İslamiyette Komşuluk

İslamiyette Komşuluk

Ailemizden sonra en yakın sosyal çevremizi komşularımız meydana getirir. İyi veya kötü günlerimizde şartlar en yakın çevre ile temas halinde bulunmayı gerektirir. Darlık zamanında yardımlaşma, normal zamanlarda ziyaretleşme, sır sayılabilen halleri gizleme birbirinin hâlinden etkilenme, hatta komşunun mülkünü satın almada öncelik hakkına sahip olma komşulukla ilgili bir dizi hak ve sorumlulukların kaynağım teşkil etmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de komşu ilişkisinden söyle söz edilir: Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyilik edin.

Hz. Peygamber: Cebrail (a.s) durmadan bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye ederdi.

Rasulullah s.a.v Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar

Komşuluk üçe ayrılır. Kimi komşunun üç, kiminin iki, kiminin bir hakkı vardır. Üç hakkı olan, müslüman ve yakın akraba olan komşudur. İki hakkı olan müslüman olan ama yakın akraba olmayan komşudur. Bir hakkı olan farklı bir dinden olan komşudur.

İslâm alimleri bu hadis-i şerifi açıklarken, komşuluktan doğan hakların iyiliğe karşılık vermeye veya iman kardeşliğine bağlı olmadığı üzerinde özellikle durmuşlardır. Komşularımız kötü ahlâklı, bizim haklarımızı gözetmeyen kişiler bile olsalar yine de kendi haklarını kaybetmezler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu