Ayak bakımı, sağlıklı ayaklar için yapılması gerekenler

Ayak bakımı, sağlıklı ayaklar için yapılması gerekenler

Sağlıklı bir ayak için uygulanacak ayak bakımı sırasında dikkat edilmesi ve özen gösterilmesi gereken temel noktalar şunlardır.

Korunma: Sağlıkla ilgili her konuda olduğu gibi öncelikle ayak ve onu oluşturan dokuların korunması sağlanmalıdır. Bunun için ilk yapılması gereken en önemli iş ayağın “gözle” yani bakarak kontrol edilmesidir.

Ayaktaki zedelenmeler, kızarıklıklar, ağrılı yerler, sert noktalar, derinin, tırnakların görünümü, damarların belirgin olup olmadığı, az hisseden ya da hiç hissetmeyen yerler, çeşitli anatomik şekil bozukluklarına dikkat edilmelidir. Gerekirse ayaklar birbirleriyle kıyaslanarak gözle kontrol edilmeli ve farklılıklar gözlenmelidir.
Gözlem sırasında karşılaşılan olağan dışı görünümler ve değişiklikler mutlaka bir hekime danışılarak araştırılmalıdır.

Temizlik: Ayağın bakımıyla ilgili ikinci yapılacak iş ayağın temiz tutulmasıdır. Ayağın temizliği için su ve sabun yeterlidir. Ayaklar günde en az bir kere -mümkünse ve tercihen yatarken- sabunla yıkanmalıdır. Kesinlikle deterjan veya herhangi bir deriye olumsuz etkisi olabilecek bir madde kullanılmamalıdır. Ayağın tümü ama özellikle parmak aralarını, dikkatlice yıkamakta yarar vardır. Yıkama işleminden sonra da mutlaka ayak kurulanmalıdır.

Nemlendirme: Bazı hastalıklarda görülen deri kuruluğu genellikle ileri yaşlarda da ortaya çıkar. Derinin nemini muhafaza etmek için ayak yıkandıktan ve kurulandıktan hemen sonra, yani deri yıkanırken emdiği suyu bırakmasın diye ayağı yağlamakta yarar vardır. Çünkü kuruluk ayağın derisinin çatlamasına bu ise ayağın çeşitli hastalıklarına neden olur.

Açıkta ve çıplak ayakla çalışanlar, abdest vb. nedenlerle, ayaklarını sık yıkamak zorunda kalanlar, diyabet benzeri hastalıklarla, derisinde terleme azlığı olan kişiler, ayak kenarları ve topuklarının derisi sertleşmiş olan kişiler, yıkama işleminden sonra, tıpkı yaşlıların yaptığı gibi ayaklarını, hafif nemliyken çok kalın olmayan bir “yağlı krem” veya “sıvı vazelin”le yağlamalıdırlar.

Ayak derisinin yumuşak ve kaygan tutulması için gün içinde de alerjik olmayan ve herhangi bir ilaç içermeyen, krem ya da nemlendirici losyonlar uygulanabilir.

Sertliklerin giderilmesi: Ayak derisindeki sertlik ve kalınlaşmalar, yürüme veya ayak ayakkabı içindeyken, ayağa yönelik aşırı basınç ve hatta bazen “batma” etkisi yaratabilir. Bu da yağın iç kısımlarında dokunun bozulmasına yol açacaktır.

Bu nedenle ayakların yıkanması sırasında özellikle ve fazla basınca uğrayan daha sert olan bölümler, deri yumuşadıktan sonra “topuk taşı” benzeri bir araçla çok derine inmeden törpülenmelidir.

Dinlenme(istirahat): Ayaklarda özellikle akşamları “şişlik” saptanıyorsa, bu durumda özellikle kanı yukarı götüren “toplar” damarlarda bir yetersizlik olduğu düşünülmelidir.

Bu durumda kalple veya vücudun ana damarlarıyla ilgili, hipertansiyon dahil herhangi bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Böyle bir sorun saptanmamışsa o zaman bacakların ve ayağın dinlenmesi önem taşıyacaktır. Bu durumda ayak göğüs düzeyinin biraz yukarısında olacak şekilde ayak kaldırılarak “istirahat” edilmelidir.

Ayrıca yapabiliyorsa kişi kendisi, yapamıyorsa bir yakınının yardımıyla uçlardan yukarıya doğru, çok zorlamadan “günlük masaj” uygulaması yararlı olabilir.

Eğer “toplar” damarlar, özellikle dışardan görünecek kadar fazla kalınlaşmış, bir takım büklümler oluşmuşsa, bir ayak merkezine başvurulmalı veya bir damar doktoru tarafından değerlendirilmeli ve onun önerilerine uygun davranılmalıdır.

Yürüme: Koşullar her uygun olduğunda “çıplak” ayakla dolaşılmalıdır. Yaşam alanında çıplak ayakla gezilen yerlerin temizliği de en az ayakların temizliği kadar önemlidir. Bu zeminler mutlaka kuru tutulmalıdır. Ancak yeterince temiz olduğundan emin olunamayan, herkese açık alanlarda çıplak ayakla yürümekten kaçınmalıdır.

Ayak sorunlarının azaltılmasında sanıldığının tersine yürümenin çok önemli rolü vardır. Aşırı zorlanmadan, düzgün ve sürekli yürüme ayağın kendisini yenilemesini sağlayan en önemli dürtülerden birisini yaratır. Herkes, yürüme için kendisine zaman ayırmalı ve yürümelidir.

Ayak uzun süre kapalı ayakkabı içinde kalacaksa mutlaka uygun çorap giyilmelidir. Çorap ayağın terini çekecek ve ayağın havalanmasına izin verecek nitelikte olmalıdır. Sık değiştirilmeli ve iyi yıkandıktan ve kurutulduktan sonra giyilmelidir. Her zaman temiz çoraplar giyilmelidir.

Yalnız dışarıda kullanılanların değil, ev ortamında giyilen, çorap, terlik veya ayakkabıların da temizliği önemlidir. Onlar da olabildiğince en iyi şekilde temiz tutulmalı ve havalandırılmalıdır.

Kullanılan ayakkabıların uygunluğu, rahatlığı ve gündelik bakımı da en az ayağın bakımı kadar önemlidir. Ayakkabıların ayağa uygun olması, estetik özellikler kadar öncelikli olmalıdır. Ayakkabı büyük veya küçük olmamalıdır.

Çok uzun zaman yürüdükten sonra ayakkabı alınmamalıdır. Alındıysa bile hemen giyilmemeli, aynı ayakkabı bir de ev içinde o günün ertesinde sabah kalkınca yeniden denenmelidir. Eğer o zaman da herhangi bir yakınma yoksa o ayakkabı kullanılmalıdır.

Ayakkabılar her kullanımdan sonra havalandırılmalı ve temizlenmelidir. Bez ya da lastik ayakkabılar yıkanmalı, yıkanamayanlar ise dikkatlice silinerek temizlenmelidir.

Ayakkabının dışına ve görüntüsüne gösterilen özen kadar içine ve tabanına da özen gösterilmeli, ayak gibi ayakkabılara da bakılmalıdır.

Gün boyu uzun süre giyilmiş ayakkabılar havalanıp temizlenmeden yeniden giyilmemelidir. Özellikle ayağında herhangi bir sorunu olan kişiler bu konuda özenli olmalıdırlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu