Divan şiirindeki edebiyat akımları nelerdir?
Divan Şiirinde Akımlar
Sebk·i Hindi Akımı
Hindistan’da ortaya çıkmış İran üzerinden divan şairlerini etkilemiştir.
Türk edebiyatında 17. yy’da görülmüştür.
Şiirde anlam derinliği önemsenmiş bunun için hayal gücünden yaralanılmıştır.
İnsan ruhunun çektiği acılar dolayısıyla da tasavvuf bu tarz şiirlerin ana konusunu oluşturur.
Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü, bağlaçlarla örülü ağır bir dil kullanılmıştır.
Sanatlı ve süslü ifadeler hayal gücüyle birleşince soyut, güç anlaşılır bir dil ortaya çıkmıştır.
Anlatımlar sanatlı, süslü, soyut ve semboliktir.
Naili, Neşati ve Şeyh Galip Sebk-i Hindi akımının en önemli temsilcileridir.
Türkî-i Basit (Sade Türkçe/Mahallileşme) Akımı
15. yy’da divan şairi Necati’nin başlattığı bir akımdır.
Mahalli konular, günlük yaşayış şiire girmiştir.
Halk zevkine yaklaşılmıştır.
Soyuttan çok somut güzeller ve güzellikler işlenmiştir.
Günlük konuşma dili, deyim ve atasözleri şiirde kullanılmıştır.
Bu akım 18. yüzyıl şairi Nedim’le doruk noktasına ulaşmıştır.
Nedim, halk şiirindeki türküye yakın olan “şarkı” türüne en çok örnek veren şair olarak bu akımın en önemli temsilcisi olmuştur.
Nedim şiirlerinde İstanbul’un somut güzelliklerini, eğlence ve gezinti yerlerini divan şiirine sokmuş; Baki gibi İstanbul Türkçesini şiir dili olarak kullanmıştır.
Mahallileşme akımının en önemli temsilcileri Necati, Baki, Nedim, Şeyhülislam Yahya ve Enderunlu Vasıftır.
Hikemi (Hakimane) Şiir
Düşünceye ağırlık veren, okura yol gösteren şiirlerdir.
İnsanı, dünyayı, olayları değerlendiren çeşitli konular işlenmiştir.
Anlatım kısa ve özlüdür.
Daha öncesinde böyle şiirler yazılmakla birlikte akım olarak ortaya çıkması 17. yy’da olmuştur.
En önemli temsilcisi Nabi’dir. Nabi Ekolü olarak da bilinen hikemi şiirlerin önemli diğer temsilcisi 18. yy divan şairlerinden Koca Ragıp Paşa’dır.