Ekonomik faaliyetlerde girişimcilik neden önemlidir?

Ekonomik faaliyetlerde girişimcilik neden önemlidir?

Ekonomi ve Girişimcilik

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte girişimcilik, insanın düşünsel emeğinin ekonomik değerlere dönüşmesi olarak ifade edilmekte ve üretim faktörleri arasında yer almaktadır.

Basit anlamıyla girişimcilik, bir faaliyeti ya da işletmeyi kar amacıyla kullanmak olarak tanımlanır. Daha geniş anlamıyla girişimcilik; piyasa koşulları içinde, yatırılacak sermayeye en yüksek geliri sağlayacak mal ve hizmetlerin üretimini öngören ve bu amaçla sermayenin üretim sürecine katılma faaliyetidir. Girişimcilik ile ilgili olarak yapılan tanımlamalarda en çok rastlanan anahtar sözcükler şunlardır:

Başlatma/bulma/yaratma
Yeni işletme
Yenilik/yeni ürünler/yeni pazar
Fırsatların peşinde koşma
Risk alma/risk yönetimi/belirsizlik
Kar arzusu/kişisel fayda
Üretim yolları ve kaynaklar
Yönetim
Değer yaratma
Büyüme arzusu
Girişim
Değişim yaratma
Sahiplik
Sorumluluk/Yetki
Strateji oluşturma

Girişimciliğin tanımı ilk kez, 18. yüzyılın başlarında Fransa´da yaşayan İrlandalı ekonomist Richard Cantillon tarafından yapılmıştır. Bu tanımda girişimci, henüz belirginleşmemiş bir bedelle satmak üzere üretim girdilerini ve hizmetlerini satın alan ve üreten kişi olarak ifade edilmiştir. Jean Baptiste Say tarafından da geliştirilerek, girişimcinin risk üstlenme kadar üretim girdilerini örgütleme ve yönetme niteliğine sahip olması gereği üzerinde de durulmuştur. Girişimcinin yenilikçi ve dinamik olma özelliğini ise ekonomik kalkınmada, insan kaynaklarının temel yapı taşlarından birisi olarak ilk kez vurgulayan ve gündeme getiren Joseph A.Schumpeter´ dir. Buna göre girişimci, toplumda değişimi yaratacak kişi ve kurumlar olarak tanımlanmaktadır.

2-Girişimcinin Temel Özellikleri
Girişimci, talebi olan bir mal ya da hizmeti ortaya çıkarıp söz konusu mal veya hizmeti üretmeye çalışan ve kendi yeteneklerini kullanarak öncülük yapan kişidir. Bir üretim yapabilmek için, doğal kaynaklar, sermaye ve emek gibi üretim faktörlerinin bir araya getirilmesi söz konusudur. Bu faktörleri harekete geçiren dördüncü faktör ise girişimcidir. Dolayısıyla girişimci üretimi gerçekleştirmek için bu faktörleri bir araya getiren, kuran ve kendi yeteneklerini ortaya koyan, kar amacı güden ve girişiminin sonucunda doğabilecek tüm risklere katlanan kişidir. Girişimcinin her zaman sermayenin sahibi olması gerekmez. Bu durumda sermaye sahibinin üretimden aldığı pay faiz olurken girişimcinin payı kar olacaktır. Girişimcinin özellikleri şunlardır;

Organizasyon becerisine sahip olması
Atıl kaynakları değerlendirmesi
Risk alması
Fırsatları görebilmesi ve değerlendirebilmesi
İhtiyatlı araştırmalar yapmaktan ziyade dinamik olması
Değer yaratması
Oyunun kurallarını baştan yazması

Girişimci ile ilgili olarak yapılan tanımlarda dört temel unsura dikkat çekilmektedir. Bu unsurlar şunlardır;

Yaratım süreci: Yatırıma konu olan şeyin geliştirildiği kitle için bir değer ifade etmesi gerekmektedir.
Çaba harcanması: Yeni bir ürünün/hizmetin ortaya konulması amacıyla belirli bir zaman ve çabanın harcanmasıdır.
Risk: Girişimci faaliyette bulunduğu alanda belirli riskleri üstlenmek durumundadır.
Getiri: Girişimci olmanın sağlayacağı ödüllerdir. Buradaki en önemli ödül değer yaratmaktır, kar sonrasında gelmektedir. Girişimci düşünce, bir fırsatı değerlendirmek, bir iş fikrini tanımlamak, gerekli kaynakları bulmak, daha sonra bir girişimi faaliyete geçirmek ve sonuçlarını almak için gerekli olan tüm süreçleri yerine getirmek olarak tanımlanabilir. Girişimci düşüncenin dört ana bileşeni vardır;
Yenilikçi ve Yaratıcı Olma: Yenilikçi ve yaratıcı olma; problemlere ve ihtiyaçlara yaratıcı, alışılmamış ve yeni çözümler aramayı ifade eder. Bu çözümler, yeni ürün ve hizmetler, yeni teknolojiler veya üretim süreçleri kullanılması şeklinde tanımlanabilir. Girişimci, yaratıcı yıkıcılık görevini yerine getirmektedir. Bir diğer deyişle girişimci, geleneği yıkarak yeniyi yaratır. Girişimci, bağımsız düşünebilen, esnek, yaratıcı, kendine güvenen, dayanıklı ve ısrarcı olmalıdır. Küreselleşme ile birlikte iş dünyasında hakim olan düşünce yenilikçi üretim olmuştur.
Risk Alma: Girişimcilerin risk üstlenme şekli, katma değer üretme sürecini etkileyen önemli bir davranış türü olmaktadır. Risk üstlenme sürecinin belirleyicileri, yaratma ve fırsat boyutu, gerçek ve algılanan değer, girişimcinin kişisel becerileri ve hedefleri ile uygunluk ve rekabet alanının farklılığıdır.
Öncü Olma: Öncü olma, uygulama ile ilişkili bir kavramdır. Yeni süreçler yaratma ve fırsatları belirleme yeteneği önemli olmakla birlikte, bir kişinin ya da işletmenin girişimci olarak kabul edilmesi için yeterli değildir. Girişimci olabilmek için belirlenen fırsatların, bir iş planına dayandırılarak eyleme dönüştürülmesi gereklidir.
Rekabetçi Düşünme: Rekabet, girişimcilerin piyasada tutunabilmeleri için kaliteli ürünler üretmelerini, verimli çalışmalarını ve tüketici yönlü olmalarını sağlar. Girişimciler rekabet baskısını arttırarak diğer firmaları etkinliklerini iyileştirmeye ya da yeniliklere gitmeye zorlamaktadır.

3- Girişimcinin Temel Fonksiyonları

Üretimi Organize Etme ve Sağlama: Girişimciler rekabetçi bir ortamda ayakta kalabilmek için fiyatlarını ayarlamakta ve ürün kalitelerini artırmaktadır. Rekabetçi bir ortam, üretimi verimli bir şekilde sağlama zorunluluğu getirmektedir. Girişimciler rekabetçi bir ortamda pazar paylarını artırabilmek için mevcut ürünlerini geliştirmek durumundadır. Rekabet ortamı, girişimcileri düşük fiyatla kaliteli mal ve hizmet üretmeye, maliyetlerini düşürmeye ve ürün çeşitlerini artırırken toplumun ihtiyaç yapısına göre üretim yapmaya teşvik etmektedir.
Ürün Çeşitliliği Sağlama: Dünyada yaşanan değişimin ekonomik boyutları küçük işletmelerin de değişen yeni şartlara uyum sağlama sürecine girmesine neden olmaktadır. Artan rekabet koşulları nedeniyle girişimciler ürün çeşitlendirme ve uzmanlaşma ihtiyacı duymaktadırlar. Değişen koşullara ayak uydurulması işletmelerin temel amaçlarından biri olan süreklilik varsayımının da bir gereğidir. Küçük işletmeler daha az yatırımla daha çok üretim ve ürün çeşitliliği sağlama potansiyeline sahiptirler.
İstihdam Yaratma: Avrupa Birliği´ nde (AB) yaşanan işsizlik sorunları araştırılırken Amerika Birleşik Devletleri´nde (ABD) yaratılan istihdamda girişimciliğin çok büyük katkısı olduğu görülmüştür. Rekabet, girişimcilerin tüketicinden gelen talep ve beklentileri karşılayacak şekilde üretmesini ve yatırım yapmasını, dolayısıyla ekonomik kaynakların etkin tahsisini sağlar. Büyük ölçekli işletmelerin ekonomideki ağırlıkları 1970´lerden sonra karşılaşılan birçok sorun yüzünden gittikçe azalmaya başlamıştır. Bu işletmelerin karşılaştıkları en önemli sorunlar, küresel rekabetin artması ve hızlı teknolojik değişmelere ayak uydurulamamalarıdır. Bu nedenle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler istihdam açısından ilgi odağı olmaya başlamıştır.
Yeni Pazarlar ve Yeni Satış Yöntemleri Yaratma: Gelişen teknolojiyle birlikte yenilik yaratan girişimciler, yarattıkları yeni ürünlerle yeni pazarlar yaratmaktadırlar. Girişimcilerin gelenekse ticaret şekillerinden çıkarak yeni yöntemleri tümüyle benimsemesi, piyasa koşullarını zorlaması ve mevcut iş yapma kültürünü değiştirmesiyle özellikle son yirmi yılda küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ), üretimde, rekabette, yeni iş yaratma ve toplumsal bütünleşmenin sağlanmasında yeniden öne geçmeye başlamıştır. Yeni bir pazarlama ve üretim yöntemi olan elektronik ticaret, 20. yüzyılın son döneminde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişim ve gelişmelere paralel bir şekilde ve giderek artan ölçüde dünya genelinde tartışılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Bilgi ve iletişim maliyetlerinin düşürülmesi, pazara giriş kolaylıklarının ve rekabetin arttırılması; elektronik olarak ticareti yapılan mal ve hizmetlerin çeşitlenmesine, kalitesinin yükselmesine ve fiyatlarının düşmesine neden olabilecektir.
Sermaye Birikimi Sağlama: Yeni girişimler yaratılması yoluyla ekonomide artan çıktı miktarı, endüstrinin büyümesine ve karların artmasına yol açar. Bu karların da yeniden yatırımlar için kullanılması ile yeni istihdam alanları ve sermaye birikimi sağlanır. Girişimciliğin sermaye birikiminin sağlanması ile birlikte önemli bir işlevi de sermayenin tabana yayılmasının sağlanmasıdır. Ülkede yeni girişimcilerin ve iş olanaklarının yaratılması, gelir dağılımının da dengeli olmasını sağlayacak önemli bir araçtır.

4- Türkiye’de ve Dünya’da Girişimcilik
Girişimcilik bir ülkede demokratikleşmenin kilit taşlarından biridir. Serbest piyasa ekonomisi uygulanan ülkelerde girişimcilik vazgeçilmez bir unsurdur. Çünkü girişimcilik ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için son derece gereklidir. Dinamik, yenilikçi ve yaratıcı yapıları ile girişimciler, toplumdaki iş gücü ve sermaye kaynaklarının üretime dönüşmesini sağlarlar. Girişimciler ürettikleri mal ve hizmetler sayesinde toplumun refah düzeyinin yükselmesinde önemli rol oynarlar.
Ülkemiz açısından girişimciliğin önemi aşağıdaki gelişmelerden kaynaklanmaktadır;

Etkin girişimcilik faaliyetleri sağlıklı bir özelleştirme için zorunludur.
Kamu personelinin ücretlerinin artışı, söz konusu personelin bir kısmının girişimci olarak işten ayrılmalarına bağlıdır.
Kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması girişimciliğin artmasına bağlıdır.
Yeni teknolojik gelişmeler girişimcilerle birlikte oluşacaktır.
İşsizlikle mücadelenin en etkin yolu mevcut ve potansiyel işgücünün kendi işyerlerini bulmasıdır.
Ülke kalkınmasıyla ülkede potansiyel girişimcilerin desteklenmesi hayati rol oynar.
İnsanlar, kendi işyerlerinin sahibi olduklarında daha verimli çalışırlar.

Tipik Türk girişimci özellikleri ise şöyle sıralanabilir;

Girişimcilik, yöneticilik ve mülkiyetin işletme sahibinde bütünleşmesi
İşletme sahiplerinin genellikle mühendis, teknisyen ya da usta kökenli kişilerden oluşması
Girişimcilerin en önemli hataları genellikle ekonominin büyüme döneminde yapmaları
Ülkemizde kurulan işletmelerin büyük çoğunluğunun yaşam süresinin, kurucusunun yaşam süresiyle sınırlı kalması, aile işletmeciliğinin yaygın olması

Son yıllarda ülkeler arasında işbirliği, hızlı teknolojik gelişmeler, üst düzey yönetim modellerinin gelişmesi, bilgi yönetimindeki gelişmeler, tamamlayıcı stratejiler, KOBİ´lerin uluslararası alanlara açılma faaliyetleri ve ortak girişimcilik faaliyetlerinin artması, uluslararası girişimcilik konusunun gündeme gelmesine yardımcı olan faktörlerdir. Uluslararası girişimcilik faaliyetlerini etkileyen faktörler şunlardır;

Ülkelerin politik durumu ve hükümet yapıları
Ülkelerin makroekonomik şartları
Ülkelerin para politikaları
Ülkelerin ithalat düzenlemeleri
Ülkelerin vergi yapıları
Ülkelerin altyapı şartları

Bir girişimcinin uluslararası pazarlarla ilişkide olmasının dört yolu vardır;

İhracat
Ortak girişimler
Doğrudan yabancı yatırımlar
Lisans anlaşmaları

Uluslararası girişimciliğin temel aşamaları ise ;

İşin yapısının belirlenmesi
Pazarın ve tüketici yapısının belirlenmesi
Üretim ve dağıtım aşamalarının planlanması
Başka girişimlerle işbirliği

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu