Çocukluk çağında beslenme nasıl olmalı?

Çocukluk çağında beslenme

Çocukluk çağı şişmanlığı; vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan enerji metabolizması bozukluğudur.

ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİŞMANLIĞININ GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?

William H. Dietz ve arkadaşlarının 2004 yılında yaptığı çok kapsamlı bir çalışmada 10 yaşında kız ve erkek çocukların şişmanlık sıklıkları değerlendirildiğinde İtalya’da % 29, Japonya’da % 28, Singapur’da % 26, Almanya’da % 23, Macaristan’da % 21, Hong Kong’da % 20, İngiltere’de % 10 sıklıkta görüldüğü belirlenmiştir. Ergenlik döneminde ise 15 yaş kız ve erkeklere bakıldığında Tayvan’da % 31, İtalya’da % 23, Japonya’da % 20, Hollanda’da % 6 sıklıkta şişmanlık görülmektedir.

Amerika Birleşik Devletlerinde 1963 yılında 6–17 yaş arası çocuklarda şişmanlık görülme sıklığı % 4 iken, 1994’de % 10, 2002 yılı verilerinde her 5 çocuktan en az ikisi şişman olarak bildirilmektedir.

Ülkemizde şişman çocuk sıklığı ile ilgili gerçekçi bilgiler bulunmamakla beraber gözlemlerim geçmiş yıllara göre hayli arttığı göstermektedir.

Nasıl oluşur?
Bu dönemdeki şişmanlık nadiren bir hastalığa bağlı olarak gelişmektedir. Şişman çocuk vakaları değerlendirildiğinde belirlenmiş bir hastalık nedeni çoğunlukla bulunmamıştır. Bilinen en önemli gerçek bu çağdaki şişmanlığın endokrin (hormona bağlı) ve genetik sendromlara bağlı şişmanlığın vakaların % 10’unu oluşturulduğu bilinmektedir. Genellikle aşırı yemek yeme, sebze tüketmeme, fiziksel aktivite yapmama ve fastfood beslenmeyi bir alışkanlık haline getirme ile ortaya çıkmaktadır. Okul öncesi dönemde çocukların beslenmelerinde başkasına bağımlı olması şişmanlığın sorumlusunun anne, baba, aile yakınları özellikle anneanne-babaanneler ya da bakıcılarıdır. Beslenmeleri incelendiğinde şişman çocukların şekerleme, çikolata, cips, bisküvi, hazır meyve suları gibi besleyici değeri düşük enerji değeri yüksek besinleri sık tükettiği saptanmıştır.

Hangi yaşlar riskli dönemdir?
Bu dönemdeki şişmanlık nadiren bir hastalığa bağlı olarak gelişmektedir. Şişman çocuk vakaları değerlendirildiğinde belirlenmiş bir hastalık nedeni çoğunlukla bulunmamıştır. Bilinen en önemli gerçek bu çağdaki şişmanlığın endokrin (hormona bağlı) ve genetik sendromlara bağlı şişmanlığın vakaların % 10’unu oluşturulduğu bilinmektedir.

Genellikle aşırı yemek yeme, sebze tüketmeme, fiziksel aktivite yapmama ve fastfood beslenmeyi bir alışkanlık haline getirme ile ortaya çıkmaktadır. Okul öncesi dönemde çocukların beslenmelerinde başkasına bağımlı olması şişmanlığın sorumlusunun anne, baba, aile yakınları özellikle anneanne-babaanneler ya da bakıcılarıdır. Beslenmeleri incelendiğinde şişman çocukların şekerleme, çikolata, cips, bisküvi, hazır meyve suları gibi besleyici değeri düşük enerji değeri yüksek besinŞişmanlık her yaş grubunda gelişmekle beraber çocuğun hızlı yağ depolanmasının olduğu yıllarda görülme şansı daha yüksek olmaktadır.

Çocuk doğduktan sonraki ilk yıl içerisinde yağ hücrelerinin büyüklükleri yaklaşık iki kat artmaktadır. Ancak bu dönemdeki yağlanmada artış ileriki dönemde oluşabilecek şişmanlık için iyi bir gösterge değildir. Çocukluk yaş grubunun şişmanlığın ileriki yıllarda görülmesi açısından en önemli dönemi 4–11 yaşlarıdır. Buna ek olarak adölesan dönem dediğimiz 13–18 yaş arasıda erişkin döneme geçişte yağlanmanın hızlandığı dönemdir. Çocukluk dönemindeki şişmanlığın her zaman mutlak şekilde erişkin dönemde de şişmanlıkla sonuçlanamayacağını bilmekte yarar var.eri sık tükettiği saptanmıştır.

Çocukta şişmanlığı nasıl değerlendirmeliyiz?
Bir çocuğun şişman olup olmadığı yaşa göre ağırlık ve boy standartlarından veya büyüme eğrileri kullanılarak belirlenebilmektedir. Dünyada 2 yaşın üzerindeki çocuklar Beden Kitle İndeksi eğrileri ile izlenmekte ve kilo fazlalıkları bu indekse göre belirlenmektedir.

Şişman çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?
Eğer çocuğun şişman olduğu kanıtlanırsa şu yolları sırasıyla takip etmekte fayda var. İlk önce ailede şişmanlığın var olup olmadığı belirlenmelidir. Bu genetik faktörlerin belirlenmesinde yardımcı olabilecek veridir. İkinci olarak şişman çocuğun ve ailenin beslenme uzmanı tarafından ayrıntılı beslenme öyküsü değerlendirilmelidir. Buda çocuğun yemek yemeye bağlı bir şişmanlığın olup olmadığını belirleyecek veridir. Bu arada bir çocuk endokrinoloğu tarafından kemik yaşı, fizik muayene, kan tahlili, tiroid ve büyüme hormonları değerlendirilmelidir.

Şişman çocukta tedavi nasıl olmalıdır?
Halen günümüzde sıkı diyetler uygulamaya maruz kalan çocuklarda aslında BESLENME EĞİTİMİ ya da SAĞLIKLI BESLENME ilkelerini uygulatarak sonuca varılmalıdır. Bu nedenle tedavi kilo fazlalığını değerlendirme, kan tahlilleri ve beslenme konsültasyonu sonucuna ikiye ayrılır. Eğer çocukta hormon sistemi veya genetik sendromlara bağlı nadir görülen şişmanlık saptanmış ise tıbbi tedavisi ile beraber beslenme uzmanı ile birlikte sağlıklı beslenme tedavisi yapılmalıdır. Eğer çevresel, yemek yeme davranışındaki dengesizliğe bağlı şişmanlık saptanmış ise sağlıklı beslenme eğitimi, uygun fiziksel aktivite ve davranış modifikasyonu ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Tedavide başarının sağlanabilmesi için aile bireylerinin de sağlıklı beslenme eğitimine uyması gerekmektedir…

Boya uyan yaş çok önemli kriter
Tedaviye başlarken bütün yapılan hata çocuğun o anki kilosunu belirleyip yaşına uygun standarttan ne kadar fazla olduğunu belirleyerek hemen kilo verdirmeye başlanmasıdır. Eğer çocuk yaşıtlarına göre uzun veya kısa ise aslında tedavide kilomu verdirilecek yoksa boy uzamasın sağlanarak aynı kiloda kalmasını sağlanacak bu kriterin belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin 6 yaşındaki erkek çocuğun standart olması gereken kilo 21 kg, boy uzunluğu ise 116 cm’dir. Kilo problemi ile gelen çocuğunda güncel kilosu 25 kg ve boyu 119 cm. Aslında sadece kilo standartına baktığınızda 4 kg fazlası var gibi görünen çocukta boy uzunluğu değerlendirildiğinde 119 cm boyunda çocuğun 7 yaşa uygun olduğu ve 7 yaş çocuğunda standart olması gereken kilonun 24.5 kg olduğu gözlenecektir. Ve böylece çocuğun sağlıklı beslenmesine devam etmekten başka yapılacak kilo verdirme diyeti çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.

Ne yapmak gerekir?
Eğer çocukta kilo fazlalığı belirlenmişse boyun uzamasını sağlamayı destekleyecek yeterli ve dengeli beslenmeyle beraber ayda 400 gram tarı kaybının büyüme ve gelişmeyi engellemeyecek şekilde yakın takiple beslenme davranışında değişiklik yaparak çocuğun boyuna uyan yaşın hedef kilolarına getirmeye sağlamaya çalışmak gerekir. Çocuklarda hızlı kilo kaybı ve çok düşük kalorili diyetler ve özellikle light ürünlerle dolu bir beslenme kesinlikle uygulanmamalıdır. Mutlaka çocuğun büyüme ve gelişmesinin devamlılığını sağlayacak, vitamin ve mineralden zengin beslenme uygulanmalıdır. Çocuk okula gidiyorsa okul yemeklerine uygun beslenme örneği çıkarılmalı, anne-öğretmen-beslenme uzmanı üçgeninde denetim yapılmalıdır. Başarı ailenin beslenme alışkanlıklarını çocukla beraber değiştirmesi ile optimum düzeye ulaşmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu