Fenerbahçenin İlk Adı

Fenerbahçenin İlk Adı
Fenerbahçe’nin kuruluş tarihi 1899’lara dayanır. İlk zamanlar sadece futbol kulübü olan kulüp 1910 yılına kadar böyle kalmış, 1910’da Kuşdili Kulübü’nün kendisine katılımıyla spor kulübü haline gelmiştir. II._Abdülhamit döneminde Müslüman Türklerin herhangi bir derneğe üye dahi olmaları yasaklanmıştı. Buna karşın gayrimüslimler dernek kurabilmekteydi. Fuat Hüsnü, eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali’yle 1899 yılında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü)‘yi kurdular.

Resmî Kuruluş
Takvim yaprakları 1907 yılını göstermekteyken II._Abdülhamit döneminin son günleri yaşanmaktaydı. Saltanatının son zamanlarını yaşayan II._Abdülhamit’in baskı rejimi her alanda azalmıştı. Bu azalma futbola da yansımıştı. Artık Türk gençleri de açıktan futbol oynuyordu.

Bu durumdan yararlanan Kadıköylü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya Bey ile Harekat Ordusu Feriki Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey, Necip Bey’in Moda Başpınar Sokak 3 numaralı evde yaptıkları görüşme neticesinde kuracakları takım hakkında fikir yürütüyorlardı. Görüşmeler sonucunda maddi destek sağlayan dönemin zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün kurucu başkanlığı, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik görevi, Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık görevi verildi.[3].Yine görüşmede varılan fikir birliği ile de; kuracakları kulübün adını oturdukları semtten esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar, amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ile beyazdan alacaklardı.

Kulübün kadrosu semtteki gençlerden oluşturulmuştu. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet’in ilanı ile tanınan dernek kurma serbestliği İstanbul’da birçok Türk kulübünün kurulmasına vesile oldu[4]. Kulüp sayısındaki artış İstanbul’da yeni bir ligin kurulması ihtiyacını doğurdu. Bu nedenle de o dönemlerde ülkede resmi tatil günü olan Cuma günleri oynanacak bir lig olan, Cuma Ligi adıyla yeni bir lig kuruldu.

Kulüp kuruluşunda sarı-beyaz olan renklerini 1909 sonbaharında sarı-laciverte çevirmiştir. 1909-1910 sezonuyla birlikte de İstanbul Futbol Ligi’ne katılmıştır. Fenerbahçe–Galatasaray kulüpleri arasındaki ezeli rekabet[5], ilk defa 17 Ocak 1909 tarihinde Galatasaray Lisesi öğrencilerinin takımı ile, yeni kurulmuş bir semt takımı maçı şeklinde başlamıştır. Bu tarihten itibaren de o dönemlerdeki İstanbul futbolundaki şampiyonluklar genelde bu iki Türk takımı arasında paylaşılmıştır.

Fenerbahçe arması (1910)Fenerbahçe Kulübü’nün ilk amblemi olan Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan beyaz feneri, renkleri ise sarı ile beyaz olmuştu[3]. Ancak kulüp yöneticileri, bunu tatminkar bulmadıklarından ve içinde bulundukları monarşi rejimini tehdit edici sayılacağı endişesi ile kısa sürede iptal etti. 1910 yılında futbolcu solaçık Hikmet’in çizdiği amblem herkesin beğenisini kazandı ve kabul edildi.

Kadrosunu gençlerle güçlendiren bu Fenerbahçe 1911-1912 liginde hiç yenilmeden şampiyon oldu. Şampiyonluğun en önemli yanı ise, Fenerbahçe’nin bu şampiyonluğu ile İngiliz ve Rum takımlarının şampiyonluklarının tamamen sona erdirmesi ve bu tarihten itibaren de Türk futbolunda şampiyonlukların artık Türk takımlarının olmasıydı. Bu şampiyonluk, kulübün itibarını bir anda yükseltti, imkanlarını arttırdı. Altıyol’da bir kulüp lokali kiralandı, lokalin açılışı ile üye sayısı çoğaldı. Bu arada futbol dışında diğer spor dallarında da faaliyet gösterilmesine başlandığından, aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü adı, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne dönüştürüldu.

Kulübün kuruluş günü olarak Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın kulübü ziyaret tarihi olan 3 Mayıs kabul edilir.

Kaynak: Vikipedi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu