker giderdik.

Eskiydi koltuğun çulu çaputu,
Rüzgarda uçardı hep ön kaputu,
Sanırsın mübarek müzikli kutu,
Sesinden kulağı tıkar giderdik.

Evden sanayiye zar zor varırdı,
Nerde usta görse, orda dururdu,
Çırak kızar, kalfa çekiç vururdu,
Sağlam kalan yeri büker giderdik.

Sermayeyi sardık ala kediye,
Almazdı kimseler, etsek hediye,
Rasim der ki nazar değmesin diye,
Her yanına boncuk takar giderdik.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu